Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
43,9108
Dolar
Arrow
38,9249
İngiliz Sterlini
Arrow
52,4032
Altın
Arrow
4123,0000
BIST
Arrow
9.475

Fırsat...

Ne kadar da cazip, ne kadar da cezbedici bir kelime, değil mi?

Tek başına söylendiğinde kulağa masum geliyor: “Bir şeyin yapılmasına elverişli ve uygun düşen zaman, durum ya da koşul.”

Ama işin rengi, kelimeyi nerede ve nasıl kullandığınıza göre değişiyor. Mesela;

Zararsız gibi görünen ama fırsat düştüğünde kötülük yapacağı bilinen kişiler için de kullanılır bu kelime: "Fırsatını bulursa yapar."

Bir de pazarlamanın sihirli kelimesidir fırsat.

‘Büyük indirimde son fırsat!’,

‘Bu fiyat bir daha gelmez!’,

‘Kaçırılmayacak fırsatlar!’

Ama iş "fırsatçılık"a döndüğünde işin tadı kaçar.

Orada artık haksız kazanç vardır. Aç gözlülük vardır. Ahlaki sınırların esnetildiği, etik olanın ötelenip, 'çıkar' odaklı davranışların meşrulaştırıldığı o gri alan başlar.

Bakın mesela TDK nasıl tanımlıyor fırsatçılığı:

“Koşullardan yararlanma veya fırsat varken kişisel çıkarları diğer çıkarların önüne koymaya yönelik bilinçli bir politika veya uygulama.”

Buyurun size somut bir örnek…

Yine sahnede iktidarın gözbebeği şirketlerden biri: Limak.

Bu kez sahne Bodrum.

Kızılağaç Köyü, Gerenkuyu Mevkii...

Halkın yıllardır denize girdiği, çoluk çocuk nefes aldığı halk plajı…

Limak, oraya 5 yıldızlı, 214 odalı dev bir otel dikmek istiyor.

Üstelik arazinin statüsü "hazineden tahsisli orman arazisi".

Yani halkın malı... Yani kamunun…

Ama ne gam!

İnşaat sürecinde sorun yaşamamak için, jet hızıyla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü'nden "ÇED Raporu gerekli değildir" kararı alınıyor.

Yani deniyor ki: "Biz baktık, bir sorun yok, halka sormaya da gerek yok."

Köylüler ve çevreciler isyan ediyor, dava açılıyor.

Dünkü duruşmada Kızılağaç Muhtarı Mehmet Karaca ne dedi biliyor musunuz?

“Burada sahilden 50 metre çekilmesi gereken bir alan var. Bu alana proje yapmak ve bunu halka sormadan ‘ÇED gerekli değildir’ diyerek yapmak kabul edilemez. Biz de dava açtık. Mahkeme heyeti ve bilirkişiler değerlendirmesini yaptı. Sahiller hepimize ait.”

Ama kamuoyu haklı olarak şüpheli:

Çünkü bugüne kadar hiçbir fırsatı kaçırmadı Limak!

Ve görünen o ki bu fırsatı da kaçırmayacak.

Ama fırsatı değerlendirme konusunda yalnız değil tabii.

Bir diğer 'girişimci ruh' da: Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı Türkiye Diyanet Vakfı…

Dini kitaplar, tespih, lüks seccade derken şimdi bir üst levele geçtiler:

Elektronik eşya pazarı!

Yeni açtıkları internet mağazasında her şey var:

Akıllı saatler, bluetooth kulaklıklar, mikrofonlar, powerbank’ler...

Reklam dili de hayli tanıdık:

“Büyük teknoloji fırsatları”,

“Kaçırılmayacak fiyatlar!”

Vakıf, "Fırsat bu fırsat!" diyerek resmen ticarette sınıf atlıyor.

Ne diyelim...

Hayırlı işler, bol kazançlar!

Ama unutmayalım:

Bazı fırsatlar, aslında sadece birer imtihan olabilir.