23 Aralık sabahında, 2024 yılının son haftasına giriyoruz. Geç kalmamalıyım. Önemli bir gün. Karşıyaka'da evden çıkarken komşudarın kızarmış ekmek kokuları geliyor burnuma. Ne güzelde kokuyorlar! Sanırım geç uyanıyorlar. Hergün aynı saatte bu güzel ekmek kokusunu hissediyorum. Emekli olmalılar. Karşıyaka emekliler kenti. Bir dilim ekmek ve gluten? Bir dirhem et bin ayıbı örter derler ya? Et alacak hali mi kaldı halkın? Varsa yoksa ekmeğe dayanıyorlar! Emekli ne yapsın başka? Aç kalmamak için dayan kuru ekmeğe. Sokağa çıkacak hali kalmadıkça, geçinemedikçe eve tıkanıp kalıyor. Gözü televizyonlarda. Emekli maaşı artacak mı? Ne olacak diye? Sahi askari ücret ne olacak derken 4. kattan inip sokağa çıkmışım.
Günlerdir yağan yağmurdan sonra güneşli bir gün. Sokaklar tek tük dolaşan insanlarla hareketleniyor. Esnaf kepenklerini yeni yeni açıyor. Yüzleri asık, isteksiz. Yılın yorgunluğu yüzlerinden okunuyor. Sanki "şu son haftada bitse bir kurtulsak şu yıldan, bir rahatlasak yeni yılda" der gibi bir ruh halleri var. Önemli bir gün. Hızlıca sokakları geçiyorum. Geçtiğim sokaklar da günün ilkiyle aynı. Güneşle umutsuzluk bir arada olur mu?
İZBAN Karşıyaka durağına geldim. Merdivenleri hızlıca indim. Durak yer altında. Treni beklerken Tepeköye giden Menderes treni karşı tarafa geldi. Koltuklar seyrekte olsa dolu. Sanki hafta sonu. Oysa haftanın ilk günü. Pazartesi. Tekrar içimden önemli bir gün diye sayıklıyorum. Belki insanların yönü Menemen tarafınadır diye iyimserliğimi korumaya çalışıyorum. "Önemli bir gün" diye Menemen’de toplanıyorlardır derken Aliağa yönüne giden tren geldi bile.
Banliyö trenin kapıları kapanırken hemen bir yer buldum. Aslında hınca hınç dolu olmalıydı. Önemli bir gün. Belki ben geç kalmışımdır diye içimden geçirirken karşımda Urla Belediye Meclis Üyesi Av. Umut Ergül'ü gördüm. Selamlaştık. Bir sonraki vagonda oturan babası 22. Dönem İzmir Milletvekillerinden Av. Sabri Ergül yanıma geldi. Merhabalaştık. İzmir'den başlayıp, ülkenin geldiği noktayı aşıp, Suriye ve Ortadoğu'da yaşananlara geliverdik. İsrail Filistin savaşı sürerken egemen güçler Büyük Orta Doğu Projesinin en önemli ikinci aşaması olan Suriye ayağını tamamlayıvermişler. 11 günde Esat iktidarının defterini dürdüler. Yeni bir sayfa açtılar. Sıra kim de diye sohbet ederken Menenemen'e gelmişiz.
Hani caddeler dolu gibi görünsede geçen yıla göre yarı yarıya dolmamıştı. Sabri Ergül o babacan ve aceleci tavırlarıyla "...oğlum yol verin" diyerek ben, Umut arkasında en öne varmıştık kısa sürede. "Bakalım Genel Başkan Özgür Özel zamanında gelecek mi" diye saatine bakarken yeni seçilen CHP Gençlik Kolları Başkanı Cem Aydın geldi. Merhabalaşıp, başarısını tebrikten sonra. Av Sabri Ergül eski CHP Gençlik Kolları Başkanı olarak bir çırpıda 1953 yılında seçilen ilk Gençlik Kolları Başkanı Suphi Baykam'den bugüne kadar geçen süreçte seçilen Gençlik kolları başkanlarının isimlerini tek tek sayıverdi. Seçilenlerden kaçının milletvekili olduklarını da sıraladı.
"İşte Genel Başkan Özgür Özel'in arabası. Bir kere daha takdir ettim. Tam zamanında geldi. Deniz Baykal hep gecikerek gelirdi randevularına" derken arabadan inen Genel Başkan ile tokalaştıktan sonra pankartların arkasına geçtik. ADD Genel Başkanı 25-26. dönem Konya Mv ve ADD Genel Başkanı Dr. Hüsnü Bozkurt, İzmir İl başkanı Şenol Aslanoğlu, BB Başkanı Dr Cemil Tugay ve Halkla birlikte yan yana yürümeye başladık. Cumhuriyetimizin genç Yedek Subayı Devrim Şehidi Mustafa Fehmi Kubilay'ın ve iki bekçinin katledildiği sokaklardan Yıldıztepedeki Anıta doğru yola çıktık. Kubilay ve arkadaşlarının hunharca Şehit edilişlerinin 96. yılında, Genel Merkezin yoğun katılım listesine rağmen toplanan kalabalık önceki yıla göre epey azalmış olması içimizde burukluk yarattı.
Cumhuriyet kolay kazanılmadığı gibi kolayda bugünlere gelmedi. Dışarda 7 düvele karşı savaşarak, içerde de 77 Cumhuriyet karşıtlarıyla mücadele ettik. Cumhuriyetimizin 101. yılında daha çok bir araya gelmeliyiz. Daha güçlü olmalıyız.
Hani aklıma gelmiyor değil, 30 ilçenin yirmisekizini CHP, sadece Menemen Belediye Başkanı AKP'li diyemi böyle oldu diye? Tepeye tırmanırken öz eleştiri ve eleştirimizi yaparken Kubilay'ın anıtının önünü geldiğimizde Valiliğin, TSK, Menemen Belediyesinin çelenklerini gördüm. Belediyenin çelengini Menemen Belediye Başkanı AKP'li Aydın Pehlivan koyduğunu öğrenince küçük dilimi yutacaktım. Hem Atatürk'ün Selanik'ten gelen hemşeri çocuğu olacaksın hem de Kubilay Lisesinde okuyacaksın ve de Kubilay anıtına çelen koyacaksın. Eyvallah! Ama! 3-4 gün önce Kubilay'ı katledenlerin mezarına gidip Cumhuriyet düşmanlarının başında dua etmene ne demeli? Pes vallahi! İki yüzlülüğün en iyi örneği? Bu davranış başta Menemenliler olmak üzere İzmirlilerin büyük çoğunluğunun vicdanını sızlattığı kanısndayım. Cumhuriyetimizin 101. yılında geldiğimiz noktaya bakın. Takdiri okuyucularıma bırakıyorum.
Genel Başkan ve Protokol konuşmalarının ana temalarının başında "Atatürk'ün Askerleriyiz" diyen, kılıç töreni nedeniyle genç teğmenlerimize yaşatılan zulümdü. Doğal olarak günün önemi yanında, Suriye olayları, BOP (Büyük Orta Doğu Projelerinin) adım adım geldiği nokta; Irak ve Suriye'den sonra sıra bize mi geliyor?! Konuşmaların yine en önemlisi ülkemizin içine düştüğü ekonomik dar boğazdı.
Engebeli yollardan 100 yıl geçsede Cumhuriyet sevdamız bitmeyecek. Mustafa Kemal Atatürk'ün söylemi ile "Türkiye Cumhuriyeti sonsuza dek yaşayacak." Bu inançla yeni yılınızı içtenlikle kutlar, barış içinde, sağlıklı, huzurlu bir gelecek dilerim.
Prof. Dr. Nurettin DEMİR
Çok Okunanlar
Necla Nazır, Ferdi Tayfur cenazesindeki tartışmaya dair konuştu
Yunus Emre Vakfı skandalı büyüyor...
Hull City'nin 'Türk Bayrağı getirmeyin' kararıyla ilgili açıklama
Umut hakkı ve genel af gündemde mi?
Fenerbahçe'den Galatasaray'a transfer çalımı
Ferdi Tayfur ve Ata Demirer arasındaki kavga yeniden gündemde
Anne, oğlunu öldürdü: Cinayeti itiraf etti
Dünyanın en yaşlı insanıydı: 116 yaşında hayatını kaybetti
Yeşil Pasaportlu Türkler için AB’ye girişte yeni dönem
3 Ocak Cuma reyting sonuçları: Zirvede hangi yapım var?