Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
38,2634
Dolar
Arrow
34,1520
İngiliz Sterlini
Arrow
45,9557
Altın
Arrow
2934,0000
BIST
Arrow
9.777

Akademinin cenaze namazı

Bir üniversitenin gerçek anlamda üniversite kabul edilebilmesi ön koşulu üniversitede akademik özgürlüğün olmasıdır. Akademik özgürlük, temel olarak yükseköğretim kurumlarında görev yapan öğretim üyelerinin yetkili ve ehliyetli oldukları bilim alanları içerisinde gerçeği arama ve bulma, sonuçlarını yayımlama ve bunları öğrencilerine öğretme konularındaki özgürlükleridir. 

Geçtiğimiz günlerde açıklanan Akademik Özgürlük Endeksi 2023 raporuna göre Türkiye 179 ülke arasında 166. sırada yer alıyor. Bu endekste 1 en yüksek 0 ise en düşük puanı gösterirken Türkiye’nin puanı sadece 0,084. Akademik özgürlükte birinci sırada yer alan Çekya’nın puanı ise 0.977. Bizim hemen altımızda İran bir üst sıramızda ise Mısır bulunuyor. Hadi gelişmiş ülkeler tamam da sıralamada bizim üstümüzde yer alan yani üniversiteleri bizden daha özgür olan bazı ülkeleri gördüğümüzde içler acısı durumumuz daha da belirginleşiyor.

Ruanda, Moritanya, Yemen, Somali, Uganda, Özbekistan ve hatta Afganistan’daki üniversiteler dahi akademik özgürlükte bizden daha üste yer alıyor. Geçmişe bakıldığında Türkiye bu endekste en yüksek puanına 2004 yılında 0.56 puan ile erişmiş. Gelgelelim özellikle 2016 yılından sonra sert düşüşe geçilmiş ve gelinen içler acısı nokta ortada. Anlaşılan başkanlık sistemi akademik özgürlük alanında da Türkiye’yi uçurmuş (!). Akademik özgürlüğün olmadığı üniversitelerde kaliteli eğitim olur mu? Elbette olmaz. Bu durum haliyle eğitim kalitesi endekslerine de yansıyor. Türkiye’de bulunan 202 üniversiteden sadece 11’i dünya üniversiteler klasmanında ilk 1000 içerisindeyken 86’sı ilk 1000’in altında en acısı 105’i klasmana bile giremiyor. 

Akademik özgürlüğü olmayan üniversite, üniversite değildir. Maalesef Türkiye’de üniversiteler son nefeslerini vermek üzereler hatta verdiler bile. Boğaziçi Üniversitesi hocaları okullarının akademik özgürlüğü için cübbeleriyle ayakta durarak eylem yapıyorlar ya aslında onların bu eylemi üniversitenin cenaze namazı. Ortada bir ölü var ancak cenazeyi kaldıran yok. Peki ortada duran cenazeye hakkımızı helal ediyor muyuz?