Ülkemiz 24 Ocak 1980 istikrar tedbirleri altında dayatılan arz yönlü iktisat ve neo-liberal politikalar çerçevesinde Türkiye ekonomisi ciddi bir dönüşüm yaşadı. Temel maliye politikaları sonucu vergi yükü yüksek gelir grubundan düşük gelir grubuna doğru kaydırıldı. Burada bir tercih yapıldı. İktisat politikalarının genel amacı iktisadi kalkınma ve büyüme sürecinde gelir dağılımındaki dengeyi fiyat istikrarını ve tam istihdamı gerçekleştirme yükü de ücretliler ve emekliler üzerine yıkıldı.
Nitekim 1980 yılında harcamadan (dolaylı) alınan vergiler % 37,2, gelirden (dolaysız) alınan vergiler % 62,8 iken bugün gelinen noktada bu sömürgeci ve adaletsiz bir anlayışın sonucu, harcamadan (dolaylı) alınan vergiler % 75, gelirden (dolaysız) alınan vergiler % 25 olmuştur. Yani ücretliler, emekliler ve halk 1980 yılında vergilerin %37,2’sini öderken bugün % 75’ini ödemektedir. Sermaye sınıfı vergilerin 1980 yılında %62,8’ini öderken bugün % 25’ini ödemektedir.
Görüldüğü gibi dolaylı vergileri artırma ve dolaysız vergileri azaltma politikası acımasız ve adaletsiz bir şekilde sermayenin üzerindeki yük alınarak ücretliler ve emekliler üzerine yıkılmış oldu.
Bu politikaların devam ettiricisi ve savunucusu olan siyasi iktidar adaletsiz ve hukuksuz bir şekilde ücretlileri ve emeklileri yoksullaştırmaya devam etmektedir. Eğer bu sürece dur denmez ise bir müddet sonra ücretlilerde dondurulabilir. Siyasi iktidar uzun süredir bu durumu ısıtıyor. Siyasi iktidar kendi siyasi anlayışının iktisat ve maliye politikalarına bir yansıması olan israf ve yolsuzluklar sonucunda ne zaman bir mali disiplin sorunu ortaya çıksa, bu sorunun çözümü için hemen düşük ve orta gelir grubuna başvurmaktadır. İlk olarak da ücretli ve emeklilerin ücretlerini ve geniş halk kitlelerinin, son tahlilde emek karşılığının gelirini azaltmakta ve vergi yükü arttırılmaktadır.
Bunun sonucunda yoksullaşma giderek tabana yayılmaktadır. Emek gelirinin katma değeri yüksek iken gelirden aldığı pay %25’in altına düşürülmektedir. Böylece 44 yıldır emeğin geliri sürekli sermaye kesimine aktarılmaktadır.
Uygulanan politikalarda bir değişiklik yok ancak, daha önceleri 5 ve 10 yılda bir yaşanan krizlerin AKP iktidarıyla sürekli hale getirilerek bilinçli bir şekilde ücretliler, emekliler ve geniş halk kitleleri yoksullaştırılarak yine makro ekonomik sorunlar yoksulun sırtına yüklenmektedir. Bu durum bir müddet sonra, geniş halk kitleleri tarafından; iktidar, meclis, demokrasi, adalet ve hukuk sorgulanacak ve halk kendi içinde bir çözüm bulacaktır.
Çok Okunanlar

ROK, Kurultay davasından çıkacak sonucu açıkladı!

CHP'ye yönelik yargı süreci AKP'de endişeyi artırıyor!

Özlem Çerçioğlu sonrası 8 isim daha AKP'ye geçiyor

PKK’yla pazarlık yok ama bu 'Tesadüfler' var!..

Hikmet Çetin'den çarpıcı Kılıçdaroğlu iddiası!

Son ankette Erdoğan ve Bahçeli'yi düşündürecek sonuç!

Can Holding operasyonunda yeni gelişme

İktidar, iktidarlar, mutlak butlan, tarihi an…

Dönüş hızı yüksek gazeteciler

AKP'ye geçen Özlem Vural'dan Özgür Özel'e yanıt