Domuz etinden sonra kebapta alkol çıktı! Muhafazakar olacaktık alkolik olduk

Tarım ve Orman Bakanlığı'nın  taklit ve tağşiş yapan firmaları hileli ürünlerin hangi marka adı altında satıldığını ve yapılan sahtekârlıkları ifşa etmesiyle başlayan süreç 'Hisseli Harikalar Kumpanyası'na dönüştü. 

Akla hayale gelmeyecek ürünleri insanlara yedirdiklerinin ortaya çıkmasının ardından önce sosyal medyada kıyamet koptu. Zaten artık en güvendiğimiz mecra sosyal medya! Eskiden ülkenin en güvenilir isimlerinin başında Seda Sayan falan geliyordu. Bağırıp çağırıp arada bir sonuç alıyordu ama şimdi sosyal medyada daha çabuk sonuç alınıyor...

Ünlü bir köfteci markasının ürünlerinde domuz eti çıkmasıyla başlayan süreç sonrasında baskılara dayanamayıp bu ayıplı ürün satanların listelerinde güncellemeler yapıldı ve yeni sahtekarlıklar ortaya çıktı.

Köftecinin ürünlerinde domuz eti çıkınca her şey bitti sanmıştık. Oysa ki bu başlangıçmış. Neler neler çıkmadı ki? Sayamıyorum midemiz kaldırmaz diye... 

Ama son gelen bilgiler pes dedirtti. Antalya’da faaliyet gösteren bir restoranın kuyu kebabında tekila bulundu.  Yanlış okumadınız tekila bulundu. Meksika içkisi tekila Antalya’daki kuyu kebabın içinden çıktı. Bununla da kalmadı listede başka bir firmanın kokoreç ürününde de viski çıktı .

Yine Antalya’da faaliyet gösteren bir okey salonunda satılan gıdalarda da rakıya rastlandı. Hadi köftecinin hikayesini anladık adam et satıyor. Normal et yerine diyelim ki domuz eti kullandı ucuza mal etmek için...  Viski, votka, tekila nedir? Ayrıca bu pahalılıkta aklı selim adam hiç bir yiyeceğin içine alkol katmaz.

Fıkra gibi değil mi?

Değil! Yeni Türkiye'de hiç bir şey fıkra gibi değil...

Kebaptan içki çıkması Türkiye'de alkol tüketiminin arttığını göstermez ama  Cumhuriyet Halk Partisi Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun'ün, içki tüketimi ile ilgili paylaştığı araştırma verileri gerçek. Son 19 yılda alkol tüketimi neredeyse yarı yarıya artmış. 

AKP iktidarı döneminin son 19 yılı baz alındığında içki tüketiminde %46’nın üzerinde bir artış olduğu ortaya çıkmış. Araştırmaya göre 2004 yılında 895 milyon 979 bin 304 litre alkol tüketilirken 2023 yılında bu rakam 1 milyar 310 milyon 744 bin 36 litreye çıkmış.

Yani muhafazakar hükümet dönemde vatandaş  daha fazla içmiş.

Bira tüketimi son 19 yılda %39.3 artarken şarap tüketimi de %142 artmış. Rakı tüketimi ise %5.2 düşmüş. Muhtemelen burada rakı fiyatlarının sürekli zamlanıyor olmasının etkisi vardır. Hani Antalya'da okey salonunda yiyeceklere rakı karıştıran arkadaşlar var ya, bunlar ya bunu fark etmediler ya da sahte rakı koyuyorlar sandviçlerinin, hamburgerlerin içine...

Mesela kebaptan, kokoreçten çıkan viski var ya... 

Türkiye viski tüketimi konusunda dünyada üçüncü sıraya yerleşmiş. Çin ve Hindistan‘dan sonra viski piyasasında şu anda dünyada en hızlı yükselen üçüncü ülke konumundaymışız.

Yani anlayacağınız televizyonda rakı kadehlerini blurlamak, içki reklamlarını engellemek, hatta son çıkan yasaya göre içki bardağında su servisinin bile yasaklanması alkol tüketimini  azaltmıyor. 

Belki de bu bir politikadır?  "Biz alkol alana kızıyoruz ama siz için. Kafanız güzelken nasılsa ne yaptığımızı sorgulamıyorsunuz" diyor olabilirler.

Latife bir yana alkol tüketimi Türkiye’de 19 yılda ciddi bir ivmeyle artmış ve artmaya da devam ediyor. İşin kötü tarafı, merdivenaltında üretilen sahte içkiler...

Hayat pahalılığı, alkole nerdeyse her gün gelen zamlar yüzden sahte içkilere yönelen vatandaşlar kör oluyor, hayatını kaybediyor. Merak ettim şimdi yukarıdaki istatistiklere bir de bu kayıt dışı sahte içkiler dahil edilince 19 yılda %46 artan alkol kullanımı yüzde kaça çıkar? Muhafazakar olacaktık alkolik olduk. 

Ne diyelim, yiyeceğin içinde ya da kadehte şerefe Türkiye...