Başlığı ezgili şekilde okuduysanız yaşlısınız ya da yeni neslin deyimiyle ‘’boomer’ sınız. Eskiden karneyi ne kadar heyecanla beklerdik değil mi? Öğretmenlerimize bu şarkıyla seslenir bir an evvel karnelerimize kavuşmayı isterdik. Nerde o eski bayramlar klişesi gibi nerde o eski karne günleri diyesi geliyor insanın. Şimdilerde böyle bir heyecandan bahsetmek maalesef mümkün değil. Peki, neden artık ‘karne’ öğrencileri de öğretmenleri de velileri de o kadar heyecanlandırmıyor?
Bunun sebeplerinden biri "e okul’’ sistemi. Bu sistemle hem öğrenciler hem de veliler yıl içerisinde yapılan sınavların sonuçlarını sistem üzerinden takip edip öğrenebiliyor yani daha karneler alınmadan zaten tüm notlar biliniyor. Haliyle böyle olunca da okulun sonu günü alınan karnelerinin gizemi ortadan kalkıyor. Ancak karne heyecanının bitmesinin esas sebebi artık okullarda ölçme değerlendirmenin gerçekçi sonuçlar ortaya koyamaması notların çoğunun hormonlu olmasıdır.
Eskiden takdir, teşekkür almak büyük bir olaydı. Her mahallede ancak birkaç çocuk bu belgelerden alabilirdi ve o çocuklar parmakla gösterilirdi. Şimdi maşallah takdirler, teşekkürler havada uçuşuyor. Karne günü çocukların ellerine dikkatle baktığınızda çoğunun elinde bu belgeleri görmek mümkün. Öyle olunca da değeri kalmıyor artık bunların maalesef. Bu durum gerçekte bu belgeleri hak eden, emek veren, çalışan iyi öğrencileri de olumsuz etkiliyor. Onların motivasyonlarını da düşürüyor. Madem bu kadar başarılı çocuklarımız bu okul notları ülkenin en önemli iki merkezi sınavı olan LGS ve YKS'ye niçin yansımıyor? Her iki sınavın da ders ortalamalarına baktığımızda durum vahim.
Bu işte bir yanlışlık var ya okul notları yanlış ya merkezi sınav sonuçları. Merkezi sınav sonuçlarının güvenirliliği düşünüldüğünde okul notlarının şişirme olduğu apaçık ortada. Bu noktada benim ebeveynlere karne önerim şu olacak: Notların yüksekliğine aldanmayın o notlar çocuğunuzun gerçek durumunu yansıtmıyor. Bunun bilincinde olun ve öğretmenlerle samimi bir şekilde istişare edip çocuğunuzun seviyesini öğrenin.
Öğretmenler üzerinde baskı kurup yüksek not talep eden veliler de şunu bilsin ki bunun en büyük zararı çocuklarına olacaktır. Gereğinden fazla şişirilen bir balon nasıl patlarsa şişirilen notlarla kendi gerçekliğinden uzaklaşan öğrenci de iş merkezi sınavlara geldiğinde mecazi tabirle maalesef patlayacaktır. Bu sağlıksız durumun önüne geçmek için MEB gerekli adımları derhal atmalı, öncelikle öğretmenleri yüksek not baskısından kurtarıp otoritelerini güçlendirmeli. Şişirme not veren okullar sıkı bir şekilde denetlenmeli. "sınıfta kalma"yı tekrar getiren MEB bu kararının arkasında öden vermeden durmalı. Yoksa bu çarpık ölçme ve değerlendirme ile eğitimin arpa boyu yol alması mümkün değildir. Alınan karneler şu haliyle göstermelik birer kâğıt parçası olmaktan başka bir işe yaramıyor. Haliyle de bu işin heyecanı meyecanı kalmıyor.
Çok Okunanlar
Estetik ameliyatı ardından hayatını kaybeden Neşe Özkan'ın eşinden ilk açıklama
Sergen Yalçın'dan Beşiktaşlıları kızdıracak Semih Kılıçsoy sözleri
Mourinho gitti, Skriniar koptu geliyor: 22 Aralık Pazar spor manşetleri
Fred'den gündeme oturan 'İsmail Kartal' beğenisi
21 Aralık Cumartesi reyting sonuçları
Noel katliamcısının kimliği belli oldu
İstanbul'da elektrik kesintisi
Asgari ücret yüzde 35 artmalı, faiz yüzde 31’e düşmeli!
Adaletsizliğin acıları burada birleşti
Saray'dan Ortadoğu önerisi: Yeni isim önerisi dikkat çekti