Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
34,9385
Dolar
Arrow
32,5064
İngiliz Sterlini
Arrow
40,8451
Altın
Arrow
2441,0000
BIST
Arrow
10.087

Ağaçlar, kuşlar, çocuklar ve sabahlar…

Euro 2024 çeyrek finalisti olmamızın haklı gururuyla başladığım bu ilk yazımın; güzel ülkemize ve bana şans getirmesini dilerim.

Sabah erken kalkıp kuş cıvıltıları eşliğinde yeni bir güne başlamanın huzurunu tadabilen mutlu azınlıktan mısınız yoksa her sabah alarmları erteleyip; bin stresle yüklü zihniyle kendini güç bela sokağa atan mutsuz çoğunluktan mısınız bilemiyorum. Bana soracak olursanız tatil günleri haricinde mutsuz çoğunluğun başarılı bir temsilcisiyimdir; ancak son birkaç gündür ben de mutlu azınlığın tarafına geçme aşamasındayım. Sizi de bu tarafa davet etmeden önce kendim için büyük ama insanlık için oldukça küçük bu adımı nasıl attığımı anlatacağım.

Tesadüfen erken kalktığım sıcak bir yaz sabahında; tekrar uyumayı denedim ve bu pek mümkün olmayınca kendimi balkona attım. Yarı karanlık yarı aydınlık şafak vakti, çiseleyen yağmur, kuşların cıvıltısı ve ağaçların hışırtısıyla oldukça romantikti! Felsefi derinliklere dalmak, belki bir iki satır bir şeyler okumak veya kişisel gelişimci abartısıyla hayatın anlamını sorgulamak için ideal olan bir atmosferdi. Lakin bu romantik atmosferden; realizmin soğuk sularına Günaydın anne! sesiyle hızlı bir geçiş yapmam pek de uzun sürmedi. Bu hızlı geçişin erkenciliği ve uyumak istemeyen bir çocuğun enerjisiyle güne başladım. Fakat ne başlamak!

Az önce huşu içinde hışırdayan yapraklar, şimdi şımarık ve alaycı çocuklar gibi karşıma geçmiş kahkahalar atıyor; kuşlar ise anlamsız sözlerle dolu neşeli çocuk şarkıları söyleyerek gökyüzünde umarsızca dans ediyorlardı! Doğanın bu abartılı neşesi evimizdeki enerji patlamasıyla birleşince zihnimin arka fonunda çalan Edvard Grieg Morning Mood yerini Baby Shark’a bırakıyor; güneş tüm parlaklığıyla gökyüzünde beliriyor, bulutlar ise tüm bunlara alkış tutuyordu.

Bahçedeki kedi, dökülen yaprakları karıştırıyor; sokağın yaşlı köpeği, kendisine sataşan huysuz kargayı kovalıyor; ağaç dalları arasına gizlenen minik serçe güzel sesiyle hem ötmek istiyor hem de kargadan korktuğu için etrafı kolaçan edip temkinli davranıyordu. Oğlum tüm bu manzarayı izliyor, bana doğayla ilgili bitmez tükenmez sorular soruyor; aldığı cevapları hayal gücüyle birleştirerek bir hikâye uyduruyor ve avaz avaz tüm ev halkına anlatıyordu.

Onlarca kez anlatılan ve hiçbiri birbirinin aynı olmayan bu hikâye, ev halkında büyük bir bezginlik yaratsa da ağaçların, kuşların ve neşeli bir sabahın küçük bir çocuğun dünyasındaki olağanüstü karşılığı; yetişkin oldukça yitirdiğimiz küçük tatlı heyecanları hatırlattı bana.

Mutluluğun aslında hem ne kadar zahmetsiz hem de ne kadar yakınımızda olduğunu bir kez daha hatırladığım o gün; kuşlar, ağaçlar ve sabahların ancak bir çocuk gözüyle bakıldığında anlamlı olduğunu ve hayata çocuk gözüyle bakmanın kendimize verebileceğimiz en güzel hediye olduğunu anladım. Hayata çocuk gözüyle bakmak ve güne mutlu başlamak dileğiyle!