Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
44,6686
Dolar
Arrow
39,2195
İngiliz Sterlini
Arrow
53,0487
Altın
Arrow
4173,0000
BIST
Arrow
9.487

Geleceğin iletişimcileri Çanakkale’de konuşuldu

İletişim fakültesi dekanlarının yıllık toplantısı geçtiğimiz hafta Çanakkale’de yapıldı. Çanakkale 18 Mart Üniversitesi İletişim Fakültesinin ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantıya Türkiye’deki ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki iletişim fakültelerinin dekanları katıldılar. Toplantıya ayrıca her yıl olduğu gibi bu yıl da İletişim Araştırmaları Derneği (İLAD) Başkanı Prof. Dr. Aysel Aziz ve Dernek Genel Sekreteri Füsun Özbilgen katılım gösterdiler. Ayrıca Radyo Televizyon Yayıncıları Meslek Birliği (RATEM) de dekanlar toplantısında bir oturum düzenleyerek aktif katılım sağlamış oldu. 

Bu toplantının belki de en dikkat çekici yanlarından biri Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Çiğdem Savaşçıoğlu’nun toplantıya katılarak YÖK’ün bu yıl içerisinde başlatmış olduğu bilim iletişimi çalışmaları hakkında bilgilendirici bir konuşma yapması oldu. Üniversiteler, eğitim öğretim hizmeti vermenin yanında bilim üreten kurumlardır. Ancak bilimsel çıktıların üniversite kampüslerinde kalmaması, toplumun çeşitli kesimleriyle paylaşılarak toplumsal katkıya dönüşmesi büyük önem taşımaktadır. Bilimin, insanların gündelik yaşam pratikleri içerisine nüfuz etmesi, bilimsel jargonun halkın dili ve söylemine eklenmesi ve onu biçimlendirmesi toplumların gelişmesi, insanlığın ilerlemesi için önemli. Çiğdem Savaşçıoğlu, tüm üniversitelerde oluşturulması planlanan Bilim Kafelerin bu yönde önemli bir rol oynayacağına dikkat çekti. Bilimin halka yayılması, üniversitelerin toplumla daha yakın iletişim ve etkileşim içerisine girmeleri, sorunlara birlikte çözüm üretmeleri ve geleceği bilimin ışığında birlikte kurmaları açısından Bilim Kafe Projesi katkı sunacak gibi görünüyor. İletişim fakülteleri dekanlarının da konuya sahip çıkmaları, bu konudaki duyarlılıklarını ortaya koymaları bu yılki İletişim Fakülteleri Dekanlar Konseyi İLDEK toplantısına daha bir değer kattı diye düşünüyorum. 

İLDEK toplantısında ele alınan önemli konulardan biri de iletişim fakültesi müfredatlarında yapay zekayla ilişkili derslere yer verilmesi. Biz istesek de istemesek de yapay zeka teknolojisi hayatımızın içerisine hızla giriyor. Bütün meslek dalları ve iş alanları yapay zeka odaklı olmak üzere geleceklerini mercek altına almaya başladılar. Bu gidişattan en çok ve en hızlı etkilenecek olan da iletişim alanıdır. Verilerin toplanmasından, haberlerin yazılması, sunulmasına kadar tüm haber üretim süreçlerinde yapay zekanın rol alacağı tahmin edilmektedir. Hatta günümüzde pek çok medya kuruluşunda yapay zekanın olanaklarından yararlanılmaya başlandı bile. Yakın bir gelecekte yapay zekanın tüm medya kuruluşlarında, tüm üretim süreçlerine entegre olacağı belli. Bunun kazanımları olacaktır elbet. İşlerin daha hızlı akması, zamanın daha verimli kullanılması, haberin bilgisel alt yapısını oluşturan verilere daha hızlı ulaşılması açısından çok önemli katkıları olacaktır. Bu durumda gazetecilere ne olacak sorusu kafaları epeyce meşgul ediyor. İşte tam da bu noktada iletişim eğitiminin yapay zeka odaklı olarak güncellenmesi önem taşıyor. Hazırlıksız yakalanmamak için bir an önce gereken planlama yapılmalı. 

Teknoloji çok hızlı gelişiyor. Teknolojinin bize uymasını beklemek değil, teknolojiye uyum sağlamamız gerekiyor. Bunun için de çok hızlı aksiyon alacak kuşaklar yetiştirmeliyiz. Teknolojinin aklın sınırlarını zorlayıcı bir hızla gelişmesi karşısında belki de yapılması gereken şey hızlı düşünen, çabuk kavrayan, hızlı ve doğru analiz edebilen, hızlı planlayan, hızlı eyleme geçen kuşaklar yetiştirmek. Her yeni teknolojiye ilişkin eğitim vermeye çalışmak da sorunun çözümü değil. Bununla başa çıkmak ne zaman ne de eğitimi verecek insan kaynağı açısından çok mümkün olmayabilir. Ama değişime uyum sağlayacak, gelişmelere hızla entegre olabilecek nitelikte ve yetkinlikte insan yetiştirmek mümkündür.  Daha somut bir anlatımla söylemek gerekirse, örneğin, yapay zeka konusunda farkındalık oluşturacak, temel bir anlayış verecek dersler koymak pusulanın yönünü belirlemek açısından iyi olur. 

Yapay zeka teknolojisinin devreye girmesi pek çok mesleki alanda olduğu gibi iletişim alanında da ciddi değişimlere yol açacaktır. Geleceğin gazetecileri belki de işin çoğunu yapay zekaya yaptıracaklardır. Geleceğin televizyoncuları için yapay zeka önemli bir destek alan olacaktır. Geleceğin sinemacıları yapay zekanın olanaklarıyla bugün belki de hayal bile edemeyeceğimiz filmler yapacaklardır. Geleceğin algı yöneticileri yapay zekanın olanaklarıyla belki de çok daha farklı propaganda teknikleri geliştireceklerdir. 

Ancak teknoloji ne denli ilerlerse ilerlesin, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kontrol yine insanda olacaktır. Teknoloji çok önemli, ancak onu kullanana ve işletenin rolü çok daha belirleyici olacaktır. Unutmayalım ki teknoloji sadece bir aparattır. İnsan tarafından üretilen, geliştirilen bir araç. Kullanıcı ve yönetici ise insandır. Dolayısıyla da belirleyici olan her zaman için insandır. O halde aracın işe yaraması ve doğru yönde kullanılması için belirleyicinin, yani insanın doğru yetiştirilmesi gerekiyor. Bunun için de doğru eğitim. 

Hangi meslek alanında olursa olsun, kalifiye meslek insanı yetiştirmek için öncelikle analitik, bilgi donanımlı, sorgulayabilen, eleştirebilen, kavrayışı ve anlayışı gelişkin insanlar yetiştirmek gerekiyor. Bu özelliklere sahip insan, mesleğinin gereğini de yapabilir nitelikte olacaktır zaten. Nitelikli insan gücü, nitelikli meslek insanı yetiştirilirse, teknolojik gelişmeler ne denli hızlı olursa olsun, onlara uyum sağlanır. İletişim eğitiminde de önemli olan nokta, analitik, sorgulayıcı, farkındalığı yüksek, girişimci, hızlı aksiyon alabilen nitelikte meslek insanlarının yetişmesidir. 

Öncelikli olan insan kalitesidir, gerisi ayrıntı.