Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,2401
Dolar
Arrow
34,4862
İngiliz Sterlini
Arrow
43,5545
Altın
Arrow
2962,0000
BIST
Arrow
9.368

Cumhurbaşkanı ile özel röportaj yapmak istiyorum…

12punto.com.tr’de yayınlanan “Sanki Suudi Kralı Konuştu” başlıklı son yazımı şu sözlerle bitirmiştim:

“Sen bir saat konuşacaksın ama benim saldırıya uğrayan Atama, cumhuriyetime ve İstiklal Marşıma bir kelimeyle sahip çıkmayı bile çok göreceksin… Ben de sana ‘Cumhurbaşkanım’ diyeceğim öyle mi?

Demiyorum…

Dersem dilim tutulsun, kalemim kırılsın, göz çukurlarıma toprak dolsun!”

*

Bazı okurlar, “Her ne olursa olsun kendisi bu ülkenin Cumhurbaşkanı… Sen ‘Cumhurbaşkanım’ desen ne, demesen ne” diye serzenişte bulunmuş…

Haklılar, ben demesem ne olacak?

Ama en azından ileride bir gün “Türkiye Direniş Tarihi”ni yazacak olanlar, yaygın olan kanının aksine ülkede “topyekün bir teslimiyet” olmadığını söylemek zorunda kalacaklar!

Bu bile yeter!

*

Madem konuyu Cumhurbaşkanı’ndan açtık, devam edelim:

Tam 43 yıllık gazeteciyim; 24 yıldır da köşe yazarıyım. 40 yıldır sarı basın kartı taşıyorum; 20 yıldır sürekli basın kartına sahibim. Meslek hayatımın son 21 yılında Recep Tayyip Erdoğan hep başbakan ya da cumhurbaşkanıydı. Buradan açık bir talepte bulunuyorum: AKP’liler beni gazeteci olarak görmek istemeyebilir ama devletin resmi organları tarafından bunca yıldır meslek adına didinen biri olarak resmen tanınıyorum. Sözü dolandırmayayım:

Cumhurbaşkanı Erdoğan’la özel bir röportaj yapmak istiyorum.

*

Madem her fırsatta ülkedeki basın özgürlüğünün kendi iktidarları döneminde asla geri gitmediğini iddia ediyor; o zaman bunu kanıtlasın. 

İster Cumhurbaşkanı Yardımcısı’nı, ister bakanlarını, ister bürokratlarını, isterse de partisindeki kurmaylarını yanına alsın ve soracağım soruları topu taca atmadan yanıtlasın!

Ben kendimi “muhalif” olarak tanımlamıyorum.

Sadece gazeteciyim.

Zaten gazetecilik mesleğinin doğasında muhalif olmak vardır.

Ayran nasıl yoğurtsuz olmazsa, muhalefet yapmadan da gazeteci olunmaz.

“Yandaş” olanlara ise gazeteci değil, halkla ilişkiler uzmanı ya da reklamcı denir!

Bu nedenle kendisine sadece “gazeteci soruları” soracağıma söz veriyorum.

*

Kendi yönetimleriyle örtüşen son 21 yılda Recep Tayyip Erdoğan’ı sadece bir kez yakından gördüm. 

2003 yılında Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu’nda görev yaptığım dönemde… Ama kendisi bana yazdığım yazılar nedeniyle sayısız dava açtı ya da hakkımda suç duyurusunda bulundu.

Hepsini unutacağım.

Hiçbir önyargı içinde olmadan, objektif bir yaklaşımla, son 21 yılda yanıtsız bırakılmış soruları ya da kamuoyunun tatmin olmadığı konuları anımsatacağım kendisine…

Bu kadar!

Tuzak kurmayacağım, siyaset yapmayacağım.

Ama uçaktaki masasına oturttuğu sözde gazeteciler gibi her söylediğine de emme basma tulumba gibi kafa sallamayacağım.

Kendisinin izlediği basın özgürlüğü karşıtı politikalar yüzünden defalarca işimi kaybettim.

Yazdığım gazetelerin patronlarına en ağır cezalar verildi. Okulları, evleri yıktırıldı; gazeteleri, televizyonları yandaş patronlara sattırıldı.

Program yaptığım televizyon kanalları kapatıldı.

En üretken yaşlarımda işsiz bırakıldım. 

Bütün medya patronlarının kulağına, işe alınmamam konusunda ismim fısıldandı.

Susmamak adına internette paylaştığım bazı yorumlara bile dava açıldı. 

Açlığa, yokluğa mahkum edildim.

Ama…

Gazeteci namusum üzerine yemin ediyorum ki talebimi kabul eder de benimle söyleşi yapmaya evet derse, bütün öfkemi, kinimi askıya alacağım.

Duygularımı bir kenara bırakıp sorularımı soracağım.

*

Hodri meydan…

Madem bu ülkeyi çok iyi yönettiğinden emin, kendisi ve partisi adına büyük önem verdiği önümüzdeki yerel seçimlerden önce böyle bir röportaj vererek “ne kadar demokrat ve özgürlükçü” bir siyasetçi olduğunu kanıtlasın…

Hiçbir şartım da yok…

Hakkında onlarca haksız ve mesnetsiz suç duyurusunda bulunduğu, dava açtığı, kovdurduğu, ekmeğiyle oynadığı bir gazeteciyle helalleşme fırsatıdır bu…

Haydi, “Cumhurbaşkanım” demediğim, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan…

Tek başına bir gazeteciden korkacak haliniz yok ya…

Yeri ve tarihi bildirin, geleyim.