Turan Karakaş’ın vefat haberi hepimizi olduğu kadar beni de fevkalade sarstı. Turan Bey ilk tanıdığım günden beri fevkalade rahatsızdı. Zamanla rahatsızlığı arttı ve nihayet geçtiğimiz hafta yaşama veda etti.
Turan Bey'le tanışmamız şöyle oldu. Turan Bey bir gün telefonla beri aradı ve Nişantaşı’nda bir lokanta adresi vererek, orada buluşmamızı istedi.
Lokantada fevkalade beyefendi tavırlarla karşılıklı güzel bir konuşma yaptık. Bu konuşmada Cumhuriyet Gazetesi’ndeki bazı olaylardan rahatsız olduğunu söyleyerek, duruma itiraz ettiğini, hatta bazı konuları hukuk alanına taşıdığından söz etti.
Turan Bey, yazılarımda yaptığım siyasal demokrasi ile ekonomik demokrasi arasındaki ayırımdan sitayişle söz etti ve bu konuları işlemenin çok yararlı olduğunu belirtti.
Turan Bey, 1789 Fransız Devrimi sonucunda herkesin seçme seçilme hakkını haiz vatandaş statüsüne kavuşturulduğu demokrasi anlayışına karşı çıkışımı tasvip ettiğini ve bu konuyu sınıf kavramı ile işlememi rica etti.
Benim, Fransız Devrimi sonucunda tüm vatandaşların seçme ve seçilme hakkını ihraz etmesinin gerçek demokrasi olmadığı yaklaşımımın fevkalade yerinde olduğunu belirten Turan Bey, 1840’ları takiben İngiltere’de sanayi devriminin başlayıp, toplumda gelir dağılımı ile ortaya çıkan ekonomik demokrasi anlayışı çerçevesindeki yaklaşımımın yerinde olduğunu belirterek bu konuda bir kitap oluşturmamı talep etti.
Turan Bey'in bu yaklaşımı beni fevkalade mutlu ederken, aynı zamanda da üzerime çok ağır bir yükümlülük yıktı. Gelir dağılımı, sınıflar oluşumu ve aralarındaki ilişkiler bağlamında bir kitap yazmak oldukça zor bir işti benim için. Tüm bu zorluklara rağmen, bir anlamda Turan Bey'e söz vermiş olarak bu konuşmaları bir görev telakki ettim.
Kitap yazmak, hele de teorik çerçeve oluşturup, onun içini ampirik verilerle doldurmak zaman ve hayli çalışmayı gerektiriyordu.
Fakat hem konunun güzelliği ve özelliği, hem de Turan Bey'in zarif teklifi beni bu konuya eğilmeye adeta zorladı. Ne var ki, akademik çalışmalar bir hayli zaman ve enerji tüketen emek istediği içini tüm gayretlerime rağmen yaşam süresi içinde Turan Bey'in bu ricasını yerine getiremedim.
Fakat bu rica asılı durduğuna göre, Turan Bey'in anısına böyle bir çalışmayı yapmaya gayret edeceğim ve başardığım durumda bu çalışmayı Turan Bey'in anısına adayacağım. Yaşam, galiba böyle bir şey; insanların düşünce ve fikir izleri yaşamlarından sonra da devam etmektedir.
Turan Bey'le Nişantaşı’ndaki lokantada gerçekleştirdiğimiz buluşmalardaki konuşmalardan kendisinin yılmaz bir devrimci olduğunu anladım.
Söz konusu lokantadaki buluşmalarımızda, kendisinin zaman zaman polis ve askerle ciddi çatışmalara da girmiş biri olarak gerçek bir devrimci olduğu fikri uyandırdı bende.
Kapitalist sistemin habasetini net şekilde algılamış biri olarak Turan Bey'in aktif devrimci faaliyete yönelmiş olduğunu çok net olarak gördüm. Belki de şöyle yorumlanabilir ki, devrimci anlayışı bağlamında sürdürdüğü hukuk mesleğini, kapitalizmin olumsuzluklarını şiddetle reddedici eyleme dönüştürmüş olarak yaşamını sürdürdü ve bu dünyaya veda etti.
Turan Bey hukukçuluğu yanında yazma ve yayın işleriyle de uğraşarak yandaş insanların fikirlerinin toplumda yaygınlaştırılması yönünde çaba sarf etmiş bir dost kişi idi.
Başta Mustafa Bey olmak üzere çevresindeki arkadaşlarıyla 12punto yayın organının kuruluşunda etkin olduğunu düşünüyorum.
Söz konusu yayın organının kuruluş aşamasında Turan Bey'in etkisini ve çalışmalarını tam olarak bilememekle beraber, bu oluşumda büyük rolü olduğu kanaatindeyim.
12punto’da muntazam yazı yazmam Turan Bey ve Mustafa Bey tarafından sağlanmış oldu. Hatta ilk zamanlar yazılarımı bizzat kendisine de göndermemi istemişti, Turan Bey. Bunun üzerine, ben de yazılarımı gazeteye gönderirken bir kopyayı da Turan Bey'in adresine gönderiyordum.
Turan Bey'i tanımak, adeta geçmişten süzülerek zamanımıza biraz da zamansız gelen bir beyefendiyi tanımak gibi geldi bana.
Şöyle ki, Turan Bey zamanın etik dışı davranışlarına uymayan, dostluğu daima ön planda tutan tam bir beyefendi idi.
Yaşamımın bu aşamasında, böylesi bir beyefendiyi kısa süreli de olsa tanımaktan mutlu olduğum kadar, kaderin akışı içinde kaybetmekten de o denli derin ıstırap duydum. Turan Bey’e Allah’tan rahmet, ailesine ve biz sevenlere sabır diliyorum.
Çok Okunanlar
27 Kasım Çarşamba (Bugün) okullar tatil mi?
27 Kasım 2024 günlük burç yorumu
Yurt dışı çıkış harcı ve IMEI ücretleri katlandı
28 Kasım (Yarın) okullar tatil mi?
Arda Güler ilk 11’de mi? Liverpool - Real Madrid maçı kadrosu açıklandı mı?
Reyting sonuçları açıklandı! 26 Kasım Salı günü hangi yapım birinci oldu?
27 Kasım Çarşamba günü Gelinim Mutfakta puan durumu: Günün birincisi kim oldu?
Narin Güran cinayetinin seyrini değiştirecek ayrıntılar ortaya çıktı!
BEDAŞ 27 Kasım'da İstanbul'da elektrik kesintisi yaşanacak mahalleleri açıkladı
Pep Guardiola yüzünü gözünü parçaladı!