Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
43,6592
Dolar
Arrow
38,4267
İngiliz Sterlini
Arrow
51,1731
Altın
Arrow
4100,0000
BIST
Arrow
9.433

MSB’nin Teğmenler savunması: 'Millet nezdinde TSK'nın itibarını zedelediler'

Kara Harp Okulu mezuniyet töreninin resmi bölümü bittikten sonra kendi aralarında kılıç çatıp, mevzuattan çıkarılan Subay Andı’nı okudukları ve “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” dedikleri için “disiplinsizlik” suçlamasıyla TSK’dan ihraç edilen 5 teğmenin yürütmenin durdurulması ve ihraç işleminin iptali için açtığı davalarda Milli Savunma Bakanlığı ilk kez savunma yaptı.

MSB’nin savunmasında, “TSK'nın, hizmetini aksatan, idari mekanizmasına ve üstlenmiş olduğu kamu hizmetinin yürütülmesine zarar veren ajanlarını bünyesi dışına çıkarması doğaldır” gibi bir ifadenin kullanılması dikkat çekerken, teğmenlerin bu eylemiyle “toplumda ayrışma başladığı, TSK’nın Mustafa Kemal Atatürk’e bağlılığının hiç hak etmeyecek şekilde sorgulandığı, bu suretle de TSK’nın itibarının millet nezdinde zedelendiğinin anlaşıldığı” iddia edildi.

MSB Hukuk Müşavirliği’nin, İstihkam Teğmen Deniz Demirtaş ve avukatlarının açtığı davaya karşılık geçtiğimiz günlerde mahkemeye gönderdiği yazılı savunmanın başında TSK’nın kendine özgü disiplin anlayışı anlatılırken şöyle denildi:

“Bu bağlamda TSK'nin hizmetini aksatan, idari mekanizmasına ve üstlenmiş olduğu kamu hizmetinin yürütülmesine zarar veren ajanlarını bünyesi dışına çıkarması doğaldır... ‘Silahlı Kuvvetlerden ayırma cezası’ ile korunan hukuki yarar, üstün kamu fonksiyon ve hizmetlerinin yerine getirilmesinde disiplinin sağlanması, kamu gücünü elinde bulunduranlara karşı idarenin ve toplumun haklarının korunmasıdır. Burada, devletin ve TSK'nın itibarının, tutum ve davranış sonucunda zarar görmüş olması aranmamış, zarar görme tehlikesi bile yeterli görülmüştür.”

VERİLEN EMİRLERE UYMUŞLAR AMA

Savunmanın devamında teğmenlerin eylemiyle ilgili tespitlere yer verilirken, gerçekte herhangi bir disiplinsizlik yapmadıkları, Milli Savunma Üniversitesi tarafından yürütülen idari tahkikat raporundaki ifadelerle şöyle itiraf edildi:

“Törenin mevcut mevzuat kapsamında planlanarak emirlerin yayımlandığı, gerektiğinde emirle ilgili ilave ve değişikliklerin yapıldığı, provaların yayımlanan emre uygun olarak yoğun bir şekilde icra edildiği, ancak Okul Komutanlığı emrinin dışında diğer ast unsurların, daha kapsamlı bir emir yayımlamadığı, dolayısıyla tören bitimini müteakip stat dışından hangi komutla ya da belirlenen kıstasla stat içine girileceğinin ve taburdan hangi personelin bu safhada görevli olacağının belirlenmemesi ile provalarda da buna yönelik herhangi bir çalışma yapılmamasının söz konusu olayın meydana gelmesine katkı sağladığı, gerek yayımlanan emirlerde, gerekse icra edilen provalarda yayımlanan emrin dışında herhangi bir farklı faaliyet icra edilmediği, çalışmaların herhangi bir safhasında da tören emrinin dışına çıkan herhangi bir husus tespit edilmediği, törene yönelik çalışmalar ve provalar dışında da tören günü hariç Harbiyelilerin, tören programına ve niteliklerine uymayan herhangi bir faaliyetine yönelik kesin ve objektif bir olguya rastlanmadığı, 30 Ağustos'taki tören sonrası, tören programında ve mevzuatta olmayan andın bir kısım mezun teğmenler tarafından topluca okunması ile ilgili sıralı birlik komutanlarının tören öncesi provalar safhasında, tören esnasında ve tören sonrasında ihmali, kastı ve kusuru olduğu değerlendirilmesi ile ilgililer hakkında disiplin soruşturması yapılmasının uygun olacağı yönünde kanaat belirtmiştir.”

Özetle, tören sonrasına yönelik herhangi bir emir ve düzenleme bulunmadığı belirtildi. 

Hemen ardından ise disiplin soruşturması sonucunda teğmenlerin, “bahse konu andın okunmasının planlanması safhasında bulunması ve askeri mahalde (tören alanında) program dışı ve izinsiz icra ettiği bu fiilinin ‘hizmete engel davranışlarda bulunmak’ disiplinsizliğini oluşturabileceği kanaatiyle” Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edildiği anlatıldı.

MSB, teğmenlerin avukatlarının, soruşturma raporu ile istedikleri kimi bilgi ve belgelerin kendilerine verilmediği suçlamasına karşın da; “kişisel verilerin korunması, dosyada mevcut bilgi ve belgelerin yeterli görülmesi” gerekçelerini gösterdi.

“MUSTAFA KEMAL’İN ASKERLERİYİZ” SÖZÜNÜN DEĞERİNİ AZALTMIŞLAR

Teğmenlerin ihraç sürecindeki tüm işlemlerin mevzuattaki usul ve esaslara uygun olarak yürütüldüğünü bildiren MSB, esas yönünden yaptığı savunmada ise “TSK’nın küresel barış ve istikrarın tesisi için 3 kıta 7 iklimde her türlü görevi başarıyla icra etmesinin mayasının disiplin ve askeri atmosferden oluştuğunu” vurguladıktan sonra şunları kaydetti:

“Tören yönergesinden kaldırılan andın resmi tören dışında okunması olgu olarak disiplinsizlik şeklinde değerlendirilemez. Bundan başka her Harbiyelinin gönülden bağlı olması gereken Mustafa Kemal Atatürk’e bağlılığını ifade eden ‘Mustafa Kemal'in Askerleriyiz’ sözü bir disiplinsizlik değildir. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk milletimizin ve devletimizin ortak değeridir ve tartışılamaz. Ne var ki, tek tek değerlendirildiğinde masum, meşru ve hatta teşvik edilmesi mümkün olan fiiller eylem bütünlüğü, oluş şekli, amaçları ve yarattığı sonuçlar yönünden değerlendirildiğinde; disiplinsizlik olarak kabulünün gerçekleşebileceği tartışılmazdır. Bu somut olayda her biri tek tek değerlendirildiğinde; TSK ve Harp Okulu'nun temel değerlerine ilişkin olan fiiller, tören gününden daha önceki günlerden başlayan süreç, soruşturma sırasında tespit edilen planlamalar, olayın oluş şekli yönüyle eylem bütünlüğü içinde değerlendirildiğinde, toplumda karşıtlık hissi oluşturabilecek, subay andı olarak bilinen andın içeriğindeki değerlerin dışlandığına dair bir algı yaratacak ve sonuç olarak TSK'nın tartışılmasına sebep olabilecek protest bir davranış ve disiplinsizlik olarak kabul edilecektir. Şüphesiz Mustafa Kemal Atatürk'e bağlılığı ifade eden ‘Mustafa Kemal'in askerleriyiz’ sözünü amacı dışında ve karşıtlık içeren protest bir eylemde kullanmak disiplinsizlik olacağı gibi, sözün değerini de azaltan bir davranış olacaktır.”

ASKER YEMİNİ DEĞERSİZMİŞ GİBİ BİR KANAAT DE OLUŞTURMUŞLAR

Savunmanın sonunda da özetle şöyle denildi:

“Tören daha yeni bitmişken, protokol okuldan, basın mensupları ise tören alanından ayrılmamışken Teğmen Ebru Eroğlu'nun herkesin duyabileceği bir şekilde anons yaptıktan sonra kalabalığı da kullanarak planladığı şekilde yönergeden kaldırılan andı ezberden okutması suretiyle ortaya çıkan disiplinsizliğin, ulaştığı boyut ve olumsuz etkileri düşünüldüğünde, TSK'nın itibarına zarar verecek boyut ve ağırlığa ulaştığı, TSK'nın aylarca kamuoyunda haksız ithamlara maruz kaldığı görülmüştür. Kalabalığın heyecanının kullanılarak eyleme dönüştürülmesi ile başlayan disiplinsizlik ve bu planın yarattığı etki itibarıyla o tarihten itibaren toplumda ayrışmanın başladığı, Milletin bağrından çıkan TSK'nın Mustafa Kemal Atatürk'e bağlılığının hiç hak etmeyecek şekilde sorgulandığı ve bu suretle TSK'nın itibarının millet nezdinde zedelendiği anlaşılmıştır. Belirtmek gerekir ki, 2023 yılından itibaren mezuniyet töreninde okunmayacak anda yönelik değişiklik; 1995 yılından itibaren mezuniyet törenlerinde okunan ant yerine, her Türk Askeri'nin asker sıfatına dair yapılan kadim ‘Askerlik Yemini'nin okunmasıdır. Başka bir deyişle, yönergeden kaldırılan ant yerine daha değersiz bir metin kabul edilmiş değildir. Olaya konu eylem nedeniyle toplumda asker yemini değersizmiş gibi bir kanaat oluşmasına da sebep olmuştur.”

TEĞMENLER ZARAR GÖRMEMİŞ

İşte tüm bu gerekçelerle ihracın hukuka uygun olduğunu bildiren MSB, teğmenlerin telafisi güç veya imkânsız zararlara uğramasının da söz konusu olmadığını savunarak davanın reddedilmesini istedi.

Teğmenler herhangi bir zarar görmedi, öyle mi?

Tek bir örnek verelim. Her birine 450-500 bin lira civarında tazminat çıkarıldı ya; teğmenlerden birisinin babası, bu tazminatı ödemek için bireysel emeklilik sisteminde biriken parasını çekmek zorunda kaldı!..

Müyesser YILDIZ

28 Nisan 2025