Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,4915
Dolar
Arrow
35,3300
İngiliz Sterlini
Arrow
43,6133
Altın
Arrow
3032,0000
BIST
Arrow
9.910

Kimliğin nerde Dionysos?

TAŞ YERİNDE AĞIRDIR-153. UNUTMAYALIM, UNUTTURMAYALIM.

Kentlerin kimliği olur mu?

Olmaz olur mu?

“Eyfel Kulesi” Paris’e, “Brandenburg Kapısı” Berlin’e, “Big Ben Saat Kulesi” Londra’ya, “Özgürlük Anıtı” New York’a, “Kız Kulesi” İstanbul’a, Anadolu’da üretilmiş tarihi eserler Anadolu’ya ait olduğu gibi Bergama’nın “Zeus Sunağı” da Bergama’ya aittir.

Çünkü bu yapılar o kentlerin simgesi, ayrılmaz parçalarıdır.

O kentlerde var olmuş uygarlıkların izlerini, kentlerin kimliğini açıklar.

Bunlardan bir diğeri de Pergamon/Bergama Akropolü’nü bir zamanlar süsleyen Dionysos Tapınağıdır.

(Pergamon/Bergama Dionysos Tapınağının özgün hali-Canlandırma)

Carl Humann önderliğindeki Alman Devleti destekli arkeolog, devlet adamı kılıklı kaçakçılık şebekesi, 19.yüzyıl sonunda Bergama heykellerini, Zeus Sunağını Berlin’e götürürken onların antik çağın muhteşem eserleri olmalarının yanı sıra, Pergamon/Bergama kentinin ayrılmaz parçaları olduğunu biliyordu. 

Bununla beraber bu eserlerin ne kadar eşsiz ne kadar kıymetli olduğunu Osmanlı yetkililerine söylemediler, bildirmediler.

El çabukluğuyla; kaçırarak, şaibeli izinlerle Almanya’ya aşırdılar.

Yaptıkları tam bir hile ve hurdaydı!

Ne aç gözlüdür şu Emperyalizm! 

Kendine ait olmayan toprakların yüksek kültürünü de kendine mal etmeye kalkar!

Böylece barbar geçmişini örteceğini düşünür!

Zeus Sunağı parçalarının ve birçok başka eserin yanı sıra, Prusyalı/Alman kaçakçılık şebekesinin Bergama’dan götürdüğü eserlerin en anlamlılarından biri de muhteşem Dionysos Tapınağının batı köşesidir.

Şimdi, o kaba ve çirkin bir taş yığını olan, içinde bulunduğu Berlin’in Spree Nehri’ndeki ada üzerinde zemini çöken, nehirden gelen nemle sayısız tarihi eserin çürüdüğü, Müze dedikleri Hapishanededir.

Kaçırdıktan sonra orada yeniden monte ettiler onu, bir kuytuda sakladılar.

Pergamon’un Dionysos Tapınağı, dünyanın en dik tiyatrolarından biri sayılan 15 bin kişilik Akropol Tiyatrosunun oturma yerlerinin önündeki düzlemin, sahnenin batısındaki terastadır.


(Berlin Müzesi/Hapishanesine, kaçırılmış Pergamon-Dionysos Tapınağının bir köşesi)

Zeus Sunağını da inşa ettiren Pergamon’un sanatsever Kralı II.Eumenes (İ.Ö.197-159) tarafından yaptırılmıştı. Yaklaşık 3700 yıl önce.

Ne kadar eski!

Antik çağda sanatın, şarabın, üzümcülüğün tanrısı olarak kabul edilen Dionysos Pergamon’da “Karthegemon=Önder” olarak anılıyordu.

Yakın çağ felsefesinde ise, insan bilincindeki “akli” eylemselliğe karşı “doğa”nın bir tür temsilcisi!

Kent Akrapolü’nün doğusunda eski bir Dionysos tapınağı daha vardı ancak daha önceleri bir düşman saldırısında yıkılınca II.Eumenes, Akropol Tiyatrosunun yanı başına, “önder” saydığı, sanatla ilgili Dionysos Karhegemon’un ince sütunlu tapınağını yaptırmıştı.

“O”, bir adak sunulan, dilek iletilen bir mekân, bir “Sunak” değil, antik çağda inanılan tanrıların öğretisini sürdüren, ona bağlı rahip, rahibeler tarafından korunan bir “Tapınak”, kutsal yapıydı.

Kentin bulunduğu yüce tepenin batı yönünden tüm görkemiyle Bakırçay Ovası’na bakıyordu.

13.17 mt genişliğinde, 21.6 mt boyundaki tapınağa 4,5 mt uzunluğunda 25 mermer basamakla çıkılıyordu.

Akropol’ün dibinde akan Selinos Deresi vadisine, Kozak Yaylası’na giden yola bakan köşesinde bulunan narin yapının mermer sütunları 11 mt yüksekteydi.

Neredeyse dört katlı apartman boyunda.

Çok büyük görünmemesine rağmen, “peristil” (sütunlu avlu) denilen tapınağın önündeki sundurma o zamanki Helen dünyasının en gösterişlisiydi.

Pergamon Kralı II.Eumenes bu tapınağı o günlerin en namlı mimarı Prieneli (Aydın-Söke yakınlarında) Harpalos oğlu Hermogenes’e yaptırmıştı.

Aynı zamanda Teos’daki (Seferihisar-İzmir) büyük Dionysos Tapınağı’nın ve Menderes Magnesia'sındaki  (Germencik/Ortaklar- Aydın) Artemis Leukophryene Tapınağı’nın da mimarı olan Hermogenes Pergamon’daki tapınağı İon tarzında ”innovatif” (yenilikler getiren) bir üslupla tasarlamıştı.

Pergamon Akropolü’ndeki Dionysos Karthegemon tapınağı; sanatçı ve ustaların aynı zamanda yapmakta oldukları Zeus Sunağındaki yoğun işleri nedeniyle o zaman tam olarak bitirilemedi.

Tapınak Roma döneminde yanmış, bir ara o zamanın en ünlü hastanelerinden biri olan Asklepion’da tedavi olmak için Pergamon’a gelen Roma İmparatoru Caracalla (İ.S.198-217) tarafından onarılmıştı.

Bu narin sütunlu Dionysos tapınağının, Zeus Sunağı ve Pergamon’un diğer anıtsal yapıları gibi fanatik Hıristiyan, Arap-Emevi saldırıları ya da depremler sonucunda yıkıldığı düşünülüyor. 

Akropol’de parçalanan tarihi yapıların sütunlarının büyük kısmını Bizanslılar sur duvarlarına koymuşlar. Onları yapı taşı olarak kullanmışlar.

1864 yılında Bergama’ya yol yapmak edasıyla gelen Carl Humann adlı mühendis kılıklı hırsızın, Prusya/Alman Devleti’nin de desteğiyle Zeus Sunağının parçaları ve heykellerin yanı sıra, Akropol Tiyatrosu’nun alt yanındaki Dionysos Tapınağı’nın parçalarını da görmemezlikten gelmemiş.


(Pergamon/Bergama Dionysos tapınağı kazılırken)

Gayrı meşru bir biçimde Bergama eserlerini yurt dışına çıkaran C.Humann yönlendiriciliğindeki organize kaçakçılık şebekesinin, Dionysos Tapınağı’nın bir köşesini de Almanya’ya götürüp orada yeniden monte ettiği ortadadır.

Bergama’nın Dionysos tapınağının bu köşesi şimdi Berlin’de Müze dedikleri Hapishanede tutsaktır.

Onu Berlin’de yeniden monte ederken ve sonrasında sütunları, başlıkları Bergama’ya geri vermek, göndermek hiç akıllarına gelmemiş tabii ki! 

150 yıldan bu yana Bergama’da kazı ve restorasyon yapan Alman yetkililerin de!

Onu Pergamonluların Bergama için yaptığını, kentin bu gibi eserlerle kimliğinin oluştuğuna aldırmadan!

Bir zamanlar Pergamon/Bergama’da sanatın ve kent tasarımcılığının ne kadar çok yüceltildiğinin tanığı olan eserin, bu kentin koca bir parçasının Berlin’de bulunması korumacılıktan öte çok saçmadır, absürttür.

Beethovenlerin, Mozartların, Wagnerlerin muhteşem müziğini dinlerken; nemli ve çökmekte olan Berlin Müze/Hapishanesinin bir bölümüne tıkılan Bergama’nın Dionysos tapınağının haline hiç içleri sızlamaz mı şimdiki Avrupalı ilgililerin? 

Ne kadar garip!

Sonuç: Doğa’nın, sanatın ve şarabın tanrısı Dionysos da kaçırılmış Bergama’dan! Diğerleri gibi!

Akılları katı olanların yürekleri de mi katıdır?

ZEUS SUNAĞI VE BERGAMA ESERLERİ SOĞUK ve PUSLU BERLİN’E DEĞİL, GÜZEL BERGAMA’YA AİT. MUTLAKA GERİ GELMELİ, EVİNE DÖNMELİDİR!

(Kaynak: http://www.my-favourite-planet.de/english/middle-east/turkey/pergamon/pergamon-photos-01-007.html /// 

https://www.arkeoloji.biz/2012/02/hermogenes-kimdir-helenistik-mimarlar.html ///

 www.instagram.com/p/C7_XovVqHNN/)


Sefa Taşkın

12.01.2025

Karşıyaka/İzmir