Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
37,9216
Dolar
Arrow
34,0763
İngiliz Sterlini
Arrow
45,0830
Altın
Arrow
2804,0000
BIST
Arrow
9.758

Kimliğinde ‘İslam’ yazana Avrupa kapısı kapanabilir mi?

Filistin ve İsrail arasında yaşananlar Avrupa’da İslam karşıtı bir cephe oluşmasına neden oldu. 

Avrupa’nın önde gelen tabloid sağcı gazeteleri birbiri ardına yayınladıkları haberlerde İslam karşıtı bir dil belirlemiş durumda. 

Almanya’nın en çok okunan gazetesi Bild, önceki gün okurlarına servis ettiği haberinde Filistin’de yaşananları protesto etmek isteyen göstericilerin İslam Devleti gibi bir hilafet kurmak istediklerini yazdı. 

Frank Schneider ve Justin Brosch imzalı yorum haberde yaklaşık üç bin göstericinin ‘Allahu Ekber’ sloganlarıyla Essen şehir merkezine yürüdüğü aktarıldı. 

Haberde “İslamcılara göre çözüm Almanya’yı da kapsayan katı bir dini hilafette yatıyor” ifadeleri kullanıldı. Yani Avrupa’nın göbeğinde bir İslam devleti hayali kurdukları ima edildi.

Gösteride konuşmacı olarak yer alan Ahmet Tamim’in 2003 yılında Almanya’da faaliyet göstermesi yasaklanan Hizb-ut Tahrir partisine üye olduğu hatırlatıldı. 

İngiltere’nin en çok okunan sağcı gazetelerinden The Sun’da yer alan bir makalede ise  Filistin destekçileri 'İslamcı haydutlar ve cahil gençler' olarak nitelendirildi.

ENTEGRASYON SORUNU

Peki Avrupa’nın bu denli İslam karşıtı olmasının asıl nedeni ne? Bu sorunun cevabı İngiltere İçişleri Bakanı Suella Braverman’ın açıklamalarında yatıyor. Göçmen karşıtı söylemleriyle öne çıkan Braverman, “Yurt dışından geliyorlar, dili öğrenmiyorlar, İngiliz değerlerini benimsemiyorlar ve İngiliz yaşamında yer almıyorlar” çıkışı aslında tüm Avrupalı siyasetçilerin ortak görüşü…

Çok mu haksızlar tartışılır! 

Avrupa’da birçok ülkede yerleşimciler kendi mahallelerini kurup kendi kültürlerini yaşıyorlar. Örneğin Almanya’da Fransa’da İngiltere’de Türk mahalleleri, Somali mahalleleri, İran mahalleleri var…

Yaşadıkları ülkede konuşulan dili öğrenmeden hayatlarını sürdürüyorlar.

Ülkelerinde alışık oldukları yeme-içme kültürlerini devam ettiriyorlar. Kendi ürünlerini satan marketlerden alışveriş yapıyorlar, yerel kıyafetler ile dolaşıyorlar. Sanki geldikleri ülkelerin minyatürlerini yaratıp orada yaşıyorlar.  

Avrupa’da git gide çoğalan Müslüman nüfusu tam olarak bu nedenle siyasetçileri korkutuyor. Filistin protestoları bir kez daha gösterdi ki Avrupa’da çok ciddi bir Müslüman nüfus var. Ve bu nüfus bulundukları ülkelere entegre olmayan, onlar gibi yaşamayan bir nüfus! 

AVRUPA GÖÇMEN İSTEMİYOR

Avrupa’nın kaçak göçmen politikası ise belli.  Yunanistan sınırına inşa edilen dev duvarlar, Ege Denizi’nde ölüm pahasına geri itme vakaları her gün sıkça duyduğumuz gerçekler. 

İngiltere’nin göçmenleri Ruanda’ya gönderme planı ve göçmenleri yerleştirdikleri yüzen hapishane diye adlandırılan büyük mavna ise uluslararası kamuoyunun gündeminden düşmüyor.

Göçmenlerin Avrupa’ya geçişini önlemek için başta Türkiye olmak üzere pek çok ülkeye ödedikleri paralar da bu konuda ne kadar ciddi oluklarının bir göstergesi.

Peki Avrupa ülkeleri tüm bu parametreler dikkate alındığında yakın gelecekte kimliğinde İslam yazanlar için Avrupa kapılarını kapatmak için başka yollar deneyebilir mi? 

Uluslararası hukuka göre pek mümkün görünmese de hükümetler öncelikle kendi halkını ve seçmenini düşünür. Avrupa’da hızla yayılan İslam karşıtı milliyetçi düşünce şu anki hoşgörü politikasını değiştirebilir.