Bu haftaki yazım, Türkiye’nin en büyük bayramıyla aynı güne denk geldi. Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun…
Bugüne dek birçok Cumhuriyet Bayramı’nda günün anlam ve önemine dair konuştum ve yazdım. Tüm bu konuşmalarımda ve yazılarımda, Cumhuriyet’in kuruluş döneminden Atatürk’e, iç siyasetten dış politikaya birçok olay, kurum ve aktörü analiz ettim. Geçtiğimiz yıl Cumhuriyet’in 100. yılı olması dolayısıyla, bana yöneltilen sorular içinde sanıyorum en çok “Nasıl Bir Cumhuriyet İstiyoruz?” sorusuyla karşılaştım ve cevabını vermeye çalıştım. Bu yıl ise tersinden konuşmanın anlamlı olduğu kanaatindeyim. Yani kısaca şu soruyu cevaplamak isterim: Nasıl Bir Cumhuriyet İstemiyoruz?
Her mahkeme salonunda “Adalet mülkün temelidir” yazan ve Anayasası’nda bir hukuk devleti olduğu belirtilen Cumhuriyet’in vatandaşlarının adalete olan güveninin sarsıldığı bir idare istemiyoruz mesela. En büyük başarılarından bir tanesi “eşit vatandaşlık” fikri olan bir rejimde, güçsüzün güçlü karşısında hakkını arayamadığı bir sistemi bırakın yaşamayı, düşünmeyi bile zül görüyoruz…
Eşitlik sadece kanun önünde eşitlik olarak da sınırlandırılamaz. Cumhuriyet “bilhassa kimsesizlerin kimsesi”yse eğer, fırsat eşitliğinin ortadan kalktığı bir Cumhuriyet de istemiyoruz. Zira herhangi bir mefhumun, kurumun ya da sosyo-ekonomik düzenin sadece belirli bir zümreyi kayırdığı bir sistem, her şeyden önce Cumhuriyet’in özüne ve felsefesine aykırıdır. Tıpkı, bilhassa kimsesizlerin kimsesi olma hedefine sahip olan ve yine anayasasında sosyal devlet olarak konumlandırılan bir rejimde yoksulluğa mahkûm yığınları kabul edemeyeceğimiz gibi.
Bir çocuklara bir de gençlere ithaf edilmiş iki bayrama sahip olan bir ülkede, çocukların yeterli beslenemediği, çalışmak için okuldan ayrılmak zorunda kaldığı ve gençlerin kendileri için ümitvar bir gelecek tahayyül edemediği için kendilerine emanet edilmiş vatanı terk etme planları yaptığı bir Cumhuriyet de istemiyoruz. Zira Cumhuriyet “fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür” nesillerini beyin göçüne kurban vermek gibi bir hedefle kurulmamıştır. Tıpkı kontrolsüz göç için bir açık kapı ülkesi ya da bir tampon bölge olarak tasarlanmadığı gibi.
Kuruluşunun üzerinden sadece 2 yıl geçtikten sonra Cumhurbaşkanı’nın “İnsan topluluğu kadın ve erkek denilen iki cins insandan mürekkeptir. Kabil midir ki, bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünlüğü ilerleyebilsin? Mümkün müdür ki, bir cismin yarısı toprağa zincirlerle bağlı kaldıkça öteki kısmı göklere yükselebilsin?” diyebildiği bir ülkede, 101. yılında kadını ikinci sınıf vatandaş olarak konumlandırma ihtimali olan bir Cumhuriyet de istemiyoruz. Hele ki, kadın (ve çocukların) türlü türlü şiddete uğradıkları ya da güvenliklerinin sağlanamadığı bir ülkeyi hiç kabul etmiyoruz.
Aynı sorunlara aynı aktörler tarafından aynı yanıtların verildiği ama buna rağmen farklı sonuçların umulduğu, yani kısaca kendi kısır döngülerini kıramayan bir Cumhuriyet de istemiyoruz. Daha iyisini hak ediyoruz.
Sonsöz: Bu 101. yıl yazısında bana hep yöneltilen “Nasıl Bir Cumhuriyet?” sorusunu tersten cevaplamayı tercih ettim. Ancak, her bayramı Atatürk’ün bir sözü ile kutlarım. Bu kez de bu yazıyı hem yazının hem de bayramın ruhuna uygun hem karanlık hem de aydınlık bir alıntı ile tamamlamak isterim.
“Her şeye rağmen muhakkak bir nura doğru yürümekteyiz. Bende bu imanı yaşatan kuvvet, yalnız, aziz memleketim ve milletim hakkındaki sonsuz sevgim değil, bugünün karanlıkları, ahlaksızlıkları, şarlatanlıkları içinde sırf vatan ve hakikat aşkı ile ışık serpmeye ve aramaya çalışan bir gençlik gördüğümdendir.”
Bayramımız kutlu olsun.
Çok Okunanlar
Gelinim Mutfakta kim elendi? 10 bileziği kim aldı? 22 Kasım 2024 puan durumu
Netenyahu'yu tutuklayacak ülkeler belli oldu!
Lüks araba markası Jaguar logosunu neden değiştirdi? Yeni logosu ne oldu?
21 Kasım 2024 reyting sonuçları: Perşembe günü hangi yapım birinci oldu?
Mauro Icardi’nin Greeicy ile kulis paylaşımı Nara’yı çileden çıkardı
İsmi Fenerbahçe ile anılıyordu: Al Nassr'da flaş Talisca gelişmesi
23 Kasım 2024 günlük burç yorumu
Ağır hasarlı araçlar trafikten çekilecek
BEDAŞ açıkladı... İstanbul'da elektrik kesintisi
Samsun’da intihar eden Kavaklı ile aynı mülakata giren genç 12punto’ya konuştu