Bu kadarı anca kabuslarda olur!

Allah’ını seven biri, bir çimdik atıp uyandırsın bizi bu kabustan…

Çünkü bu yaşadıklarımız gerçek olamayacak kadar absürt ve korkutucu. Bu olsa olsa kabustur!

Türkiye günlerdir 8 yaşında bir kız çocuğunun canice katledilmesini konuşuyor. Bu konuda yorum bile yapmak istemiyorum çünkü çok acı veriyor. Ancak bununla ilgili iddialar öyle akıl almaz ki, çıldırmamak elde değil. Ailenin ve köyün bağlı olduğu iddia edilen yapı, milletvekillerinin açıklamaları, cenazeden hatıra fotoğrafları yayınlamaları… Hangi birini sayalım?

Ama gündem kabus olarak karşımıza irili ufaklı saçmalıklar çıkarmaya devam ediyor. İşte dünün akılda kalan akıl sır ermeyen olaylarından bazıları…

EHLİYETSİZ POLİS CAN ALDI!

Dün İstanbul’da bir trafik kazası yaşandı. Geri geri giden bir polis aracı, anne ve kızına çarptı. 43 yaşındaki anne duvara sıkışıp ağır yaralandı. Hastaneye kaldırılan yaralılardan anne Ergül Kaya hayatını kaybetti, kızı AyşegülTufan'ın ise tedavisi sürüyor. Olayın akıl almayan tarafı ise kazaya karışan polis aracını kullanan polis memurunun ehliyetsiz olduğunun ortaya çıkması! Pes doğrusu kelimeler kifayetsiz kalıyor değil mi?

BAKAN VERİLERİMİZİN ÇALINDIĞINI İTİRAF ETTİ

Yine dün basın mensupları, Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’na 85 milyon vatandaşın kimlik bilgilerinin hackerler tarafından ele geçirilip geçirilmediği iddialarını sordu. Pandemi döneminde Sağlık Bakanlığı’nın sisteminde bir sızıntının yaşandığını belirten Uraloğlu, şunları söyledi: “Bu pandemi sürecindeki hatırlarsınız, sağlık sisteminden bir sızıntıdır. Onun haricinde yok. İnsanların güncel verilerinin çalındığıyla ilgili bir veri yok. Pandemi sürecinde bazı bilgilerin maalesef belli şekliyle elde edilmiş olduğu doğru. O süreçte o maalesef önlenemedi.” İyi de bu iddialar ortaya atıldığında yalanlanmamış mıydı?

Cumhurbaşkanlığı Dönüşüm Ofisi tarafından yapılan açıklamada e-nabız, e-devlet, EBA ve ÖSYMA bilişim sistemlerindeki bilgilerin çalınması ile ilgili bilgilerin gerçeği yansıtmadığı açıklanmıştı. Hangisi doğru?

EĞİTİMİN AMACI BİLGİ DEĞİLMİŞ!

Eski Genelkurmay Başkanı ve eski Milli Savunma Bakanı, AKP Kayseri milletvekili Hulusi Akar, katıldığı etkinlikte yaptığı konuşmada eğitimin amacının çocuklara 'Allah korkusu' aşılamak olduğunu söyledi.

Akar’ın konuşması aynen şöyle; "Eğitimin amacı bilgi edinmek değildir. Eğitimin amacı bir Allah korkusu iki kuldan utanmak. Eğer biz 4 -12 yaş arasındaki insanlara, çocuklarımıza Allah korkusunu verirsek, Allah'tan korkmayı, kuldan utanmayı verirsek, efendim vatan sevgisini verirsek, millet sevgisini verirsek, bayrak sevgisini verirsek, başkaları için iyilik yapmayı öğretirsek ve diğer milli ve manevi değerlerimizi onlara yüklediğimiz takdirde onun üzerine bu çocuk nereye giderse gitsin, dünyanın her şeyde gitsin bu çocuktan korkmayın" demiş.

Sayın Bakan, "Eğer bu verilmezse ki bazı sıkıntılarımız var eğitimde yakından bilindiği gibi, şu gördüğümüz tablo olur. Bu sefer ateistle mi deistle mi uğraşacaksınız? LGBT ile mi uğraşacaksınız? Uyuşturucuyla mı uğraşacaksınız? Şaşırırsınız, şaşırırsınız. Ondan sonra başlıyoruz efendim savcı nerde? Polis nerede? Arkadaşlar, savcılarla polislerle bu iş olmaz olmaz. İşin başı, ilacı eğitim. Bunu verdik verdik, veremedik kendi çocuklarımızla bize yabancılaşıyor” diyerek sosyolojik çıkarımını da yapmış!

Bence haklı… Okulları kapatıp kuran kurslarını çoğaltalım. Allah korkusu olan zaten suç işlemiyor. Müritlerini dolandıran, küçük çocuklarla evlenen, eskortlarla basılan şeyhlere Türkiye’de hiç rastlamadık. Zaten doktora da ihtiyaç yok. Okuyup üfleyince tüm hastalıklarımız iyileşiyor. E ekonomiyi de zaten ekonomistler değil sureler kurtarıyor.

Dünyada okuyup atom mühendisi olan, uzay istasyonu kuran, bilimsel keşifler yapan herkes zaten boş iş yapıyor. Okumasalardı, okudular da ne oldular insanlığa ne faydaları var?

Bakın bakanın dediği gibi yetiştirilen gençlerimiz Akar’ın dediği gibi dünyanın neresine giderse gitsin başarılı oluyor. Tabii diplomalarının denkliği kabul edilmiyor ama onlar da zaten doktorluk yapmak yerine kafede veya benzincide çalışıyor, sırtları yere gelmiyor elhamdülillah!