Duvarsız üniversite değil duyarsız rektör

Yok artık…

İstanbul Üniversitesi halka açıldı…

Yahu borsada işlem gören şirket mi bu, müze mi bu halka açıyorsunuz?

Dünyanın neresinde böyle bir saçmalık olur?

Üniversitenin halka açıldığını duyan vatandaşlar Beyazıt Yerleşkesi'nin yolunu tuttu. 

Öğrenciler sosyal medyadan fotoğrafları paylaştı. Çocuklar ders yapmaya çalışırken vatandaşlar içeride cirit atıyordu! 

SAÇMALIKLAR SİLSİLESİ!

Bir süre sonra olacakları öngörmek için müneccim olmaya gerek yok. 

Önce Ayşe Teyze kekini böreğini alıp komşuları toplayacak. “Hadi kızlar, Tolga’nın okuluna gidiyoruz. Biricik oğlumun nasıl ders çalıştığını yerinde görelim” diye konu komşuya hava atmak için hukuk okuyan oğlunun sınıfına gezi düzenleyecek. 

Bütün teyzeler sınıfa girip Tolga’ya el sallamaya kalkışacaklar. Ayşe Teyze gururlanacak. 

Canı sıkılan 'Hadi gidip şu okula bir bakalım' diye dersliklere girecek. 

Tacizcisi, istismarcısı üniversiteli kızları görmek için yerleşkeye doluşacak. Kadınlar sanki sokakta çok rahat yürüyormuş gibi bir de okulda sözlü ve fiziki tacize uğrayacak. 

Çeşitli siyasi düşüncede olan gruplar okullara doluşacak. Kampuslarda farklı görüşteki öğrencilerin gerginliği yetmiyormuş gibi bir de abilerini alıp gelenler olacak. 

BALIK BAŞTAN KOKAR

Televizyon ekranlarına çıkıp “Bizde de şimdi okuma oranı arttıkça beni hafakanlar basıyor. Ben daha çok cahil ve okumamış, tahsilsiz kesimin ferasetine güveniyorum bu ülkede” diyen Prof. Dr. Bülent Arı’nın sözünü ciddiye alıp, okula el koymaya kalkan üç beş feraset sahibi (!) cahil okulu basarsa hesabını kim verecek?

Böyle büyük bir güvenlik açığı nasıl göz ardı edilir?

Bu nasıl bir aymazlık, nasıl bir cahilliktir?

Eline silah alan okula elini kolunu sallayarak gelirse, memleketinden okumaya gelen çocuğun peşine kan davalısı düşerse, genç kıza takıntılı bir sapık kızı okulda bulabileceğini bilirse, okul teröristlerin hedefi olursa hesabını hanginiz verebileceksiniz?

BUNA ONAY VEREN REKTÖR KİM?

Öğrenciler bile okula girmek için kimlik göstermek zorundayken kapıları herkese açmak okula, eğitime, bilime, öğrencilere, aklımıza gelen her şeye ihanettir.

Kararı veren Rektör Osman Bülent Zülfikar, “Duvarsız üniversite tanımına uyduk” demiş! 

Duvarsız üniversite olmaz ama duyarsız profesör olurmuş sayenizde bunu öğrendik. 

Zülfikar’a sormak lazım üniversitede okurken derslerine vatandaşlar girseydi, ne kadar rahat ders yapabilirdi? Kadavra üstünde çalışırken onu izleyen Ahmet Amca, “Oğlum iyi kes ha… Öyle olmaz bak” diye laf atsaydı. O dikkat dağınıklığı ile profesör olabilir miydi? Aldığı ödülleri alabilir miydi? Katıldığı televizyon programlarında ün yapabilir miydi?

Ya da rektörü olduğu üniversitenin resmi sayfasından ailesiyle birlikte bir otelde yaşadığı mağduriyeti yayınladığı bir metin ile paylaşabilir miydi?

Aklıma gelmişken ne diyordu profesör resmi sitede? Ailesiyle bir otel rezervasyonu yaptırdığını ve saatlerce odalarına giriş yapabilmek için bekletildiklerinden yakınıyordu. 

Dikkatinizi çekerim bunu rektörü olduğu üniversitenin resmi sitesinden yapıyordu!..

Peki şimdi okula girmek isteyen vatandaşlar yüzünden dersine yetişmeye çalışan öğrenciler sınıflarının kapısında beklemek zorunda kalırsa rektör yine resmi siteden bu mağduriyeti yazacak mı?

Sahte diplomalı doktorlar, sahte diplomalı mühendisler görmeye alışık yurdum insanı artık sahte öğrenciler de görecek. Okula öğrenci gibi girenleri eğitmenler, öğrenciler nasıl ayırt edecek? 

Sayın rektörüm bu üniversitede duvar yok diye bir gün eski hastalarınızdan birinin bir yakını sizin kapınıza dayanırsa aynı pişkinlikle “Duvarları kaldırmıştık” diyebilecek misiniz? 

Ya da siz de duvarlarınızı kaldırıp odanızın kapılarını ziyaretçilere hatta öğrencilere açacak mısınız?

Akıl tutulması toplumun her kesimine sirayet etmiş durumda…

Bakkalından, manavına, mühendisinden taksicisine, bürokratından profesörüne kadar kimse ne yaptığını bilmiyor…

Bilmediği gibi bir de yaptığı saçmalıkla övünüyor!

Korkmayın bu ülkeye kimse dışardan zarar veremez biz içerden zaten yapılabilecek her türlü saçmalığı yapıp herkesten çok zarar vermeyi becerebiliyoruz…