Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
34,9385
Dolar
Arrow
32,5064
İngiliz Sterlini
Arrow
40,8451
Altın
Arrow
2441,0000
BIST
Arrow
10.087

Anayasadan önce bu düzen değişmelidir…

Tarih tekerrür eder de bu kadar da olur mu bilemiyorum. Yetmişli yıllar CHP’nin iktidar yüzü gördüğü ender dönemlerden… Öncesinde ortanın solu hareketi ile ciddi bir etki yaratmış Cumhuriyet Halk Partisi Genel Sekreteri Bülent Ecevit, 1968 yılı bütçesi üzerine yaptığı konuşmayı daha sonrasında “Bu Düzen Değişmelidir” başlığıyla bir kitaba döküyor ve bütçe konuşmasını çok aşan bir politik hat ortaya koyuyor. 

Ecevit yeni anayasa tartışmalarının olduğu günlerde “bu anayasa değişmeli” demiyor, “bu düzen değişmelidir” diyor.  Ne kadar kuvvetli, ne kadar çarpıcı bir söz öyle değil mi? Ne yaparsanız yapın bozuk bir düzeni en nitelikli anayasa ile bile düzeltemezsiniz. Dönemin iktidarı Adalet Partisi bir yandan yeni bir anayasa yapmanın derdinde, diğer taraftan da CHP’yi “düzen değiştirme” söylemi üzerinden anayasal düzene karşı bir tehdit unsuru olarak konumlandırmakta. Ne yaman fakat ne tanıdık bir çelişki!

Tarih içerisinde kişiler değişse de tartışmanın zemini ve kullanılan argümanlar hiç değişmiyor. Mesele düzen mi, anayasa mı? Gelir adaletsizliğinin tavan olduğu, liyakatsizliğin kol gezdiği, kayırmanın bir rutine dönüştüğü, ezilenle ezenin hiç değişmediği bu düzen değişmeden demokrasi, huzur, özgürlük gelmez. 

2004 Yılında “Kelebek Etkisi” adlı bir film vizyona girmişti. İzlediğimde çok etkilendiğimi hatırlıyorum. Geçmişe dönme kabiliyeti olan bir gencin, bu kabiliyeti üzerinden geçmişte yaşadıklarını değiştirip, her seferinde farklı dramatik sonuçlarla karşılaştığı film epey ses getirmişti. Tam bu sefer esas sorunu buldu ve onu değiştirdi derken sizi şok edecek başkaca problemlere yol açtığını gözlemliyordunuz. Filmin sonunda hayatındaki büyük dramlara son vermenin yolunu, gerçekten düzeni kökten değiştirmekte bulmuştu senarist… Bazen siyaset de böyle, geçmişe dönüp değiştirebileceğiniz ufak tefek nüanslar bugüne başkaca kaotik problemler olarak yansıyacaktır. Ve dahi bugün hala siyasal cinayetlerin işlendiği, kara para transferlerinin, uyuşturucu ticaretinin kol gezdiği bir ortamda anayasa değiştirerek nasıl bir sonuç alabilirsiniz?

Bir yanda 20 yaşında üniversite okumak için kuryelik yapan gencin birçok suç kaydı bulunan bir başka genç tarafından 25 kez bıçaklanmasını, okul müdürünün sığınmacı bir öğrenci tarafından pervasızca katledilmesini, yoldan geçen bir genci “üşümüşsündür” diyerek taksisine alan şoförü hunharca öldüren katilin “bazı insanlara güvenmeyeceksin” diyerek son parasını da almasını, henüz 13 yaşındayken 15 kişinin istismarına uğrayan çocuğun çaresizliğini ancak toplumsal çürüme, ahlaki çöküş ile açıklayabiliriz. 

Mesele bir zihniyet meselesi. Kuralsızlığın hüküm sürdüğü toplumlarda, kişiye göre farklı muamelenin yapıldığı sistemlerde ne adaleti sağlayabilirsiniz, ne de adil düzeni. Bunun bir de üstüne yoksulluğu, yüksek enflasyonu, çaresizliği, garibanlığı ekleyin… Yaşadığınız adaletsizliğe karşı sesiniz bile çıkamaz, boğazınız düğümlenir, öylece kalırsınız çaresizliğinizle başbaşa…

Son söz yine tarihin sayfalarında gizli… Cumhuriyet Halk Partisi Eski Genel Başkanı Bülent Ecevit “Bu Düzen Değişmelidir” adlı kitabında bakın ne diyor: “Zamanı gelmemiş değişimleri zorlayanlar da, zamanı gelen değişimleri engelleyenler de bunalım yaratırlar toplumda… Süresi dolmuş bir düzeni sürdürmek için iktidar kavgası yapanlarla, zamanı gelmiş bir düzen değişikliğini gerçekleştirmek için iktidar olmaya çalışanların yöntemleri birbirine benzemez. Süresi dolmuş düzeni sürdürmek isteyenler oyunlarla, taktiklerle, baskılarla yürütürler iktidar kavgalarını… O oyunlar, taktikler, baskılar, kurulu düzenin kurallarıyla bağdaşabilir ama kurulmak istenen yeni düzenin kurallarına uymaz.”

Evet, tarihten ve tecrübeden ders almasını bilenler için çok önemli sözler bunlar… Ecevit bu yazısını “eski düzenin kabuğu çatladı bir kez” diyerek devam ettiriyor. Yanılmadığını bir sonraki seçimde CHP iktidar olduğunda anlıyoruz.

2024 yerel seçimleri ile bu kabuk bir kez daha çatladı. Fakat adil ve temiz bir düzenin alt yapısı köklü değişikliklerden geçiyor bunu unutmamak lazım… Mevcudun üzerine sürülecek boyayla, yapılacak makyajla varılacak bir yer yok. Anayasadan önce bu düzen değişmelidir.