Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
37,5658
Dolar
Arrow
33,9499
İngiliz Sterlini
Arrow
44,6408
Altın
Arrow
2814,0000
BIST
Arrow
9.577

Beyni olmayan denizanası hatalarından ders çıkarabiliyormuş!

Gazetemiz 12Punto’nun ‘yaşam’ kategorisinde önceki gün bir haber dikkatimi çekti. Bilim insanlarının bir araştırmasına göre denizanaları, merkezi bir beyinleri olmasa bile geçmiş tecrübelerinden bir şeyler öğrenebiliyor ve hatalarından ders çıkarabiliyormuş!

Bilim insanları yaptıkları araştırma sonucunda denizanalarının, ilişkilendirmeli öğrenme yardımıyla bu kabiliyeti kazanabileceğini göstermiş.

Araştırmanın makalesini kaleme alan Jan Bielecki, “Öğrenme, sinir sistemleri için en üst performanstır” diyor.

Peki biz hatalarımızdan ders çıkarabiliyor muyuz?

Son zamanlarda yaşanan bunca saçmalık bizi git gide daha da dipsiz bir kuyuya çekerken, geçmişte yaşananlardan hiç mi ders almıyoruz?

İki gündür devletin en üst kademesinden, bakanlara, toplumun kanaat önderlerinden sanatçılara, kurumlardan sokaktaki vatandaşa kadar herkes bir kınama yarışı içerisinde…

Ankaragücü - Rizespor maçının sonunda Ankaragücü Başkanı Faruk Koca’nın sahaya inerek hakem Halil Umut Meler'e yumruk atması gündemin en önemli maddesi durumunda. 

Yaşanan olayı ‘Rezalet’, ‘Skandal’ ‘Vahşilik’ olarak adlandırmak bile eksik kalır buraya kadar hemfikiriz. 

Albert Einstein’a yakıştırılan ancak aslında Rita Mae Brown'ın 1983 tarihli "Sudden Death" kitabındaki hayali bir karakter olan Jane Fulton tarafından söylenen "Aynı şeyi tekrar tekrar yapıp, farklı sonuçlar beklemek, delilik belirtisidir" sözü bu duruma ne kadar da uygun değil mi?

Daha geçen sezon Ankaragücü-Beşiktaş maçında sahaya giren taraftar Beşiktaşlı futbolculara saldırmamış mıydı? Arkadaşlarını koruyan Josef de Souza kırmızı kartla cezalandırılmamış mıydı?

O gün yeterli cezayı vermeyenler şimdi “Yeteerrrr” diye bağırıyor. İnsan hayatı bu kadar ucuz mu? Aldığı yumruktan sonra kafasına tekmeler atılan Halil Umut Meler ya beyin kanaması geçirip hayatını kaybetseydi… 

Bunun suçlusu sadece ona vuranlar mı olacaktı?

Türkiye’de günden güne katlanarak artan şiddet eğilimi artık kontrol edilemez boyutlara ulaşmıştır. 

Bunun önüne geçmek yerine her koşulda bir bahane bulup affetmek ve gerekli cezayı vermemek toplumu ne yazık ki bu tür suçları işlemeye teşvik ediyor. 

Eşini öldürene iyi hal indirimi, darp edene karakolda imza karşılığı salıverilme, holigana ödül gibi ceza… 

Hepsini her seferinde kınamıyor muyuz? “Bu böyle gitmez” demiyor muyuz? Ya da önceki akşam TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin kameralar karşında “Yeteeeerrrr” diye bağırdığı gibi sosyal medyada emolojiler de kullanarak bağırmıyor muyuz? 

Yeter yetmesine de insanları bu vahşi duygudan caydırmak için ne yapıyoruz?

Herkesin ağzında “Yetkililer artık buna dur demeli” cümlesi var! Yetkili var mı? 

Konu spordaki şiddetten açılmışken, Ankaragücü Başkanı sahaya girip hakemin üzerine yürüyen ilk kulüp başkanı mı? Saha kenarından hakeme sinkaflı küfür eden teknik direktörleri, maç sonu açıklama yapan kulüp yöneticilerini hep affetmedik mi? Hangisine ceza verdik?

Makamı, siyasi geçmişi, kime yakın olduğu ile değerlendirip susmadık mı? 

Peki her seferinde aynı tavizi verip sonra farklı sonuç beklemek akıllıca mı? Yoksa hayali roman kahramanının dediği gibi deliriyor muyuz?

Maçlar ertelendi. Ligler tekrar başladığında aynı kaos devam etmeyecek mi? Her maç sonrası kulüp başkanları, kulüp sözcüleri çıkıp hakemlere ağzına geleni söylemeyecek mi? Ankaragücü ve Başkanı’na verilecek ceza caydırıcı olacak mı? 

Neydi yazının başındaki konumuz: Beyni olmayan denizanası hatalarından ders çıkarabiliyormuş!

Hatalarımızdan ders çıkarmamız umuduyla…