Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
43,3369
Dolar
Arrow
38,3026
İngiliz Sterlini
Arrow
50,8609
Altın
Arrow
4049,0000
BIST
Arrow
9.312

İhtilal Meclisinin 105.yılı kutlu olsun

23 Nisan 1920’yi, Milli İradenin meşruiyet organı Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılışıyla sınırlamak doğru değildir. 23 Nisan 1920, aynı zamanda Yeni Türk Devleti’nin tarih sahnesine çıkışıdır. Yeni devletin ilk adımı, 22 Haziran 1919 Amasya Genelgesidir. Amasya Genelgesi ile Saltanat ve Hilafet makamına örtülü, Babıali’ye (Mütareke Hükümeti) doğrudan tavır alınmaktadır. Tehlikede olan vatanın bütünlüğünün ve milletin bağımsızlığının, milletin azim ve kararlılığı ile korunanileceğine işaretle yapılan Milli Kongre çağrısı, millet iradesinden başka irade tanınmadığını ortaya koyan bir meydan okumadır. Amasya Genelgesi için en uygun tanım, İstanbul hükümetinin siyasi ve idari otoritesini yok sayan bir ihtilal çağrısı olmasıdır.

Saray’ın, işgale direnen, Pontus çetelerine karşılık veren halkın sakinleştirilip milli tansiyonun düşürülmesi için bölgeye gönderdiği Paşa’nın farklı ajandasının olduğu kısa zamanda anlaşılacaktır. 9. Ordu Müfettişi olarak, mülki ve askeri anlamda geniş yetkilerle Samsun’a gönderilen Mustafa Kemal Paşa, ilk adımın ilk gününden başlayarak (19 Mayıs 1919) Anadolu İhtilalini örgütlemeye başlamıştır. Amasya Genelgesinde çağrısı yapılan, Eylül’de Sivas’ta gerçekleşecek Milli Kongre öncesi Temmuz’da yapılan Erzurum kongresi, Mustafa Kemal’in katılımıyla bölgeselden ulusala geçişin işaret fişeği olarak okunmalıdır. 

Sarayın ve işgalcilerin tüm engelleme çabalarına karşın gerçekleştirilen Sivas Kongresi, Anadolu ve Trakya’yı kapsayan Milli Mücadelenin yol haritasının belirlendiği bir dönüm noktasıdır. İşgalcilerin baskısı altındaki Mütareke Hükümetlerinin edilgenliğinin ve inançsızlığının yerini kutsal isyanın heyecanı almıştır. 23 Nisan 1920’de Ankara’da açılan Milli Meclis ise Kongrelerin çok daha üst aşaması, tekmil milleti kapsayan nitelik sıçramasıdır.  

Sivas Kongresi'nde, Mustafa Kemal’in başkanlığında oluşturulan Temsil Heyeti, Kongrede alınan kararların yürütme kurulu işlevine sahiptir. Erzurum ve Sivas Kongrelerinde, 21 Aralık 1918’de Vahdettin tarafından kapatılan Osmanlı Mebuslar Meclisinin ( Meclis-i Mebusan ) yeniden açılması  için yapılan çağrılara İstanbul kulaklarını kapatmış gibidir. Temsil Heyeti Milli Mücadeleyi yürütecek Milli Meclis’in oluşturulması için 7 Ekim 1919’da doğrudan halka çağrıda bulunacaktır. Anadolu’nun baskılarına dayanamayan Damat Ferit istifa edince yerine kurulan Ali Rıza Paşa hükümeti seçim kararı alacaktır. Yapilan seçimlelerle belirlenen milletvekillerinin çoğu  Müdafaayı Hukuk yanlısıdır.

Mustafa Kemal, Meclisin Anadolu’da toplanmasında ısrar edecektir. İşgal İstanbul’unda toplanacak meclisin özgürce çalışmasının olanaksız olduğunu, her an basılıp dağıtılma, Millici vekillerin tutuklanması ve sürgüne gönderilme tehlikesinin olduğuna dikkat çekecektir. Mustafa Kemal Paşa’nın bütün uyarılarına rağmen meclisin İstanbul’da toplanması görüşü ağırlık kazanır. Bunun üzerine seçilen vekillerin İstanbul’a gitmeden önce Ankara’ya davet edilerek, Mecliste güçlü bir Müdafaayı Hukuk grubu oluşturmaları, milli kurtuluş için neler yapmaları gerektiği anlatılacaktır. 

Son Osmanlı Mebusan Meclisi, 12 Ocak 1920’de 164 vekilden 72’sinin katılımıyla en yaşlı üye Bursa mebusu Hacı İlyas Efendi’nin başkanlığında açılacaktır. Mustafa Kemal Paşa’nın Müdafaayı Hukuk Grubu önerisine rağmen, bazı vekillerin ısrarıyla  Felah-ı Vatan Grubu adı kullanılacaktır. Son Osmanlı Meclis-i Mebusan’ı, (12 Ocak-16 Mart 1920) en kısa ömürlü parlamento olarak tarihe geçecektir. 16 Mart 1920’de, İngiliz dipçikleri tarafından kapısı kırılan, vekilleri tutuklanan meclisin kurtulabilen üyeleri, Temsil Heyetinin çağrısı üzerine, değişik yollardan Ankara geçeceklerdir.

Parlamentosu basılan, vekilleri tutuklanan bir milletin 37 gün sonra, kasaba irisi çorak bir Anadolu kentinde ihtilal meclisi toplayabilmesi şaşırtıcı olduğu kadar hayranlık uyandırıcıdır. Prof. Dr. İhsan Güneş’in  23 Nisan 1920’de açılan TBMM’yi, ihtilal meclisi, kurucu meclis, ilk milli meclis, halkçı meclis, denetleyen meclis, gaz lambası ışığında çalışan, vekillerin önergelerini gaz tenekeleri üzerinde yazdığı özverili, tümüyle yerli, tümüyle milli bir meclis olarak nitelemesi son derece doğrudur.

İşgal İstanbul’undan bir şekilde Ankara’ya ulaşabilen Meclis-i Mebusan üyelerinin yanında, yapılan tamamlama seçimiyle belirlenen vekillerden oluşan Milli Meclisin, yani TBMM’ nin, 23 Nisan 1920’de çalışmaya başlamasıyla birlikte Milli Mücadelenin, meşruiyet organı ortaya çıkmış olacaktır. 

Türk milletinin kutsal isyanının meşruiyet organı TBMM’nin açılışının 105.yılında, Milli İradenin üstünde hiçbir makam, hiçbir güç tanımayan Gazi Meclisin Reis Paşası ve Gazi vekillerine saygı ve minnetle.