Önceki gün TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Gençlik ve Spor Bakanlığı bütçesi görüşüldü.
Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın 2025 yılı bütçe sunumunda, Diyanet İşleri Başkanlığı’nca yurtlarda görevlendirilen manevi danışmanlara ilişkin de bilgi verildi.
İşte bu bilgi doğrultusunda eğitim sistemimizin ne kadar bilime dayandığı da ortaya çıktı!
Sunumda “Diyanet İşleri Başkanlığı ile yapılan protokol kapsamında, manevi danışmanlar tarafından gençlerimize sağlıklı ve güvenilir bir rehberlik hizmeti sunulmaktadır” diye böbürlenildi.
KYK yurtlarına 618 din görevlisinin yerleştirildiği açıklandı. Allah hepinizden razı olsun. Öğrencilerin en büyük sorununu böylece çözmüş oldunuz!
Eğitimin kalitesizliği, dünyada pek çok ülkede diplomalarının denkliğinin olmaması, öğrencilerin geçim sıkıntısı, ailelerinin şehir dışında okumaya çalışan çocuklarına para yetiştirme derdi, öğrencilerin barınma sorunu tabii ki sorun değil. Bunlarla uğraşan öğrenci varsa onlar da bu din görevlilerinin “Şükret!” telkinleri ile rehabilite olacak…
Bunu ben söylemiyorum. Bakanlık söylüyor… KYK yurtlarına 618 din görevlisi yerleştiren Gençlik ve Spor Bakanlığı yurtlardaki psikolog sayısının ise 50 olduğu açıkladı. Yani müspet ilimin önemi yok bunalıma giren öğrenci din görevlisine gidecek ve şükret telkini ile rahatlayacak! Aynı ekonomiyi ‘Nas’ ile kurtarma çabası gibi sıkıntıdaki öğrenci de işini Allah’a havale edecek. Zaten psikolog ne yapabilir değil mi?
Ama bu atamaları yapan Diyanet İşleri Başkanlığı işi nedense Allah’a bırakmıyor. Geçen sene 91 milyar 824 milyon lira olan bütçesi yetmediği için şükretmedi mesela… Bu yüzden de 2024 yılında yüzde 41 oranında bir artışla bütçesi 130 milyar 119 milyona yükseltildi.
Gençlik ve Spor Bakanlığı 2025 yılı bütçe sunumunda yurtlara yerleştirdikleri din görevlileri ile övünürken küçük bir detayı atladı. Bakan Osman Aşkın Bak, Türkiye'de 993 bin 720 yatak kapasiteli 862 öğrenci yurdu olduğunu açıkladı. Bu da yükseköğretim kurumlarında okuyan yaklaşık dört öğrenciye bir yatak düştüğünü gösteriyor. Ama tabii ki bunun önemi yok. Yurtlarda din görevlileri var.
Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bir önerim var! Dört öğrenciye bir yatak düşüyor ve üç öğrenci yurda yerleşemediği için ev kiralamak zorunda kalıyor ya… Bu dışarda kalan üç öğrencinin her birine de birer din görevlisi atasınlar. Böylelikle çocuklar manevi yönden refaha kavuşmuş olurlar.
Eğitimin önemini kavrayamazsak, kaliteli eğitim veremez ve donanımlı bireyler yetiştiremezsek, ne politik problemleri çözebiliriz ne de ekonomik problemleri...
İtibardan tasarruf edilmez diyerek altın varaklı makam odalarına harcadığımız paraların yüzde onunu eğitime harcasak “Almanya bizi kıskanıyor” klişesi gerçeğe dönüşebilir. Çünkü dünyanın süper güçleri bu güce eğitimli bireylerle ulaşıyor.
Ne diyordu Mustafa Kemal Atatürk: “Milletimizin siyasî, toplumsal hayatında, milletimizin fikrî terbiyesinde rehberimiz ilim ve teknik olacaktır. En mühim ve feyizli vazifelerimiz millî eğitim işleridir. Millî eğitim işlerinde mutlaka muzaffer olmak lâzımdır. Bir milletin hakikî kurtuluşu ancak bu suretle olur. En büyük savaş, cahilliğe karşı yapılan savaştır.”
Ya Mustafa Kemal’in vizyonuyla muzaffer olacağız ya da cehalete teslim olacağız.
Çok Okunanlar
A101 21 Kasım 2024 Perşembe aktüel ürünler kataloğu yayımlandı!
BEDAŞ 21 Kasım'da İstanbul'da elektrik kesintisi yaşanacak mahalleleri açıkladı
21 Kasım 2024 burç yorumları
Kainat güzeli seçilmişti! Makyajsız hali gündem oldu
Fatih Altaylı'dan Acun Ilıcalı ve yasa dışı bahis yorumu
Onur ve Semih arasında MasterChef'te kavga! Yeni fragmanda olay anları
Bu akşam TV'de ne var? 20 Kasım Çarşamba Kanal D, Show TV, TRT1, ATV, Star TV
Altın fiyatları bugün ne kadar?
Fenerbahçe'ye Talisca sonrası Eriksen piyangosu
UEFA Uluslar Ligi'nde Türkiye'nin rakibi kim olacak? Play-off maçı ne zaman?