Türkiye, ekonomisinin temellerini güçlendirmek için teşvik ve tarım politikalarını yeniden gözden geçirmeli. Bugün, teşvik uygulamalarında yaşanan karmaşa ve tarım sektöründeki gerileme, ülkemizin kalkınma potansiyelini zayıflatıyor. Peki, bu sorunları çözmek için neler yapılmalı?
TEŞVİK SİSTEMİNDE REFORM ŞART
Mevcut teşvik sistemimiz, çok sayıda kurum tarafından yönetilen dağınık bir yapıya sahip. Bu durum, teşviklerin etkinliğini azaltıyor ve ekonomik çıktıya dönüşmesini engelliyor. Önerilerimiz şunlardır:
•Teşvikler, mümkün olduğunca tek bir kurum tarafından koordine edilmelidir.
•Başvuru süreçleri şeffaf olmalı ve tüm yatırımcılar için erişilebilir hale getirilmelidir.
•Teşviklerin kötüye kullanımını önlemek için bağımsız bir denetim mekanizması oluşturulmalıdır.
Ayrıca, teşviklerin üretime, ihracata ve istihdama doğrudan katkı sağlayacak şekilde düzenlenmesi gerekiyor. Özellikle KOBİ’lerin desteklenmesi ve yerel ekonomilerin güçlendirilmesi, uzun vadede ülkemizin kalkınmasına önemli katkılar sağlayacaktır.
TARIMDA BAĞIMSIZLIK YENİDEN KAZANILMALI
Bir zamanlar tarımda kendi kendine yeten bir ülke olan Türkiye, bugün dışa bağımlı hale gelmiş durumda. 2002 yılında 41 milyon hektar olan tarım arazilerimiz, 2020’de 37 milyon hektara düşmüş durumda. Üstelik, 2020 yılında 4 milyar dolar tarım açığı verdik.
Bu tabloyu tersine çevirmek için yapılması gerekenler şunlardır:
•Tarım arazilerinin korunması ve verimli kullanımı sağlanmalıdır.
•Çiftçilere yönelik vergiler kaldırılmalı, üretim maliyetleri düşürülmelidir.
•Tarımsal üretimde sürdürülebilirliği sağlamak için teşvikler, yenilikçi ve katma değerli üretime odaklanmalıdır.
Hollanda örneği, tarım sektörünün doğru politikalarla nasıl bir başarı hikayesine dönüştürülebileceğini gösteriyor. Türkiye, sahip olduğu potansiyeli değerlendirebilir ve tarımda yeniden lider bir ülke haline gelebilir.
Sonuç
Teşvik sistemindeki reformlar ve tarım politikalarındaki köklü değişiklikler, Türkiye’nin ekonomik bağımsızlığını yeniden kazanmasının anahtarıdır. Bu dönüşüm, sadece ekonomik büyümeyi değil, aynı zamanda sosyal refahı da artıracaktır.
Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk’ün de dediği gibi: “Milli ekonominin temeli tarımdır.” Bu temel, doğru politikalarla yeniden inşa edilmelidir.
Çok Okunanlar
 
                Bahçeli'nin Anıtkabir ve Saray'a gitmemesinin arkasında ne var?
 
                Siyasetten uzak kalan Meral Akşener'in yeni gündemi belli oldu
 
                AKP yeni ittifak peşinde! MHP ile yollar ayrılıyor mu?
 
                Selahattin Demirtaş cezaevinden yazdı
 
                Diyanet'in Atatürk mesajı yandaşları rahatsız etti
 
                Menzil'de sular durulmuyor: İktidar miras kavgasında ikili mi oynuyor?
 
                Kandırmaya ve kandırılmaya doyamadılar!..
 
                Camide boğazını kesip öldürdüğü adamın karısını aramış
 
                Küreselleşmenin bedeli: Türkiye’nin yerli markaları birer birer yabancı ellerde
 
                Volkan Konak'ın 35 yıllık eşinden duygusal paylaşım: Kavuşmaların en ağırıdır
