Sonbaharın sonuncu ayı Kasım'ın ilk hafta sonundayız. Kordonda az da olsa, sabah yürüyüşü yapanların arasındayım. Alsancak Vapur iskelesinin karşısında, martılar çimlerin üzerine inip birkaç yiyecek arayıp tekrar havalanıyorlardı. Sayıları da epey azalmış. Pek keyifleri yok gibi. Nasıl olsun. Aylardır yağmur yok. Doğa üzgün, doğa kırgın. Onları kendileriyle başabaş bırakıp Kıbrıs Şehitleri Caddesine doğru yola çıktım. İçim buruk. TÜLOV ( Türkiye Tanıtım Araştırma Demokrasi ve Laik oluşum Vakfı) Konak Fahrettin Altay Meydanındaki Genel merkezine gitmek üzere tramvay hattının Hocazade Cami durağına doğru yürüdüm. Caddede işine giden, dolaşan insanların da pek keyfi yok gibiydi. Durağa vardığımda tramvayın gelişine 3 dakika vardı. Bekleyenler arasında ilan panosunda Atatürk'ün portresi üzerinde "Yolunuz Yolumuz, Özlemin Sonsuz. Saygı ve minnetle 1981--1938 Dr Cemil Tugay" afişi dikkat çekiciydi.
Güzel bir çalışma. Etkilenmemek elde değil.
Daha geçen hafta 101. yılını kutladığımız Cumhuriyetimizin kuruluşundan bugüne dek geçen koca bir tarih gözümün önünden saniyeler içinde gelip geçiverdi. Tramvay da geldi. Sadece bende mi var hüzün? Yok yok, tramvaydakilerde de var gibi geldi. Tüm İzmir hüzünlü. Üstelik, geçip giden bir yazdan sonra sonbaharın da kuruluğu hüznümü iyice arttıyor. Susamış bir doğa.
10 Kasım'a ramak kaldığımız bugünlerde Atamın "Türkiye'nin değişmez Başşehri Ankara'dır, ama benim gönlümün başşehri İzmir'dir" deyişi gözümün önüne geliyor. Evet Mustafa Kemal İzmir'in hemşerisidir. Dr Eren Akçiçek'in "Atatürk'ün hayatında İzmir" eserinde; İzmirliler Atatürk'e 14 Eylül 1922 tarihinde hemşehrilik teklif ederler ve Atatürk tarafından kabul edilir.
Atatürk, aynı tarihte İzmir halkına yazdığı mektupta:
"İzmir Belediye ve Yönetim Meclisleri aracılığı ile bana İzmir Hemşehriliği sanı verildiğini öğrendim. Ülkemizin Akdeniz'e karşı ışığı olan, düşman işgalinden kurtulması için bütün ülkeyi seve seve yıllarca sıkıntılara sürüklemiş bulunan İzmir'imizin hemşehrileri arasında sayılmak bana sonsuz bir sevinç ve övünç olmuştur.”
TÜLOV Merkezine ulaştığımda; Duayenimiz Av. Demirkanatlı Mutlu, Av. Mustafa Çağlar, Arif Mutlu, Vakıf Genel Müdürü Aydan Tuncayengin ve Arzu Yıldırım; Seferhisar Belediyesi ile TÜLOV'un ortaklaşa yapacağı "Badem Çiçeği" projesinin detaylarını görüşüyorlardı. Ağaçların siparişi, ekim sahasının çit ile çevrilmesi, damlama sulama ve gübreleme derken toplantıyı tamamladık. Seferhisarda 18 dönüme yakın bademler çiçek açacak. Doğa ve ağaçseverler bağışlarıyla sevdiklerinin isimleri yaşayacak. Badem çiçekleri derken biran Japonya'daki sakura kiraz çiçekleri aklıma düştü
Toplantı bitiminde Arzu Yıldırım "Akşama geliyor musunuz?" diye sordu. Meraklandım, "İzmir Devlet Opera ve Balesi Elhamra Sahnesinde CHP İl Başkanlığı ile ADD (Atatürk Düşünce Derneği)'nin ortaklaşa; Atatürk'ü Anma, Anla ve Yaşatma, etkinliği var. Siyah takım elbiseli ve eşli gelinecek" diye de anımsattı.
Hani akşamı iple çekmedim değil. Eşim Prof Dr Esen Demir önceden verilmiş bir randevusu nedeniyle gelemedi.
Elhamra Sahnesinin önü epey kalabalıktı. Girişte Atatürk'ün kızları, özel saç modelleri ve siyah giysileriyle Atatürk portresi önünde anı fotoğrafı çektiriyorlardı. Sahnenin girişindeki salonda Ahmet Güler'in başarılı
Atatürk fotoğraflarından oluşan sergi vardı. Atatürk'ün üç kez geldiği, müsamere ve film seyrettiği Elhamra sahnesi hınca hınç doluydu. Etkinliğe; CHP'li ilçe belediye başkanları, il ve ilçe yöneticileri, ADD üyeleri ile İzmirlilerin de katıldı.
Prokol konuşmalarıyla başlayan etkinlikte;
CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, Atatürk’ün mirasına sahip çıkmanın ve onun değerlerini yaşatmanın önemini vurguladı. Eşi ile birlikte gelen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay ve ilçe belediye başkanları da etkinlikte yer aldılar.
Dr. Tugay, Atatürk’ün Türkiye için taşıdığı değeri anlatan ve onun ilkelerine duyulan bağlılığı ifade eden bir konuşma yaptı. ADD adına Umut Can Yaylacı konuşmalarından sonra coşkuyla izlenen bir sunum başladı.
İzmir'in sevilen sanatçısı Derya Derin kırmızı elbisesi ile sahnede göz doldurdu. Libretto yazarlığını ve anlatıcılığını İzmir Milli Kütüphane Vakfı Başkanı Ulvi Puğ'un üstlendiği gecede Derya Derin'in solist olarak Atatürk'ün sevdiği şarkıları seslendirdi. Atatürk ve Cumhuriyet ile ilgili tarihi anlatılar ve sahne gösterileriyle etkinlik başarıyla gerçekleştirildi.
Program bittiğinde sanki İzmir'de hüzünler ortadan kalkmış ve geleceğe umutla bakar oldum. Gecenin yarısına yaklaştığımızda Konak Meydanında bütün dünyaya "Yolumuz Cumhuriyet Pusulamız Atatürk" diye bağırmak geliyordu.
Çok Okunanlar
Gelinim Mutfakta kim elendi? 10 bileziği kim aldı? 22 Kasım 2024 puan durumu
Netenyahu'yu tutuklayacak ülkeler belli oldu!
Lüks araba markası Jaguar logosunu neden değiştirdi? Yeni logosu ne oldu?
21 Kasım 2024 reyting sonuçları: Perşembe günü hangi yapım birinci oldu?
Mauro Icardi’nin Greeicy ile kulis paylaşımı Nara’yı çileden çıkardı
İsmi Fenerbahçe ile anılıyordu: Al Nassr'da flaş Talisca gelişmesi
Ağır hasarlı araçlar trafikten çekilecek
23 Kasım 2024 günlük burç yorumu
BEDAŞ açıkladı... İstanbul'da elektrik kesintisi
Kayserispor - Fenerbahçe maçı ne zaman, saat kaçta? Hangi kanalda?