Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,2401
Dolar
Arrow
34,4862
İngiliz Sterlini
Arrow
43,5545
Altın
Arrow
2962,0000
BIST
Arrow
9.368

Doğru ve tarafsız habercilik

Anadolu Ajansı’nın 104. kuruluş yıldönümü. Ulusal Bağımsızlık Savaşımız esnasında, Halide Edip Adıvar’ın ve Yunus Nadi’nin fikirsel temel atışıyla, kurucu liderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün talimatıyla, 6 Nisan 1920’de, yani TBMM’nin açılışının 17 gün öncesinde Ankara’da kurulur. Atatürk bir genelge yayınlayarak hem Ajans’ın kuruluşunu hem de işleyişine ilişkin temel ilkeleri açıklar. Genelgede yer alan şu sözler dikkat çekicidir: “…din ve vatan kardeşlerimizin en doğru haber ve bilgiler alabilmelerini sağlamak için kurulan Anadolu Ajansı bugünden itibaren göreve başlıyor.” 

Topraklarımız işgal altındayken,  İngiliz askerleri İstanbul’da volta atarken, Anadolu’da zorlu bir bağımsızlık savaşımı verilmekteyken “din ve vatan kardeşliği” vurgusu gerçek bir liderin, vatanı işgalcilerden temizlemek için vatan topraklarında yaşayan tüm kesimleri ayrım yapmaksızın birleştirme çabası dikkati çekiyor. Anadolu toprakları belki de bin yıllardan beridir yüzlerce uygarlığa ev sahipliği yapmış, çeşitli inançtan, dinden, etnik kesimden insanlara vatan olmuştu. Türkler bu topraklara yerleştikten sonra da kendilerinden önce burada yaşayanlarla birlikte zengin bir Anadolu sentezi oluşturdular. Selçuklular, Osmanlılar döneminde de bu insanlar yüzyıllarca kendi inançlarını, kültürlerini yaşatarak birlikte yaşadılar. Şimdi o vatan emperyalistlerin işgali altındaydı. O halde gün, kardeşlik günüydü, birlik ve beraberlik günüydü. Birlik ve bütünlüğün sağlanması için de sürekli ve doğru haber ve bilgi akışı önemliydi. 

Buradaki “doğru haber ve bilgi” vurgusu özellikle dikkat çekici. Algı oluşturmak, insanları maniple etmek vs. şeylerden hiç söz edilmiyor. Halkın habersiz bırakılmaması, en doğru haberin ve bilginin aktarılması vurgulanıyor. On yıllardan beridir tartışılagelen, ama bir türlü de üstesinden gelinemeyen doğru habercilik, dolayısıyla da tarafsız medya vurgusu daha o zamanlar kurucu liderimiz tarafından yapılmış, kurallar konulmuş. Biz hala daha neyi tartışıyoruz ve neden başaramıyoruz diye sormadan yapamıyorum. 

Anadolu Ajansı’nın kuruluşunu açıklayan genelgede Mustafa Kemal’in vurguladığı bir başka nokta ise haber ve bilgi akışında hız ve yaygınlık. “Bugün alınan haber ve bilgilerin mümkün olduğu kadar fazla kimse tarafından okunup bilinmesi…” Atatürk haberin temel oluşturucu öğesinin hız, yani zamana karşı yarış olduğunu burada ne kadar da açık vurgulamış. Bir de haberin kitleselliğine dikkat çekiyor. Kitle iletişim araçlarının ya da bugünkü deyimiyle medyanın, diğer bilgi üretici ve dağıtıcılarından ayrılan temel özelliklerinden biri hızlı oluşu, diğeri ise kitlesel düzeyde yaygınlık göstermesidir. Bunun için de örgütsel bir yapı gerekli. Kurucu liderimiz bu noktayı da gözden kaçırmıyor. “Bu amaçla oralarda dahi özel örgütler meydana getirerek her gün vereceğimiz bilgilerin telgrafhane kapılarında siyah levhalar üzerine yazılması ve yeterli araç olan yerlerde basılması, yayınlanması ve dağıtılması, nahiyelere ve hatta köylere kadar gönderilmesi hususlarının yerine getirilmesini hepinizin vatan ve millet sevgisinden ve yardımlarından rica ederiz.” 

O günün koşullarında olabildiğince kitlesel düzeyde, zamanla yarışan, doğru ve nesnel bir habercilik anlayışı gözetilerek kurulan bir haber Ajansı. Yine o günün koşullarında bu kuruluşun nasıl bir işleyiş göstereceği, hangi insan gücü ve teknik olanaklarla çalışacağı ayrıntılı olarak belirtiliyor. Genelgenin bitiş tümcesi ise özellikle dikkat çekiyor: “…hususlarının yerine getirilmesini hepinizin vatan ve millet sevgisinden ve yardımlarından rica ederiz.” İnsanları gönüllülük esasıyla işbirliğine çağırma tavrı gerçekten de çok etkileyici değil mi? Ortada kurulu bir düzen yok, teknik olanaklar yok, yetişmiş insan gücü yok. Bütün bu yokluklar içerisinde, bir liderin öngörülü, vizyoner, kapsayıcı, kucaklayıcı, koruyucu çağrısı var. Bütün bunların altında da yüzyıllarca, hatta belki de binyıllarca bir arada yaşamış Anadolu insanının karakterini çok iyi analiz edebilen bir liderin sağduyulu ve akılcı yetkinliği var. 

Diğer yandan Anadolu Ajansı yalnızca yurt içine haber ve bilgi aktarımı yapmakla kalmaz. Mustafa Kemal’in kuruluş genelgesinin ayrıntılarında Ajans’ın yurt dışına da haber ve bilgi aktarımı yapması yönünde açıklamalar yer alır. Kuruluş sürecindeki Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsız bir devlet olarak yapılanmasının oluşturucu öğlelerinden biri de hiç kuşkusuz kendi medyasını, kendi haber kaynaklarını kurmasıdır. Anadolu Ajansı böylece çok önemli bir görevle kurulmuş olur. 

Devletin içerde güçlenmesi ve gücünü dışarıya göstermesi açısından medya oldukça önemlidir. Ancak medyanın dar siyasi kliklere sıkıştırılmaması, devlet hizmetini önceliğe alarak, iç ve dış kamuoyuna doğru, nesnel ve tarafsız bilgi aktarımı yapması büyük önem taşımaktadır. Anadolu Ajansı’nın kurulması ve varlığını sürdürmesi bu açıdan oldukça önemlidir. Ancak varlığını, kuruluş ilkelerinden asla ve asla ödün vermeden sürdürürse güçlü kalır ve güç katar. 

Anadolu Ajansı’nın 104. Kuruluş yıldönümü kutlu olsun.