Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
38,1666
Dolar
Arrow
36,4475
İngiliz Sterlini
Arrow
46,0756
Altın
Arrow
3441,0000
BIST
Arrow
9.602

Bilimsel bilginin hayata dönüşmesi için bilim iletişimi projesi

Bilim ve düşünce insanlarıyla toplum arasında her zaman bir mesafe vardır. Eski çağlardan bu yana bilim insanları, düşünürler kendilerini halkın üzerinde konumlandırmış, hatta halka tepeden bakmayı yeğlemişlerdir. “Fildişi kulede kuram üretmek” deyimi de bilim ve düşünce insanının halktan, sıradan insandan uzaklığını anlatır. Bu mesafe nedeniyledir ki bilim ve düşünce insanlarının üretimleri yeterince toplumsal yarara dönüşemeyebiliyor. Özellikle de insan odaklı bilimsel bilginin çoğu zaman halka, sıradan insana ulaşmadığı, onun yaşamına etki yapmadığı bilinmektedir. Halkla empati kurulmadan, etkileşimde bulunmadan üretilen bilginin, gerçekleştirilen düşünsel üretimin gerçek yaşama dokunması kolay değil. Toplumun, halkın, sıradan insanın yaşamıyla temas etmeyen bilimsel bilginin toplumsal faydaya dönüşmesini beklemek de boşuna. 

Çoğumuz tanık oluyoruzdur bilimsel metinlerin ne denli karmaşık bir dille yazıldığına. Bazen aklıma takılıyor doğrusu, bilim insanları, aydınlar acaba bilgiyi gizlemek için mi bu denli karmaşık, anlaşılmaz yazıyorlar diye.  Dahası bunu nasıl becerebiliyorlar?  Öyle ya, insanın kendi anadilinde bu denli karmaşık, anlaşılamaz yazabilmesi özel bir beceri gerektirir. Değil elbet. Burada asıl sorun, bilim insanının, aydının halkı, sıradan insanı yeterince önemsememesi, ona tepeden bakması, kibir takınması. Oysa bilim ve düşünce insanı, halkın bilgiden yoksun bırakılması üzerinden kendisine değer biçmez. Tam tersine, bilim ve düşünce insanı halka ulaştıkça, ona bilimsel ve düşünsel değer aktarımı yaptıkça değer kazanır. Aslı olan bilim ve düşünce insanının kendinden menkul değeri değil, topluma, insanlığa değer aktarımıdır. Bilimin insanal ve toplumsal değere dönüşmesidir asıl olan. 

Bilimsel ve düşünsel üretimin çıktılarının toplumsal faydaya dönüşmesi için Yükseköğretim Kurulu oldukça iyi niyetli bir proje başlattı. Üniversitenin toplumla etkileşiminin güçlendirilmesi, kampüslerin halka açılması, bilim ve düşünce insanlarının halkla buluşmasının sağlanması için başlatılan bilim iletişimi projesinin gerçekleşmesi için tüm üniversiteler seferber oldu. Yıllar önce Orta Doğu Teknik Üniversitesi bünyesinde Bilim Kafe adıyla başlatılan uygulamadan da esinlenilerek geliştirilen projenin amacı üniversitelerde gerçekleştirilen bilimsel üretimin çıktılarının topluma aktarımının sağlanarak toplumsal faydaya dönüşmesidir. 

Proje kapsamında tüm üniversitelerin kendi bünyelerinde birer iletişim ofisi oluşturarak üniversite bünyesinde üretilen bilimsel bilginin halka aktarımını kolaylaştıracak aygıt ve araçları etkin kullanmaları beklenmektedir. Bunun için bilimsel üretimin çıktılarının halkın, sıradan insanın anlayacağı bir dil, anlatım ve aktarım biçimine dönüştürülmesi, çeşitli mecralarda paylaşımının sağlanması önem taşımaktadır. Bir başka deyişle bilim iletişimi projesiyle kampüslerin halka açılması planlanmaktadır. 

Üniversitelerde yapılan çalışmaların çoğu arşivlerde saklanmakta, kampüslerin dışına çıkmamakta. Oysa bilimsel üretim toplumsal faydaya dönüştükçe, insan yaşamına değer kattıkça değerlenir. Arşivlerde saklanan bilginin, akademisyenlere performans puanı getirmekten öte bir faydası olmaz. Bu nedenle de bilimsel üretimin çıktılarının toplumla paylaşılması önemli ve değerlidir. 

Bilim ve düşünce insanı topluma, insanlığa hizmet eder. Nitelikli hizmet verebilmesi için de insanla ve toplumla etkileşim halinde olması gerekir. Toplumdan, halktan uzak, sıradan insanın içinde yer aldığı gerçeklikten habersiz birinin işe yarar bilimsel bilgi üretmesi mümkün değil. Üretilen bilimsel bilginin toplumdaki, insan yaşamındaki hangi soruna çözüm olacağı, insan ve toplum yaşamına nasıl bir değer katacağı, üreticisinin farkındalığına bağlı olarak biçimlenir. Bilim iletişimi projesiyle de bilim ve düşünce işiyle uğraşanlarla toplum arasında gerekli iletişimin sağlanması, etkileşimin artırılması amaçlanmaktadır. 

Bilim iletişimi projesinin işleyişi, her ortamda, her yerde, her mekânda ve her fırsatta bilim konuşulması anlayışına dayandırılmaktadır. Bilimsel çıktıların, insanların gündelik yaşamı içerisinde gelişen sıradan anlatıların içerisine yerleştirilmesi, gündelik söylemin parçası haline getirilmesi yoluyla yaşama aktarılması planlanmaktadır. Bunun için de kafelerde, restoranlarda, parklarda, kent meydanlarında, alışveriş merkezlerinde vs. her yerde ve her ortamda bilim konuşulması düşünülmektedir. Bunun için bilim insanının, akademisyenin, üniversite öğrencisinin halkın içinde, sıradan yaşamlara entegre olması özendirilmelidir. Kampüstekilerle kampüs dışındakilerin kaynaştırılması için uygun ortamların oluşturulması önemlidir. Böylece ilk aşamada iki kesim arasında bin yıllara dayanan bariyerler ortadan kalkmış olur. Sonraki aşama ise iki kesim arasında ortak bir dil, ortak bir anlatı biçimi oluşturulmasıdır. Halkı, hekimin yazdığı reçeteyi anlamaya zorlamak yerine, reçetenin halkın anlayacağı bir dilde yazılması için de bir çaba ortaya konulması gerekir. 

Bilim insanının toplumun her kesimindeki insanla etkileşim halinde olması önemli. Bilim ve düşün insanları çoğu zaman sıradan olana, halka, sokağa yönelik kibirli bir tavır içindedirler. Bilimde kibir olmaz. Bilim, insanlığa hizmet içindir. O halde kibri bırakıp empatiye yönelmek gerekir. O nedenle iki kesim arasındaki bariyerlerin kaldırılması, tarafların birbirleriyle kaynaşması bilimsel bilginin yaşama dönüşümünü kolaylaştıracaktır. 

İçerisinde yaşadığımız çağda bilgi iletim ve aktarım araçları oldukça fazla ve çeşitlidir. Bilimin aktörlerinin, aygıtlarının ve araçlarının yeterince etkin olmaması durumunda boşluğu başka aktör, aygıt ve araçlar doldurmaya heveslidir. Bilimsel bilginin boşluğunu temelsiz bilgi üreticileri, şarlatanlar kolaylıkla doldurmakta. Bu da toplumun, insanlığın gelişmesi, iyileşmesi sürecine büyük zarar vermektedir. Bu nedenle de üniversitelerin, bilimsel üretim yapan tüm kurum ve kişilerin harekete geçmesi, bilimsel üretimin çıktılarını toplumsal katkıya dönüştürmek için çaba göstermeleri gerekmektedir. Bilim iletişimi bu anlamda önemlidir. Bilim insanında farkındalık oluşturmak, içerisinde yaşadığı topluma, dünyaya ve insanlığa karşı yüklenmiş olduğu sorumluluğun bilincinde olması açısından büyük önem taşımaktadır. 

Üsküdar Üniversitesi olarak biz de Bilim İletişim Koordinatörlüğü oluşturarak bilimsel bilginin topluma aktarılmasını daha sistematik ve kurumsal zeminde gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Üniversite bünyesinde üretilen bilginin toplumsal sorumluluk projelerine dönüştürülmesi, sivil toplum kuruluşlarıyla işbirlikleri, farklı toplumsal kesimlere yönelik olarak düzenlenmekte olan seminerler, konferanslar, sempozyumlar yoluyla üniversitenin toplumla bilim odaklı etkileşiminin olabildiğince etkin kılınması için büyük gayret gösteriyoruz. Bu anlamda Üsküdar Üniversitesi kentin içerisine konumlanmış kampüsleriyle, bünyesindeki medya mecralarıyla (ÜÜTV, ÜÜ Radyo, ÜÜ. Haber Ajansı, popüler bilim tarız süreli yayınlarıyla, bilimsel dergileriyle, sosyal medya hesaplarıyla, medya paylaşımlarıyla vb.)  toplumla etkileşimi ve iletişimi önemseyen anlayışıyla bilgiyi hayata dönüştürmeye devam ediyor.