Ne güzelsin Türkiye...
Dışarıdan bakan hayran, içeriden bakan yorgun.
İngiltere Dışişleri Bakanlığı bile dayanamadı, "Türkiye’ye gelirseniz şu şu şu konularda dikkatli olun" diye güncelleme yapmış. Hani biz demiyoruz, adamlar söylüyor. Kendi vatandaşına uyarı geçiyor: “Ruhsatsız taksiye binmeyin, sahte içki içmeyin, protestoya karışmayın, kimliksiz dolaşmayın.”
Şaka gibi, değil mi?
Hayır, bir de bu uyarıların çoğu aslında bizim kendi vatandaşımıza da yapılsa yeridir ama kimin umurunda?
Buyur buradan yak: İngiliz turist Türkiye’ye gelmeden önce “plakayı not al, taksimetre çalışıyor mu bak, sahte içki içme, protestoya denk gelirsen topukla, kimliğini unutma” diye ezberleyecek.
Yani bizde turist olmak, turistik gezi değil, adeta hayatta kalma kampı(Survivor) gibi.
Biraz da “Survivor” demişken...
Evet, asıl Survivor şimdi başlıyor. Üstelik adı üstünde: “Boğaziçi Finali”.
Yarışma değil, rezalet finali!
Boğaziçi Üniversitesi’nin Anadolu Hisarı Kampüsü, bu yıl mazeret sınavlarına ve İngilizce yeterlilik testine değil, Acun’un palmiyeli parkuruna sahne oluyor.
Bravo! Eğitimde estetik dokunuş bu olsa gerek.
Yani gençler sınavda ter dökerken, üniversitenin kampüsünde halk oylamasıyla birinci seçilecek adaya tezahürat yapılacak.
Boğaziçi’nde öğrenciler barınacak yurt bulamazken, yarışmacılara özel alan hazırlanıyor.
Yani üniversitenin adı var, öğrencisi figüran!
Üniversite hocaları isyan ediyor: “Bunlar üniversiteyi nasıl ticarileştireceklerini bilemedi” diyorlar.
Yanılıyorsunuz hocam.
Bildi, hem de çok iyi bildi!
Daha önce kadın düşmanı, laiklik düşmanı sosyal medya hocasını bunlar getirip söyleşi yaptırmadı mı?
Şimdi de üniversitenin içini boşaltıp dışına sahne kurarak bildi.
Yıllarca bilim üretmiş bir kampüsü, biletli reality show alanına çevirerek bildi.
Yani rektörlük koltuğunda biri oturuyor ama “vizyon” diye bastığı düğme, doğrudan reyting kanalına çıkıyor.
Bir dönemler dünyanın ilk 500 üniversitesi arasında anılan Boğaziçi, şimdi ilk 5 prime time arasında kendine yer arıyor.
Yüksek lisans başvurularına değil, SMS oylamalarına açık bir okul olduk.
Yani artık başvurular YÖK üzerinden değil, Exxen üzerinden olacak neredeyse!
Bu üniversite daha kimlere açılacak?
Bilim için kapısını çalan öğrenciye mi, yoksa "challenge" için gelen yarışmacıya mı?
Ve ne yazık ki...
Boğaziçi artık bir okul değil, arka fon.
Bir markaydı, şimdi dekor.
Diploması yerine "final bileti" bastırılıyor.
Yarışmayı kazanan ada değil ama, üniversite kaybeden taraf.
Ve bunu en çok da susanlar, alışanlar, kanıksayanlar izliyor...
Tıpkı İngiliz turistin ruhsatsız taksiye binmeden önce “önlem” alması gibi, biz de kampüse girmeden önce “kask” taksak mı?
Çok Okunanlar
'Üstü İslam, altı Vatikan!'
Özgür Özel'den DEM Parti'den gelen tepkilere yanıt
Bahçeli'den Barzani'nin Şırnak ziyaretine 'Tek kelimeyle rezalettir' çıkışı
Erdoğan'a yakın 3 isme Meclis'te tepki
Ben demiştim
Derbiden Kazımcan'a çakmak fırlatan taraftar gözaltına alındı
Sözcü TV'deki değişim kayyum Gürsel Tekin'in hoşuna gitti
AKP'li Tayyar, '30 bin liralık seyyanen zammı' önce eleştirdi sonra hak verdi
Şener Üşümezsoy'dan yıllar sonra gelen Acun Ilıcalı itirafı!
A Haber, PKK elebaşı Öcalan'a 'Sayın Abdullah Öcalan' dedi!