Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
37,3535
Dolar
Arrow
35,9326
İngiliz Sterlini
Arrow
44,9148
Altın
Arrow
3286,0000
BIST
Arrow
9.788

Sömestir

1957 Fethiye depreminde, Göcek Köyü, Dereboğazı Mahallesi, Sırım Deresinin hemen yanınde, yamaçta taştan bir evde 4 çocuklu yoksul ama mutlu çekirdek bir aileydik. Bana göre taş evimizin uzunca bir bacası vardı. Depremde Fethiye'de onca baca, minare ve ev yıkıldı. Fethiye adeta yerle bir olmuştu. Bizim taş ev ve bacası dimdik ayaktaydı. Babam, Duvarcı Mehmet Demir'de haklı olarak kendi yaptığı bacayla ( depremde yıkılmadı diye) öğünürdü. Ve o günden sonra da bana göre ustalığını ilan etmişti. Depremden sonra artık kendisine (açık etmesede) "Duvarcı Mehmet Usta" denmesini isterdi. Bana öyle gelirdi. Ölünceye dek de öyle ünlendi, anıldı. 

Çocuklar içinde babaları çoğu zaman bir kahramandır. Babamda benim için herzaman bir kahramandı. Kahraman olarak kalacak.  Mimar Sinan misali 1958 yılında ustalık döneminde, ilk taş evin üst tarafındaki alana iki gözlü (odalı) bir mutfaklı daha modern bir ev yapmıştık. Ancak Tuvaleti dışarda, bahçedeydi. Yapmıştık diyorum, çünkü taşında, ağacında harcında bende çırak yamağı olarak yardım etmiştim. Babam rahmetli oluncaya, biz de evlenip ayrılıncaya dek orada yaşadık. 

Göcek İlkokuluna (Şimdilerde Göcek Deniz Temiz İlkokulu) yarı betonarme olarak yapılan o yeni evden gider gelirdim. İlk sömestir* tatilinde ilk karneyi o evde yaşarken aldım. Odunlardan yapılmış, derme çatma diyeceğimiz bahçe kapısında geçipte tarlada bahar hazırlığı yapan babama doğru koştum." Baba bak karne aldım. Derslerimin hepsi İYİ" (Tüm öğrenciler için olduğu gibi sadece Hal ve Gidiş dersi PEKIYI idi) deyince, çalışmasına ara verdi ve çapanın sapına dayanarak karnemi eline aldı. Baktı baktı. "Sana yakışmamış. Az çalışmışsın. Karnen baştan aşağı PEKIYI olmalıydı." dedi ve karneyi fırlattı attı. Dönüp çalışmasına devam etti. Çok üzülmüştüm, sanırım bana öyle bir etki yapmıştı ki ikinci sömestirden sonra hep PEKIYI (şimdi nedense Çokiyi!) yoğunluklu karne getirmeye çalıştım. 

Dün Tüm Türkiye'nin geleceği çocuklarımız karnelerini aldılar. Birinci yarı yıl yani sömestir bitti. Sömestir tatilinde dinlensinler, gezsinler, oynasınlar. Zayıf ta, iyi de olsa karne almak, ödül almak gibi bir şeydir. Milli Eğitim Bakanlığı karne yerine "gelişim" raporu gibi bir şey verecekmiş. Hani yıllardır içine ettikler eğitimi, sanal (yapay) bir çerçeveye sokmaya çalışmıyorlar mı? Pes Vallahi… 

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, 2025-2026 eğitim döneminde başlayacak yeni bir uygulamayı duyurdu. Bakan Tekin 30 Aralık 2024 tarihinde yaptığı açıklamada, ilkokul seviyesindeki çocuklar için 2025 yılı itibarıyla artık karne verilmeyeceğini bunun yerine çocuklar için hazırlanan gelişim raporlarının verileceğini duyurdu. "Yeni Eğitim yılında karne kalkacak, Yerine Gelişim Raporu gelecek!" Karne heyecanı olmadan okul olur mu? Göreceğiz. 

Çağdaş Türkiye'de Modern eğitimin temel taşlarından biri olan Anadolu Liselerinin sayısını azaltmaya çalışan zihniyetin değişimden ne çıkaracakları merak konusu! 13 ilimizde modern anlamda bir lisesi yok. Olacak iş değil. Evet Milli Eğitim Bakanlığının Anadolu liselerini İmama Hatip Liselerine dönüştürmekle nereye varırız? Eğitimde dünya sıralamakarında sonlarda olduğumuzu görmüyorlarmı? Okullara bir kalıp sabun alamıyan bu iktidarın gelişim raporlarından ne beklenir? 

Ekonomik sıkıntıların gün geçtikçe arttığı bir dönemde gündem değiştirmek için özel bir çaba içinde olan iktidarın eğitim masrafların azaltmak için çalışma yapmasını hatırlatmak gerekir. Son aylarda eğitim masrafları gıda giderlerinin de önüne geçti. İlk sıraya oturdu.  

Bireyler, aileler ve ülke için Eğitim ve Sağlık iki temel ihtiyaçtır. Vazgeçilemez! Kamu görevidir, özele bırakılamaz. Eğitim ve Sağlık Özelleştirilemez. 

*Sömestir. Öğretim yılının ayrıldığı iki dönemden her biri anlamına gelir. Asıl kökeni latincedir. Fransızcadan dilimize geçen bu kelime genellikle sömestr şeklinde yanlış yazılmaktadır. TDK göre doğru kullanımı sömestir şeklinde olmalıdır.

Prof. Dr. Nurettin Demir