Gerçek ve hukuk ötesi günlerden geçiyoruz.
Yürütmenin ve AKP’nin başı, CHP’li belediyelerin “silkelenmesi” talimatı veriyor.
“Silkeleme” başlayıp yolsuzluk operasyonları yapılıyor. Belediye Başkanları tutuklanıyor.
Yine yürütmenin ve AKP’nin başı, “Turpların büyükleri heybede.” diyerek CHP’ye başka operasyonların sinyalini veriyor.
Ergenekon kumpasındaki, “Ben bu davanın savcısıyım” diye okunan mesajlarından beter bir durum!..
BELEDİYE BAŞKANLIĞI DÖNEMİNDEN İKİ DOSYA
Her şeyi o kadar çabuk unutuyoruz ki...
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanıyken Recep Tayyip Erdoğan da ne kadar “yolsuzluk” suçlamasına maruz kalmış, belediye ve belediyeyle iş yapan firmalara ne operasyonlar düzenlenmişti.
Sonuç?
İşte onlardan birisini hatırlatalım.
Temmuz 2007’de başlayan Ergenekon kumpaslarında ilk tutuklanan isimlerden olan ve tam 6 yıl 9 ay Silivri’de kalan Gazeteci-Yazar Ergün Poyraz’ı bilirsiniz.
Musa’nın Çocukları adlı kitabı nedeniyle Erdoğan, Ergün Poyraz hakkında tazminat davası açtı. Ankara 19. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada; Poyraz’ın Avukatı Hüseyin Buzoğlu, Erdoğan hakkındaki soruşturma dosyalarının TBMM ve İçişleri Bakanlığı’na sorulmasını istedi.
İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü‘nün 20 Eylül 2007’de Bakanlığın Hukuk Müşavirliğine gönderdiği yazıda; İstanbul Büyükşehir Belediye eski Başkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında; “Memurin Muhakematı Hakkında Kanun kapsamında 7 Aralık 1994 ile 3 Aralık 1999 tarihleri arasında 55 soruşturma onayı alındığı, yapılan soruşturma sonucunda Mülkiye Müfettişlerince soruşturma açılmasına gerek olmadığı yönünde rapor düzenlendiği ve dosyaların kapandığı, hakkında fezleke düzenlenen ve gereği için Valiliğe intikal eden dosyalarla ilgili olarak da beraat kararı verildiği” bildirildikten sonra şöyle denildi:
“Ayrıca Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun kapsamında da 25 adet araştırma/ön inceleme onayı alınmış, yapılan inceleme sonucunda düzenlenen ön inceleme raporlarına istinaden Bakanlık makamınca soruşturma izni verilmesi/verilmemesi yönünde kararlar düzenlenmiştir.”
Bu son bölümden; 25 adet araştırma/ön inceleme raporlarından bazıları için soruşturma izninin verildiği anlaşılıyor.
TBMM Genel Sekreterliği’nin Mahkemeye gönderdiği yazıya gelelim. 17 Ocak 2008 tarihli bu yazıda da şunlar kaydedildi:
“Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkında Anayasa’nın 83’üncü maddesine göre işlem yapılmak üzere Başkanlığımıza sunulan 3/127 esas numaralı dosyanın konusu, görevi ihmal, 3/132 esas numaralı dosyanın konusu ise zimmet, kamu taşıma biletlerinde kalpazanlık, resmi evrak ve kayıtlarda sahtecilik ile cürüm işlemek için teşekkül oluşturmaktır. Bahsi geçen iki dosyaya ait fezlekelerin birer sureti ilişikte gönderilmiştir.”
Söz konusu dosyalar hakkında Erdoğan’ın yasama dokunulmazlığının kaldırılması için Başbakanlık tezkeresi gönderildiğini, Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonu’nun da rapor hazırladığını belirtip devam edelim.
27 Mayıs 2008’de TBMM Genel Kurulu’nda söz alan dönemin DSP Eskişehir Milletvekili Tayfun İçli şu konuşmayı yaptı:
“Biraz evvel Sayın Kâtip Üye arkadaşımın süratle okuduğu, benim bile anlamakta zorluk çektiğim dokunulmazlık dosyaları okundu. Başta Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yani ‘yüz kızartıcı suç’ diye tanımlanan suçlardan dolayı Karma Komisyonda raporunun ertelenmesi şeklindeki olay okundu. Bakın, bir kişi hakkında zimmetten, resmî ihaleye fesat karıştırmaktan, kalpazanlıktan birtakım iddialar söyleniyor, bu konuda fezleke düzenleniyor. Bu Anayasa'mıza göre bu suçu işlediği hakkında fezleke olan kişiler yine Anayasa'mızdaki ve AKP'nin sayısal gücüne dayanarak yargılanmaktan kaçıyorlar. Ama bir taraftan da on iki aydır değişik tarihlerde tutuklananların neden tutuklandığını bizler bilmiyoruz, yayın yasağı var. Ama onlar hakkında yargılanma, mahkeme önüne çıkmaları bir şekilde mümkün olamıyor. İşte Türkiye'nin gündeminin bu olması lâzım.”
CUMHURBAŞKANI SEÇİLİNCE NE OLDU?
Yıl 2014.
TBMM Karma Komisyonu’nda bulunan 173 fezleke TBMM Başkanlığı tarafından “yasal gereği yapılmak üzere” ilgili mercilere iade edildi. Bunlar arasında Cumhurbaşkanı seçilen Erdoğan’a ait üç fezleke de vardı.
CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, iade edilen dosyaların ağırlıklı olarak 30 Mart 2014 seçimlerinde belediye başkanı seçilen milletvekillerine ait olduğunu ve bu kişilerin yargılanması gerektiğini belirtip, Erdoğan’ın fezlekeleri hakkında, “Erdoğan’ın fezlekelerinden ikisi İBB Başkanlığı dönemine ilişkin. Bu dosyalarda; görevin kötüye kullanıldığı, zimmet, kamu taşıma biletlerinde kalpazanlık, resmi evrak ve kayıtlarda sahtecilik ile cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak suçlamalarının yapıldığı bilinmektedir. 1 dosya ise, Abdullah Öcalan ve şehitlere yönelik olarak kullanılan hitaplar sebebiyle, ‘suç ve suçluyu övme’ iddiasıyla düzenlenmiştir. Cumhurbaşkanı ile ilgili olan bu suçlamaların hiçbirisi, görevin ifası ile ilgili değildir. Adi nitelikteki suçlamalardır. Hukuk devletlerinde, adi nitelikteki suçlamalardan dolayı hiç kimse için bir imtiyazın olması söz konusu olamaz. Bu bağlamda, Cumhurbaşkanının adi nitelikteki suçlardan dolayı ‘ne şekilde’ yargılanacağı hususu önem kazanmaktadır.” dedikten sonra dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun cevaplaması istemiyle verdiği önergede şunları sordu:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilgili olan ve ilgili mercilere iade edildiği belirtilen dosyaların akıbeti nedir? Hangi yasal prosedür uyarınca işlem yapılmıştır ya da yapılacaktır? Cumhurbaşkanlarının da milletvekillerinin tabi oldukları yasama dokunulmazlığına tabi olduğu anlaşılmakla; bu fezlekelerin yeniden TBMM Başkanlığı’na intikalini bir an evvel gerçekleştirecek misiniz?”
Bu önergeye süresi içinde cevap verilmedi. Atilla Kart da Şubat 2015’te, “Cumhurbaşkanına ait 3 adet fezlekenin, devlet eliyle ortadan kaldırılması- yok edilmesi girişiminde bulunulduğunu doğrulayan bir süreç söz konusudur. Böyle bir ihtimali tasavvur etmek istemiyoruz. Bu fezlekeler yine TBMM Başkanlığı’na intikal ettirilmeli ve Anayasa Komisyonu’nda Anayasal sürecin gereği yapılmalıdır.” ifadelerini kullanarak ikinci bir önerge verip Davutoğlu’na şu soruları yöneltti:
“Cumhurbaşkanıyla ilgili olan ‘adi nitelikteki’ suçlamalarla ilgili dosyaların akıbeti nedir? Mezkûr önergemize neden cevap verilmemiştir? Önergeye cevap verilmemiş olmasının, dosyaların-fezlekelerin ortadan kaldırılma ihtimalini güçlendirmesi karşısında ivedi kaydıyla kamuoyunu bilgilendirme sorumluluğunun gereğini yapacak mısınız?”
Tabii buna da cevap verilmedi.
DOKUNULMAZLIKLAR KALDIRILIRKEN
2016’ya gelelim.
Anayasa değiştirilerek, haklarında fezleke olan tüm milletvekillerinin dokunulmazlığı bir kereliğine kaldırılıp ağırlıklı olarak HDP’liler yargılandı ve tutuklandı.
Değişiklik öncesinde Erdoğan şunları söyledi:
“Benim milletim bu ülkede suçlu olan parlamenterleri bu parlamentoda görmek istemiyor. Hele hele bölücü terör örgütünün desteklediklerini bu parlamentoda görmek istemiyoruz... Bugünkü oylamayla inşallah hayırlı bir sonuç çıkarsa, bu dosyalar yargıya gidecek ve diyecekler ‘Alın yargılayın, bedeli neyse ödesinler’.”
Dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu muhalefete, “Gelin dokunulmazlıkları hep beraber kaldıralım. Şu anda Meclis'te dosya olarak bekleyen 506 dokunulmazlık fezlekesi var, hepsini birden kaldıralım. AK Parti'nin çekinecek hiçbir dosyası yoktur. Hiç çekinmiyoruz.” çağrısında bulundu.
Dönemin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da, “Anayasa’ya aykırı olmasına rağmen” dokunulmazlıkların kaldırılmasına “Evet” diyeceklerini açıkladı.
Bildiğimiz kadarıyla bu süreçte de Erdoğan hakkındaki fezlekelerle ilgili herhangi bir gelişme yaşanmadı.
Kimseyi suçlamıyor, sadece insanlar sabah akşam “Cumhurbaşkanına hakaretten” gözaltına alınıp tutuklanırken o fezlekelerin ne olduğunu, ne olacağını soruyoruz.
Müyesser YILDIZ
22 Ocak 2025
Çok Okunanlar
Yangında hayatını kaybeden Nedim Türkmen'in kızının son mesajı ortaya çıktı
Yangında THY çalışanı da hayatını kaybetti! Ortaya çıkan son mesajı kahretti
Kartalkaya'daki büyük felakette hayatını kaybedenlerin kimlikleri açıklandı
Grand Kartal Otel'in sahibi Halit Ergül, daha önce otel basmış!
BEDAŞ 22 Ocak'ta İstanbul'da elektrik kesintisi yaşanacak mahalleleri açıkladı
Bolu'daki otelde yangın merdivenleri işte böyle görüntülendi
Yanan otelde yangın merdiveni var mıydı?
Yol kenarında bir bebeğe ait kemik parçaları bulundu
Erdoğan hakkındaki fezlekelere ne oldu?
Hacı Sabancı ne zaman evlendi? Eşi Nazlı Sabancı’yı aldattı mı?