Bu ülkede siyasi görüşü ne olursa olsun eğitim sisteminden şikâyetçi olmayan birini bulmak mümkün değil. Bu nedenle geçmişten günümüze bu memnuniyetsizliği gidermek adına pek çok değişiklik, reform yapıldı pek çok defa da müfredat değişikliğine gidildi. Ancak bunların hiç birinden maalesef istenen sonuç alınamadı ve yıldan yıla eğitim olumsuz yönde ilerlemeye devam etti. Şu aralar yeni bir müfredat değişikliğinin arifesindeyiz. Yapılacak değişiklik yavaş yavaş kamuoyuyla paylaşılmaya başlandı.
Yapılacak değişiklikler için ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ başlığı kullanılır. Eğitim sözcüğü yerine ‘maarif’in tercih edilmesi gözlerden kaçmıyor. Yerli ve milli, dini hassasiyeti olan bir model vurgusu yapılıyor sanırım. Neyse gelelim içeriğe. Aslında MEB bu müfredat değişikliğinin amacını sadeleştirme olarak duyurmuştu ki bu da pek çok eğitimcinin yapılmasında hem fikir olduğu bir durum. Müfredat, gerçekten bazı noktalarda çok ağır ve gereksiz bilgilerle dolu. Bu müfredatın sadeleştirilmesi öğrencilerin ve öğretmenlerin yüklerinin hafifletilmesi açısından doğru bir adım olacaktır. Ancak gelinen noktaya bakıldığında MEB’ in sadeleştirmeden ziyade köklü bir değişimi planladığını görmek mümkün.
Madem köklü bir değişim planlanıyor peki bu değişiklikler öncesinde şeffaf bir şekilde başta öğretmenler olmak üzere eğitim camiasıyla paylaşıldı mı? Elbette hayır. Yine tepeden inme bir modelle karşı karşıyayız. Böyle bir değişiklik için doğru olan önceden pilot bölgelerde uygulayıp çıktıların incelenmesi, öğretmen yorumlarından hareketle gerekli düzenlemelerin yapılması daha sonrasında tüm ülkede uygulamaya geçilmesidir. Ancak böyle olmayacak maalesef. Olumlu olan taraf ise bu değişikliklerin bir anda tüm kademelerde değil kısım kısım uygulamaya sokulmasıdır. Yani bu değişiklikler önümüzdeki yıl 1., 5. ve 9. Sınıflarda uygulamaya geçecek, hâlihazırda eski sitemle eğitim gören öğrenciler bu değişikliklerden etkilenmeyecek.
Müfredat değişikliklerinde görüş alınması gereken önemli kurumlardan biri de üniversitelerin eğitim fakülteleridir. MEB yetkilileri mutlaka bu değişiklikler için üniversitelerden görüş almıştır diye düşünüyorum. Bu görüşlerin kamuoyuyla paylaşılması yerinde olacaktır. Üniversitelerin eğitim fakültelerinin olumlu-olumsuz görüşleri mutlaka ortaya konulmalı.
Eğitim gibi toplumun tüm kesimlerini yakından ilgilendiren bir konuda MEB şeffaf bir şekilde eleştirileri dikkate almalıdır. Aksi taktirde daha önceki değişikler gibi bu değişikliklerde birkaç kuşağa derin yaralar bırakarak gereksiz icraatlar çöplüğünde yerini alacaktır.
Şunu da belirtmek isterim ki siz ne kadar hayali ve güzel şeyler tasarlasanız da müfredatın asıl uygulayıcısı olan öğretmenleri dinlemez, elinizde ki öğretmen kadrosunun yeterliliklerini ve uygunluklarını gözetmezseniz o müfredat amiyane tabirle elinizde patlar. Öyle görünüyor ki yine eğitim sisteminin üzerine pimi çekilmiş bir müfredat bombası bırakıldı. Umarım patlamaz ama benim bir umudum yok açıkçası.
Çok Okunanlar
Estetik ameliyatı ardından hayatını kaybeden Neşe Özkan'ın eşinden ilk açıklama
Mourinho gitti, Skriniar koptu geliyor: 22 Aralık Pazar spor manşetleri
Sergen Yalçın'dan Beşiktaşlıları kızdıracak Semih Kılıçsoy sözleri
Fred'den gündeme oturan 'İsmail Kartal' beğenisi
21 Aralık Cumartesi reyting sonuçları
İstanbul'da elektrik kesintisi
Noel katliamcısının kimliği belli oldu
Saray'dan Ortadoğu önerisi: Yeni isim önerisi dikkat çekti
Asgari ücret yüzde 35 artmalı, faiz yüzde 31’e düşmeli!
Adaletsizliğin acıları burada birleşti