Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,2401
Dolar
Arrow
34,4862
İngiliz Sterlini
Arrow
43,5545
Altın
Arrow
2962,0000
BIST
Arrow
9.549

Beşiktaşlı olmak

Her alanda çürümüşlüğün kol gezdiği bugünlerde sizlere hoşunuza gidecek bir yazı yazmaya karar verdim. 24 Kasım Öğretmenler gününde Başöğretmen Mustafa Kemal Atamızın bir başka yönünü sizlerle paylaşmak istedim. Ben nasıl Beşiktaş'lı oldum? Zaman zaman çocukluk günlerime giderim. Fethiye Göcek'te Dereboğazı yerleşkesini Sırrın deresi ikiye ayırır. Bir taraf kızlan öbür taraf bozlandır. Iki farklı jeolojik yapı gizem dolu bir dere ile ayrılır. Sırrın adı neden konmuş niçin söylendiğini ben bulamadım. Aslında o da bir gizem. Yetenekli desem oda yok. HES MES kurulacak kadar suyu da yok. 

Dünya durdukça sırrını koruyacak gibi. Çocukluk yıllarım dediğim 1950'li yıllar. Yazın suyu kesilen dereyi geçip, karşı tarafta ini (Mağara) bağrına tutan Torosların başlangıcı kayaların dibinden akan sudan bir bakraç suyu doldurur, Sırrın deresini geçerek eve getirirdim. Bir parmak çocuk koca bir bakraç su. Çocukluğumun en zor ama başardığımda - suyu dökmeden getirdiğimde- çok mutlu olduğum an olurdu. 

Yazları çok kurak geçen yıllar sonra babam borularla 700 metre uzaktan, kızlandan su getirdiğinde saatlerce suyun başında oynaşmıştık. Suyun gelişini, kuzenlerim Osman Ugan ve Ali Ugan başta olmak üzere mahallenin çocukları ile paylaşırdım. Suyumuz geldiiii... Benden birkaç yaş büyük olanlarla sohbet ederken "Beşiktaş'tan" söz etmeleri ilgimi çekmişti. Her buluşmamızda hep Beşiktaş'tan, oyuncularından konu açılırdı. Kardeşlerim, Mahalle arkadaşlarım hep Beşiktaşlıydı. Yıllar geçti, Ege Üniversitesinde eşimle tanıştım. "Biz ailecek Siyah Beyazlıyız" deyince bir başka sevinç duymuştum. 

Kayınpederim rahmetli Rıza Kaynar çoğunlukla Beşiktaş üzerine konuşurduk. Bir gün; "Beşiktaş'a neden Kara Kartal derler" diye sordu., Sonra yanıtını ballandıra baklandıra da anlatırdı. "Kara Kartalı yani Beşiktaşı yiğit Çerkezler kurmuştur. Beşiktaşın temelini atan gençler, Kafkas dağlarının en büyük iki savaşçısı olan Kubilay Muhammed ve Şeyh Şamil'in ortak torunudur." "Bu iki müthiş savaşçıya Kafkas halkları tarafından verilen unvan ise Kafkas Kartal’ıydı. Bu bağlamda kurucularının hepsi Çerkez, Abhaz, Çeçen kökenli olan Beşiktaş'ın sembol olarak Kartal’ın seçilmesi asla tesadüf değildir" Ayrıca Ülkemizdeki takımların bayrağında ay yıldız olan 3 takımdan biri Beşiktaştir" derdi. 

Beşiktaş''ın Onursal Başkanı rahmetli Süleyman Seba'da tipik bir Çerkezdir. Bağımsızlıkçı bir ideal üzerine kurulan Beşiktaş'ın gençleri geçmişte çok büyük hizmetlerde bulunmuştur, BJK'njn bir nolu üyesi olan Fuat Balkan, Osmanlı Teşkilat-ı Mahsusa tarafından İngizlizlere karşı Hindistan Müslümanlarını örgütlemek için Hindistan'a gönderilmişti. Fuat Balkan sıkı ilişkiler içinde bulunduğu ve aynı hücrede görev yaptığı Muhammed Ali Cinnah yıllar sonra Hindistan'dan ayrılarak Pakistan İslam Cumhuriyetini kuracaktır. 

23 Şubat 2023 tarihli Yeniçağ gazetesinin yayınladığı derleme yazısında Beşiktaşın kurucularından 21 nolu üye Cami Baykurt Trablus direnişini düzenlemiş ve örgütlemiştir. Trablusgarp savaşına katılan Mustafa Kemal belki de bu örgütçü Beşiktaşlıdan etkilenerek ve esinlenerek Beşiktaş'a sempati ve yakınlık duymuş olabilir. Beşiktaşın tarihini öğrendikçe gururlanıyorum. Neden olmasın ki! Beşiktaş’ın kurucularından ilk şehit pilotlar Yüzbaşı Fethi ve Sadık Beylerdir. Fethi Bey de, Beşiktaş kurucularındandır. Benim gibi Bahriye Mektebi’ni bitirmiş. 1911’de İngiltere’nin Bristol fabrikasında uçak pilotu olarak eğitim görmüş. 

Usta bir pilot olmalarına karşın, İstanbul-Kahire arasındaki tecrübe uçunu gerçekleştirirken Suriye'nin Şimriye nahiyesi civarında üç yüz metreden yere çakılarak yardımcısı Sadık Bey ile birlikte şehit oldu. Önceki adı Meğri olan, benim doğduğum ilçeye Fethi Beyin anısına Fethiye adı verildi Zübeyde Hanım Selanik'ten İstanbul'a gelince Beşiktaş'ta oturur. Mustafa Kemal Anadolu'da Kurtuluş örgütlerden Beşiktaş yönetici ve taraftarları da Zübeyde Hanımı sık sık ziyaret ederlermiş. Çeşitli saldırı ve kundaklamalara karşı da korurlarmış. Zübeyde Hanım komşularıyla sohbetlerinde " İyiki bu semte gelmişim. Oğlum beni takımı Beşiktaş'a emanet etti" söylemlerini tekrarlarmış. Beşiktaşlı kahramanları ve Başöğretmen Atatürk'ü anarken bizleri yetiştiren öğretmenlere minnet ve saygılarımı sunarım.