Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
37,7132
Dolar
Arrow
33,9851
İngiliz Sterlini
Arrow
44,8874
Altın
Arrow
2728,0000
BIST
Arrow
9.771

Bir koltukta çeyrek karpuz!

Çocukluğumuzu geçirdiğimiz baba evlerinde şimdiki gibi çekyatlar değil, divanlar vardı. Üstünde yatardık; altımızda kavun karpuz saklardık!

Bu cümle, yaşları 40’ın altında olanlara garip gelebilir… Ama benim akranlarım için mis gibi kavun kokan bir nostaljidir!

***

İster zengin olsun, ister fakir babalarımız yazın bu aylarında kavun karpuz dolusu bir zerzavat arabasını evin önüne çeker, bize de onlarca karpuzu taşımak düşerdi.

Bu kavun karpuzlar asla mevsiminde kesilmez, mutlaka kış aylarına saklanırdı.

Ve biz o dönemin saf çocukları her kesilen kavun veya karpuzla büyük bir mutluluk yaşardık.

Örneğin bizim evde üç kardeş için üç divan vardı.

Her divanın altına 30 kavun karpuz sığsa, bu 90 kavun karpuz eder…

İki günde bir kavun karpuz kesilse; kışın soğuk ayları  zaten atlatılırdı.

***

Şimdi kavunun karpuzun kilosu en ucuz yerde 10 lira…

Yani bir karpuz ortalama 100 lira.

Babalarımız gibi 90 kavun karpuz alıp saklamaya kalksak; sırf bunun için 9-10 bin lira ödememiz gerekir.

Milyonlarca emeklinin bir aylığı…

Ne zaman kavun karpuz satan bir tezgaha ya da kamyonete rastlasam o güzel günlere dalıp gidiyorum:

Tamam; kesinlikle zengin değildik; ama böyle bir şey yapabiliyorduk. Bugün ise…

Kışa 90-100 karpuz alarak giren emekli öğretmen Duran Mutlu’nun oğlu olarak ben emekli gazeteci Mustafa Mutlu, çeyrek karpuz alınca mutlu oluyorum!

Ve inanır mısınız; aklıma onu bile alamayan aileler geliyor.

Hele tezgahlarda kesilmiş kan kırmızısı karpuzlara bakıp yalanan çocukları her gördüğümde… Boğazımda bir şeyler düğümleniyor.

***

Peki; neden böyle oldu?

Yanıt çok basit:

Devlet, arsızlaştı.

Devleti yönetenler zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapmak için yemin etti.

Soframızdaki domatese, bibere, kuru soğana, kavuna, karpuza, zeytine, peynire göz dikti.

Pırlantadan vergi almıyor ama bu saydıklarımın hepsinden, hatta ekmekten…

Ekmeğin her girdisinden ayrı ayrı vergi alıyor.

Yetmiyor; bunları taşıyan kamyonların kullandıkları mazottan bile rekor vergi alıyor.

***

Karpuz üzerinden gidelim:

Tarımımızın başkenti Bursa’nın Mustafa Kemal Paşa ve Karacabey ilçelerinde üreticinin yetiştirdiği binlerce ton karpuz tarlada kaldı.

Neden?

Çünkü tüccar bunların kilosuna en fazla iki, üç lira veriyor…Bu ise yetiştirme maliyetini bile karşılamıyor.

Böyle olunca çiftçi ürününü satmıyor…

Peki; bizim bir kilo karpuz için verdiğimiz 10 lira nereye gidiyor?

Hani diyorlar ya, kabzımala diye…

Yalan!

Bu paradan en büyük pay, üründen ya da taşıma maliyetinden alınan vergi olarak devletin kasasına giriyor.

***

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey hem çiftçinin hem de vatandaşın yüzünü güldürmek için harekete geçmiş.

Çiftçilerden değerinde alınan kavun ve karpuzlar, kentin farklı noktalarında vatandaşlara ücretsiz olarak dağıtılmaya başlanmış…

Bu yanlış…

Para verip aldığınız malı en fazla ne kadar bir süre bedavaya dağıtırsınız ki?

Diyelim ki iki kez…

O da şov için!

Önemli olan şov yapmak yani bedavaya dağıtmak değil, ucuza satar hale gelmek!

İşte; buna sosyal belediyecilik deniyor.

Benim çocukluğumda ve gençliğimde de bu kadar olmasa da bu sorun vardı.

Belediyeler tanzim satış mağazaları açardı.

Hem üreticiye hak ettiği yetiştirme parasını verirdi; hem de tüketiciye yarı yarıya ucuz ürün sunardı. Böylece bu mağazalar, fiyatlarda genel bir denge de sağlardı.

***

Bütün CHP’li belediyeleri göreve davet ediyorum.

Millet 10 liraya domates, karpuz, 15 liraya kavun, 100 liraya bamya, 500 liraya zeytinyağı alamıyor.

Üretici ürününü satamıyor; tüketici aç kalıyor.

Çocuklar karpuzlara yalanarak bakıyor.

Sağcı belediyelerin kapattığı tanzim satış mağazalarını yeniden açın ve üreticiyle tüketiciyi buluşturun.

Devletin vurgununu, tamahkar kabzımalın soygununu önleyin.

Hatta bu mağazalarda “askıya satış” yöntemini de geliştirerek; hiç parası olmayanların da gıda ürünlerine ulaşmasını sağlayın.

Yapın bunu; tarihe geçin…

Belki bugün eski divanlar kalmadı ama her evde çekyatlar hala var…

Mis gibi kavun kokuları doldursun; bugünkü çocukların evlerini de…

***

İddia ediyorum bugün ülkemizdeki her sorunun bir çözümü var…

Yeter ki çözmek isteyen birileri çıksın!