“Beni geçecek adam daha doğmadı!”

31 Mart'ta bir kez daha İBB Başkanı seçilen Ekrem İmamoğlu, memleketi Trabzon’daydı.

İmamoğlu, "Beni geçecek adam doğmadı kardeşim. Beni geçene de arkadan çelme takmam, vallahi de billahi de alkışlarım" dedi.

“Alkışlarım” falan diyerek belki iyi bir şey söylemeye çalıştı ama cümleye başlama şekli sorunluydu... 

Konuşmanın tamamını dinledim, “Büyüklerimin bana vasiyetidir; 'Makamın büyüdükçe başın öne eğilsin'. Biz bu anlayışın neferleri olacağız” dedi.

Sözün bu kısmı ve konuşmanın tamamı güzel.

Ancak, “Beni geçecek adam daha doğmadı” cümlesi yanlış anlamaya çok müsait değil mi?

Aman başkan, kullanılan dile dikkat! 

Konuşmanın özeti tam tersini anlatma çabasıyken bu sözler kibir olarak algılanır!

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral, size ‘kibir abidesi’ dediğinde ya da Osman Gökçek’in “Ekrem İmamoğlu demek kibir demek” açıklaması yaptığında kızmadınız mı? 

Üstelik siz değil misiniz mart ayında Erdoğan'a tepki gösterirken “16 milyon insanın belediye başkanına randevu vermemek, bu nasıl bir kibir?” diye isyan eden. 

Bizim millet olarak en büyük problemimiz kibir…

“En büyük biziz” diyoruz Avusturya’dan 6 yiyip dönüyoruz…

“En iyi ben bilirim” diyoruz ekonomi çöküyor. 

Yahu biz otomobil sürerken navigasyonu dinlemeyip “Benden iyi mi bilecek” diye duvara toslayan milletiz. 

Yapmayın Sayın Başkan, hadi siz ikinci kez zafer kazanmanın ya da Avrupa basınının ‘Geleceğin Cumhurbaşkanı’ manşetleriyle büyük bir coşku yaşamış olabilirsiniz ama danışmanlarınızı uyarın sizi frenlesinler. 

Eleştiri mi dersiniz, dost tavsiyesi olarak mı görürsünüz bilmem ama rakipleriniz zaten size bu yaftayı yapıştırmışken bu tür söylemler ekmeklerine yağ sürmek olur. 

xxx

SON HAFTAYA BIRAKSAYDINIZ

Türkiye dün Futbol Federasyonu’nun gecikmiş kararıyla bayram yaptı!

Süper Lig'in 32. haftasından itibaren yabancı VAR (Video Yardımcı Hakem) hakemleri kullanılacağı açıklandı…

Ligin bitimine 6 hafta var. Aklınız neredeydi kardeşim? 

Madem bu kararı aldınız demek ki mevcut hakemlerle bu işin yürümediğini kabul ediyorsunuz. 

Peki işi baştan sıkı tutsaydınız da haksız puan kaybı yaşayan takımların, taraftarların o kadar bedduasını almasaydınız diyeceğim de kimin umurunda beddua?