Yüreğimde gittikçe büyüyen bir ağırlık vardı o gün. Ayaklarım sanki tutulmuş da gitmek istemiyor gibiydi. İzmir Gazi Hastanesinin 2. katına merdivenlerden soluksuz çıkmak istesem de beni birileri geriye doğru itiyordu. Öyle böyle merdivenleri çıktım, 1202 nolu odanın kapısı açıktı. Yatak boş, çarşaflar kaldırılmıştı. Odaya girdiğimde yardımcısının yatağın başucunda iki eli dua eder durumda göz yaşlarını gizlemeye çalışıyordu. Sadece "Gitti..." "Biraz önce saat 07.30'da..." diyebildi. Güzel, dost bir Özbek kadını. Son üç ay tanıdığı o yiğit , devrimci, Atatürkçü Av. Turan Karakaş'ın arkasından ağlıyordu.
Hani bu dünyada "adam gibi adam, dört dörtlük bir insan kim diye sorsalar ilk aklıma gelecek kişidir Turan Karakaş. 22 Kasım Cumartesi sabahında veda etti. Yolu aydınlık olsun. Boş yatağa, toplanmış eşyalara, solmuş çiçeklere bakarken son 35 yıllık dostluğumuz bir şerit gibi geçti gitti. Dizlerimin dermanı kesilirken, değerli dost Aytekin Tunus kapıdan içeri girdi. Bir an için odayı taradı. Bir kenarlarda onu arar gibiydi. Yutkunarak. "Başımız sağ olsun. Derviş bir dost. Sarsılmaz Kemalist, büyük bir insandı... Uğurlar olsun. Yıldızlar yoldaşı olsun" diyebildi.
Boş odada ne söylenebilirdi ki. biran kulağıma ta uzaktan havlama sesleri geldi. Sanki bahçedeymişiz gibi. Havlamaları duyunca pek mutlu olurdu diye geçti içimden. Urla Kuşçular'daki Evin arkasındaki "Cesur ve Şans" dobermanları ile ön bahçede "Köpük" akbaşı dinlerdi. Şimdi o can dostlar babaları geldi mi diye kapıya bakıyorlardır sanki? Onlar yadigar kaldılar. Öksüz kaldılar. "Sana vereyim... Ama Mehtab'ı ikna edeceksin öncelikle" derdi... " Hadi Turan Abiyi en iyi şekilde uğurlamak için program yapalım. Aşağı inelim" söylemi ile kendime geldim. Mehtap ve Meltem iki güzel evlat, can dost. Çok iyi baktılar babalarına. Hiç yalnız bırakmadılar... Hastanede. aşağıya hasta bekleme salonuna inince telefonla ulaştım yakın dostlarına. Başsağlığı dilemek ve acı haberi vermek için. Çok mücadeleci, çok yiğit insan Turan Karakaş'ın yakın dostları törende yalnız bırakmadılar.
Başta Ali Adnan Aslan, Mustafa Büyüksipahi, Tuncay Mollaveisoğlu başta olmak üzere 12punto gazete yoldaşları, yakın mesai arkadaşları son görevlerini yerine getirmek üzere İzmir'e gelmişlerdi. 23 Kasım'da siyaset başta olmak üzere birçok alanda yan yana, baş başa mücadele ettikleri Mehmet Doğan, Barış Doster, Aziz Kocaoğlu, Yüksel Çakmur, Ziya Çavdar ve diğer yakın dostları Narlıdere Cemevinde veda törenindeydiler.
CHP İl yönetiminden kimse var mıydı? Bilmiyorum? Ben göremedim. SODEP CHP birleşmesinde, İzmir CHP İl başkanlığı ve sonraki dönemlerde çok önemli görevler üstlenmişti. Cumhuriyete karşı, Halkına karşı sonuna dek görevini yaptığına inanıyorum.
Balyoz ve Ergenekon davalarında gece gündüz koşmuş, demokrasimizin sekteye uğratılmamasına karşı amansız mücadele etmiştir. Deniz Gezmiş ve Uğur Mumcu'nun yakın arkadaşı olarak Anti Emperyalist, Tam Bağımsız Türkiye mücadelelerinde hep ön sıralarda yer almış bir büyüğümüzdü. Annesi Selanik'ten gelen, Dedesi Atatürk'ün süvari birliğinde görev almış yakın askerlerindendi. Kafkas kökenli bir yörük babanın çocuğu olarak katıksız Atatürk sevdalısıydı. Son günlerde yaptığımız sohbetlerde; "Atatürk'üme sahip çıkın" diye vasiyette bulunmuştu. "Atatürk Cumhuriyetinin bize sağladığı olanaklar sayesinde okudum Öğretmen oldum" diyen Karakaş doğa ve hayvan sevgisini yazdığı çocuk kitaplarında yanmıştı. TÜLOV (Türkiye Tanıtım Araştırma Demokrasi Vakfı) kurucularından olan sevgili ağabeyim Karakaş geride kalanlara selam eder gibi bir asker edasıyla elini alnına koyup "Batılılar ve onun işbirlikçi doğulular, genel başkan Özgür Özel'i yok etmeye çalışıyorlar. Sakın yalnız bırakmayın." diye öğütledi. Hastanede kendine güveni gelince; "Beni evime götürün. Canlarımı. Havlamalarını özledim" dediyse de sözünü yerine getiremedik. Dostum Dr Salih Zeki Güçlü koşulları uygun olmayınca haklı olarak izin vermedi. Götüremedik. Bademler Asri Mezarlıkta çok sevdiği bir sakız ağaç ile bir zeytin ağaç arasında ebediyete uğurladık.
Hocanın hak helali, dua ve taziyelerden sonra birlikte mücadele ettiği yakın dostu Mahmut Türkmenoğlu Kooperatifinde İstanbul İl Başkanlığı yapmış dönem arkadaşlarından Cemal Canpolat, bir kısım yoldaşlarıyla dostlar sofrasında anılarıyla buluştuk. Son söz, sazıyla Yolcu Bilginç'indi. "Bak şu dünyanın haline... Gidiyorlar Ağır Ağır... Binmişler ahret salına.., Gidiyorlar Ağır Ağır..." Sevgili Ağabeim "Sevdan sevdamızdır. Cumhuriyet ve Atatürk'ün ilkeleri sonsuza dek yaşayacak" Rahat uyu. Gözün arkada kalmasın.
Çok Okunanlar
Necla Nazır, Ferdi Tayfur cenazesindeki tartışmaya dair konuştu
Yunus Emre Vakfı skandalı büyüyor...
Hull City'nin 'Türk Bayrağı getirmeyin' kararıyla ilgili açıklama
Umut hakkı ve genel af gündemde mi?
Fenerbahçe'den Galatasaray'a transfer çalımı
Ferdi Tayfur ve Ata Demirer arasındaki kavga yeniden gündemde
Anne, oğlunu öldürdü: Cinayeti itiraf etti
Dünyanın en yaşlı insanıydı: 116 yaşında hayatını kaybetti
Yeşil Pasaportlu Türkler için AB’ye girişte yeni dönem
3 Ocak Cuma reyting sonuçları: Zirvede hangi yapım var?