Son iki yılın siyasi bilançosu
İKTİDARI AYAKTA TUTAN NE?
Cumhurbaşkanlığı, TBMM seçimi, mahalli idareler seçimlerinin sığdığı son iki yıl içinde pandemiye, ülkenin 11 vilayetini yerle bir eden deprem felaketine, deprem sonrasında yaşanan sui-idareye, cumhuriyet tarihinde görülmemiş oranlara ulaşan enflasyona rağmen iktidarı hala %30 un üstünde tutan güç nedir?
Bu durum tek başına dinci cemaat tarikat ve vakıf örgütlenmesi ile açıklanamaz. Tamamen iktidarın aparatı haline gelmiş devletin mülki- idari – kazai teşkilatının desteği de bunu açıklamakta yetersiz kalır.
Sanırım 9 Ekim 2019 tarihli şu satırlar Türkiye’de iktidarı ayakta tutan gücü gösteriyor:
“ I don’t want to be responsable for destroying theTurkish- economy- and I will… Dont be tough guy. Don’t be a fool. I will call you later.”
28. DÖNEM MECLİS’İN OLUŞUMUNUN BELİRLEYİCİLERİ
Türkiye Büyük Millet Meclisi2 Haziran 2023 günü ilk toplantısını yaptı. Anayasaya göre TBMM üye tam sayısı 600'dür.
Anayasaya göre TBMM, 14 Mayıs 2023 tarihinde Cumhurbaşkanlığı seçimi ile birlikte yapılan seçimlerle teşekkül etmiştir. Seçimler yasama meclisi seçimlerinden ziyade yürütmeyi tek başına temsil eden Cumhurbaşkanlığı seçimine odaklanmıştı. Bunun nedenini biliyoruz: yeni siyasal rejim yürütmenin üstünlüğüne dayanmaktadır. Kuvvetler ayrılığına değil.
2023 milletvekili seçimlerinin ikibelirleyicisi vardı. Birincisi görevdeki Erdoğan’ın yeniden yeniden seçilme isteği öteki ise zayıf partilerin AKP veya CHP'nin başını çektiği ittifaklardan birine tutunarak meclise girme isteği.
Bu isteğin tatmin edilmesi için ideolojik bir tutarlığa gerek yoktu.Bu nedenle adı Hizbullah ile anılan Hüda-Par ile Ecevit'in DSP’sini aynı karede görebildik.
Dahası, AKP’yi siyonistişbirlikçilikle suçlayan Necmettin Erbakan çizgisini devam ettiren YRP’ninson dakikada iktidar blokuna transferi önemliydi. Yeniden Refah Partisi oyları,yurt dışından gelen oyların çoğunlukla AKP cephesinde olması ve Sinan Ogan'ın transferi Cumhur ittifakı adayının seçimi kazanmasında belirleyicileri oldu.
Siyasi statüko değişmedi.
PARLAMENTODA TEMSİL EDİLEN PARTİLERİN GÜÇLERİ
28. Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin ilk toplantı gününde yürütme gücünü kazanan (cumhurbaşkanlığı) AKP'nin tek başına bir yasama çoğunluğu yoktu. AKP’nin 268 milletvekili, müttefiki MHP’nin 50 milletvekili vardı. Şartlı destekçi YRP 5 milletvekili kazanmıştı.
Ittifak içinde tek başına Seçime giren BBP meclise temsilci gönderemedi. Parti başkanıDestici herhalde kendisine gösterilen sırayı beğenmemişti.
En doğrusunu Erbakan'ın oğlu yaptı. İttifak içinde yer almasının “karşılıklı faydaya” dayandığını gösterdi. İktidarı CHP'ye kaptırmamak ve partisini meclise sokmak dışında bir amaçları olmadığını somut bir şekilde ortaya koydu.
AKP listelerinde yer almayarak özerkliğini korumuş oldu. Bu mesafeli bir işbirliği idi.Başarılı olunca AKP'ye ve diğer sağ partilere karşı pozisyonu güçlendi.
DSP genel başkanının milletvekili seçilmek dışında bir amacı olmadığı zaten biliniyordu. Milletvekili rozeti eşi tarafından takılırken çift çok mutlu görünüyorlardı.
2024 MAHALLİ İDARELER SEÇİMLERİNDEN BU YANA
Bu seçimlerde CHP’nin aldığı oy %38, AKP %35 idi. YRP %6.1 ile üçüncü parti olmuştu.Arkasından DEM %5.7, MHP %5 oy ile peşpeşe sıraya dizilmişlerdi.
Genel oy düzeyinde alınan sonuç önemlidir. Kazanılan belediye başkanlıklarının sayısı ve hangi vilayetler olduğu başka bir analizin konusu olabilir.
Kılıçdaroğlu’nun “Millet İttifakı” partilerimahalli idareler seçimlerinde ağır bir şekilde başarısız oldular. CHP’nin bu sonuçtan sonra “iktidarı deviriyoruz” rüzgarı çoktan söndü gitti.
Özgür Özel’in “normalleşme” çağrısı istikşafi ayak oyunları ile karşılık buldu. Savuşturuldu. AKP ile siyasette normalleşme olmaz. Siyaset normalleşirse AKP iktidardan düşer. AKP cepheleşmeden beslenmektedir. Netice itibariyle iktidarın amacı ne normalleşme ne de demokratikleşmedir. Sadece iktidar konumunu kaybetmemektedir.
Son seçim anketleri CHP’nin en iyimser tahminle iktidar partisi ile aynı oy oranına sahip olduğunu gösteriyor. Bunca yıpranmışlığa rağmen.
Bu gün itibariyle önümdeki veriler şöyle: AKP %30.2, CHP %29, MHP %9.2, DEM %7.5, YRP %5.1, İYİP %4.4, Zafer %4.2, BBP %1.8, TİP %1.5, Saadet %0.8.
DEMOKRATİKLEŞME Mİ?
Son gelişmelerin demokratikleşme ile ilgili olduğunu düşünmek için saf olmak gerekir. İçinde MHP ve AKP’nin olduğu bir hamlenin “siyaset” ile ilgisi olabilir. İnsan haklarına ve temel hürriyetlere dayalı demokratik toplum düzenini geliştirmekile doğrudan ilişki kurmak ise hayalcilik olur. 2002’den bu yana Türkiye’de bu kanımı yanlışlayacak bir gelişme olmamıştır.
PARLAMENTO İÇİ MUHTEMEL GELİŞMELER NELER OLABİLİR?
Devlet Bahçeli daha Esat rejimi devrilmeden ilginç bir hamle yaptı. DEM Partililerle el sıkışma ile başlayan şaşırtıcı gelişmeler, Öcalan'ı DEM grubunda konuşmaya davet ile devam etmişti. Bunların anlamı daha sonra açıklığa kavuştu.
Bu tutumu Bahçeli'nin bölgemizde çok önemli gelişmeler olacak sözleri ile birlikte düşündüğümüzde 2002'den beri Türk siyasetinde oynadığı rolü daha iyi anlamış oluyoruz.
Bahçeli'nin yeni rolü Doğu Akdeniz ve Ortadoğu'da ABD-İsrail patentli yeni dengelerle uyumlu Türkiye arayışıdır. Bu arayışa moderatörrolü oynamaktır.
DEM’i kapatmadığı İçin Anayasa Mahkemesini lağv etmekten söz eden Bahçeli şimdilerde müzakereci rolü üstlenmiş görünüyor.
Müzakerelerin tam olarak mahiyetini bilemiyoruz. Ama bildiğimiz bir şey var: O da 1984 Eruh baskını ile Türkiye'ye karşı ilk silahlı eylemi gerçekleştiren PKK’ya (İmralınezdine) heyetler göndermek demek bu. Bu adım PKK’yı müzakere edilebilir meşru muhatap konumuna yükseltmiştir.
Bu sürecin “bölgesel dengelerin bulanık ortamında” Türkiye'ninrejimine yönelik bir anayasa değişikliği gündemine oturması kaçınılmazdır.
Bu tebessümlü ziyaretlerin, devletin ulusal,üniter Türk Bağımsızlık Savaşı ve Atatürk devrimlerine dayanan niteliğini değiştirme yönünde gelişmesi çok muhtemel görünüyor.
Bu müzakerelerin devletinlaik karakteri dahil “değiştirilmesi müzakere edilemez maddelerini de kapsamasına karşı pozisyon alacak sadece iki parti vardır: Zafer Partisi ve İYİ Parti.Bir de tek başına Cemal Enginyurt. CHP'den çok emin değilim.
STRATEJİK OYUNDA TARAFLAR
Günümüz itibariyle, ortaya konan stratejik oyunda , birkaç önemli parametre var. AKP önderliği açısından partiyi iktidarda tutmak ve Erdoğan’ı tekrar seçtirmek. Bunun için de anayasa değişikliği gerçekleştirmek. DEM Parti bunu kabul eder mi? Elbette eder. İstekleri tatmin edilmek koşuluyla. Genel af başta gelmek üzere , “Türkiye halkları” söylemini anayasal garanti altına almak, meşrulaştırmak koşuluyla. Bu yolda, siyasi kürtçülüğü meşrulaştıracak talepler başlangıçta kısmi de olabilir. Önemli olan sağlam bir tutunma zemini yakalamaktır.
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNİN SAYISAL ALTYAPISI VAR MI?
Bu parlamento 2/3 çoğunluğu sağlayarak anayasayı değiştirebilecek bir kompozisyona sahiptir. Referanduma başvurmadan. Bunun imkanlarını tahlil etmek gerekirse: bir kere, parlamentoda İslamcılığın her çeşidi temsil edilmektedir. Köktendincilik dahil. Kendi aralarında çelişkiler olmakla birlikte özellikle cumhuriyetin temel niteliklerine karşıtlık noktasında müttefiktirler.
Böyle bir hamleyi yeterli sayıya ulaşmaları halinde birlikte yapabilirler. Buna dair kuvvetli belirtiler vardır. Bütün mesele, AKP’nin himayesinde yürütülen MHP-DEM görüşmelerinin varacağı noktadır. Yani iki kilit taşı var: MHP ve DEM.
TBMM’de anayasayı değiştirme yeter sayısı: 400/600. Dönem başından beri sandalye dağılımında değişikleri dikkate alarak partilerin temsil durumuna bir göz atalım dilerseniz.
AKP’nin 268 milletvekili var. İçinde taşıdığı sağ müttefikler ayrılınca, CHP 169’dan 130’a düştü. 39 milletvekili kaybı oldu. MHP 50’den 47’e indi. İYİP’in TBMM’de üye sayısı 29, Akşener’in başarısız olması vekilleri yeni arayışlara yöneltti. Dönem başında milletvekili sayısı 43 idi. DEM partinin 57 milletvekili var. Saadet- Gelecek meclis ittifakının 20 ,DEVA’nın 10 milletvekili var. AKP listesinden meclise giren Hüda-Par’ın 4, kendi adayları ile seçime giren YRP’nin 4 milletvekili var. DSP GenelBaşkanı Önder Aksakal ve DP’li Cemal Enginyurt dışında partilerinden ayrılmış 15 bağımsız milletvekili ile 4 TİP milletvekilini de unutmayalım.
Görüldüğü gibi iktidarın etrafından çeşitli pazarlıklarla toplayabileceği 380 milletvekilinden oluşan heterojen bir topluluk var. Bu sayı ile yapabileceklerinin sınırını elbette koşullar belirleyecek.
İKTİDAR REFERANDUMU GÖZE ALABİLİR Mİ?
İktidar anayasa değişikliği için referandumu göze alamaz. Çünkü bu referandumun içeriği daha öncekilerden farklı olacaktır. 2007, 2010, 2017 referandumları içerik ve hedefleri itibariyle farklıydı.
Bahse konu oylamalarda iktidar, sünni muhafazar çoğunluğu arkasına alarak sonuç almıştı. Şimdi parlamentoda sonuç almayı deneyecektir. Risk almamak için. Tabii MHP/DEM müzakereleri kendileri açısından müspet sonuçlanırsa.
İYİ PARTİ VE ZAFER PARTİSİ’NİN MUHALİF TAVRININ NEDENİ
Bu iki parti MHP gibi Osmanlıcı partiler değillerdir. MHP’de Türkçülük buharlaşarak, yerine “emperyal-Ottomanizm” ideolojisi gelmiştir. Bu yeni ideolojik konumlanma büyük ölçüde AKP’nin yeni Osmanlıcı nostaljisi ile örtüşmektedir. Prof.Dr. Ümit Özdağ ve Müsavat Dervişoğlu’nun partileri de benzer izler taşımakla birlikte ana damar Türkçülüktür. Bu nedenle AKP himayesindeki MHP-DEM sahnesinde yer almaları söz konusu olamaz.
AKP’YE SAĞDAN MUHALEFET
Sağda iktidara muhalif görünen iki odak var. Biri Yeniden Refah Partisi diğeri Saadet Partisi. Bu partilerin muhalefeti gerçek ideolojik nedenlere dayanıyor. Diğer muhalifler isekırgın/küskün AKP'liler: Deva ve Gelecek partileri. Bu partilerin şartlar olgunlaşıp gönülleri alınırsa yuvaya dönüş ihtimalleri hiç de az değildir. Davutoğlu ve Babacan uygun koşullarda “onurlu bir dönüşe”hayır demezler.
İSLAMCI SAĞDA GELİŞMELER: YUVAYA DÖNÜŞ HAZIRLIKLARI
Erdoğan ve AKP karşısında hiçbir şansı kalmadığını bir kez daha gören Davutoğlu konjonktürün dönmesinden yararlanarak tekrar AKP saflarında yer bulabilme niyetinde görünüyor. Numan Kurtulmuş, Süleyman Soylu, Tuğrul Türkeş örnekleri hatırlandığında Davutoğlu'nun dönüşü de o kadar zor olmayacaktır
SAADET-GELECEK İTTİFAKI NE OLUR?
Saadet Partisi Erdoğan'a ideolojik- politik karşıtlık temelindekurulmuştur. Erdoğan sağda irili ufaklı birçok başkaldırıyı bastırmış ya da asimile etmişti ama Saadet'in çekirdek kadrosu buna istisnadır.
Saadet- Gelecek Meclis grubundaCHP listesinden Antalya milletvekili seçilen Anayasa Profesörü Serap Yazıcı da var. Bu grubun ne olacağını siyasal gelişmeler ve konjonktür belirleyecektir.
HÜR DAVA PARTİSİ
Cumhur İttifakı'ndan en çok yararlananparti Hüda-Par oldu. Hür Dava Partisi ümmetçi bir partidir. Kökten dinci-Kürtçü ve federalist görüşleri vardır. Bu partinin 2014'ten beri genel oy düzeyinde bir ağırlığı yoktu. 2014'te %0.22, 2024'te 0.64 olmuştu. En yüksek oy aldığı yerler: Batman, Bitlis, Diyarbakır, Şırnak ve Bingöl idi. 2018 milletvekili seçiminde aldığı oy oranı %0.31.
2023 seçimlerinde Erdoğan'ı destekleme karşılığında Hür Dava Partisi 4 milletvekili çıkardı. Parti Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu İstanbul İkinci bölgede AKP listesinden Meclise girdi.
Hür Dava Partisi ile ilgili birkaç söz söylemek yerinde olur: AKP'nin 2011 yılına kadar sürdürdüğü takiyye siyasetine hiç itibar etmedi. Parti genel başkanının ağzından laiklik ve cumhuriyet devrimleri aleyhinesözleriyasama döneminin hemen başında duyduk. Cumhuriyetimizin ilk yıllarındakigerici-feodal ayrılıkçı hareketleri meşrulaştırıcı bir söylem benimsedi Hüda Par.
AÇILIMIN ANAHTARLARI İZMİR İKTİSAT KONGRESİNDEYDİ
Hatırlatmak istediğim bir şey var. DEM’liTBMM Başkanvekili “cumhuriyetin ne hayrını gördük” açıklamasından önce İzmir İktisat Kongresinin 100. Yılında tuhaf bir konuşma yapmıştı. (21.3.2023) Bu konuşmada CHP’lilerin liberal tebessümleri altında Misak-ı Milliyi ve Büyük Atatürk’ü eleştiren sözler sarf etmişti. O zaman bu konuşmaya ve CHP’lilerin tutumuna sadece öfkelenmiştim. Ama işin renginin bambaşka olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum. Az önce ekşi sözlükte gördüğüm bu olayla ilgili bir yorumu sizlerle paylaşmak isterim: “Sosyalizm adı altında emperyalizm uşaklığı yapan bir tipin saçmalaması” Özellikle Devrimin kendini Allah yerine koyduğu açıklamalarından sonra taşlar daha iyi yerine oturmuş bulunuyor.
Bundan başka bir gelişme daha vardı. Onu da hatırlatmak isterim. Bu ülkede Büyük Atatürk’ün Nutuk’taki Vahdettin hakkındaki sözlerini tekrarlayan belediye başkanı (9 Eylül 2022) hakkında bir cumhuriyet savcısı inceleme/soruşturma başlatmıştı. İkisini bir arada düşündüğümüzde durum daha da aydınlanıyor.
Vahim olan savcılık harekete geçmeden önce MHP başkanının belediye başkanını edepsizlikle suçlayarak Vahdettin’i aklamasıydı. Bu tavır MHP’nin günümüz itibariyle gerçek siyasi rengini açıklıyordu: Osmanlıcılık.
CHP NE YAPMIŞ OLDU?
CHP'nin önceki Genel Başkanı millet ittifakını iktidar olacağı havasına sokmuştu.
CHP listelerinde epey sayıda, İYİP, Gelecek, Saadet ve Deva Partisi adayları vardı. Parti genel başkanları da iktidar alınınca Cumhurbaşkanı yardımcısı olarak atanacaklardı.
CHP 2023 seçimlerinde 169 milletvekili ile meclise girdi.Sağcı müttefikleri yuvalarına döndükten sonra şu anda milletvekili sayısı 130'a inmiş durumda.
Kılıçdaroğlu'nun AKP'den koparak muhalefete geçen kesimle ittifakının CHP'ye fayda değil zarar verdiğini meclis aritmetiğinin şu andaki hali ortaya koymaktadır.
SON GELİŞMELER KARŞISINDA CHP’NİN DURUMU
CHP yönetiminin öncelikli amacı süreçten zarar görmemektir. Bir yandan da dışında kalmamaktır Bunun elbette nedenleri var: Birincil etmen Kürt realitesidir. Özellikle büyük şehirlerde geçişliliği olan seçmen tabanını elde tutabilme endişesidir. Öbürü ise sürecin asıldizayn edicisi Atlantik ötesindeki güç ile karşı karşıya gelmemektir.
CHP'nin mevcut yönetiminin ABD'nin yedekte tuttuğu parti olma konumundan rahatsız olduğunu sanmam. Bunu biliyorlar. Hatta bu role taliptirler.
CHP açısından böyle bir pozisyon belirlemenin nedenleri vardır. Bu nedenler temelde yapısaldır. Baykal sonrası dönemde demokratikleşme adına partinin milletvekili kadroları, merkezteşkilatı ikinci cumhuriyetçilikle uyumlu bir hale getirilmiştir.
12 Eylül sonrasında sembolikleşen Atatürk devrimleri büsbütün solmuştur. Cumhuriyetin kurucu partisinin genel merkezinde asılı Atatürk resimleri düzeyine indirgenmiştir.
Samimi bir soru: Mevcut CHP eliti açısından Altı Ok ne anlama gelmektedir? Cidden merak ediyorum doğrusu.
Atatürk devrimleri karşısında takınılan bu eğretitutumun gerçek nedeni CHP'nin nevzuhur kadrolarındaki ideolojik-politik erozyondur,
Ve bu erozyon tesadüfi değildir.
Çok Okunanlar
Santorini Yanardağı patlarsa ne olur? En son ne zaman patladı?
Teğmenler 'Poz' vermedi!..
Devlet yetkilileriyle yapılan görüşmenin detaylarını anlattı...
Anket sonuçlarında dikkat çeken sonuç!
BEDAŞ 5 Şubat'ta İstanbul'da elektrik kesintisi yaşanacak mahalleleri açıkladı
Meteoroloji ve AKOM'dan peş peşe uyarı! İkinci kar ne zaman yağacak?
Çetenin kilit isimlerinden Turan Yıldırım nasıl kaçırıldı? Film gibi operasyon..
Skandala imza atan Kanye West ve Bianca'nın konuşmaları deşifre edildi
İşte O Komutan!..
Mansur Yavaş ile ilgili dikkat çeken ön seçim iddiası