Lan' diyorum sana lan, zırto...

- Utanmaz herif! Terbiyesiz adam, şeref yoksunu.

- Konuşma lan! Zırto! Utanmazın ağababasısın lan!

- Sensin o, lan sensin!

- Ağzın pis senin.

- Terbiyesiz, ‘lan’ diyorum sana lan!

- Sen seviyesizsin. Bana ağzımı açtırma, akıllı ol 

- Sen akıllı ol, bulaşsan ne olur, sarhoş!

Yukarıdaki konuşma ne yazık ki bir, mahalle kavgasında, ya da sarhoş atışmasında meyhane önünde gerçekleşmedi. Zaten öyle olsa bu köşede yeri olmazdı. 

Tam tersine Milletin temsil edildiği en yetkin mekan TBMM’de dünkü oturumun ana konusuydu!

Zırto görüşmeleri yapılırken önümüzdeki dönem ‘lan’ kelimesinin kaç kere kullanılacağı görüşülüyordu, bu nedenle milletvekilleri birbirlerine böyle hitap ettiler yoksa milleti temsil eden sayın vekillerimiz elbette ki yüce mecliste böyle laflar sarf etmez! 

Normal bir oturum olsa Meclis TV yayını RTÜK keser ve “toplumun millî ve manevi değerleri ile bağdaşmayan ve Türk aile yapısına uymayan” cümleleri ile başlayan bir bildiri ile cezalandırılırdı.

Latife bir yana yukarıdaki diyaloglar Meclis’te uluslararası anlaşmalar görüşülürken söz alan Malatya Milletvekili Veli Ağbaba’nın deprem konutu sıkıntısını ile ilgili sözleri sonrası başlayan tartışmalar esnasında yaşandı. 

Ağbaba, seçim bölgesinde deprem sonrasında 103 bin konut yapılması gerekirken, sadece 7 bininin yapıldığını belirterek, evsiz kalan insanları hatırlatınca Meclis’te gerilim çıktı. CHP’li Ağbaba ve AKP’li vekiller arasında ‘konuşma lan’, ‘lan diyorum sana lan’, ‘zırto’, ‘ağzın pis’, ‘utanmaz herif, ‘seviyesiz’, ‘sarhoş’ gibi karşılıklı hakaretler tutanaklara yansıdı. Kim kime ne demiş diye merak ederseniz meclis tutanaklarında mevcut…

Dillere pelesenk oldu ya, ‘örf ve adetlerimizden uzaklaşıyoruz. Milli ve manevi değerlerimize sahip çıkmalıyız’ argümanı… İyi de bizim milli ve manevi değerlerimizde böyle konuşmak var mıydı? 

Saygı, beyefendilik, kötü söz söylememe, hakaret etmeme… Ne oldu bu değerlerimize?

ALTINA HÜCUM

Gelelim pazartesi günü açıklanacak tasarruf tedbir paketine…

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile birlikte tasarruf ve verimlilik paketinin gelecek hafta pazartesi günü açıklanacağını duyurdu.

Bakan’ın açıklamasından sonra ABD'li finans ajansı Bloomberg, paketle ilgili bazı iddiaları gündeme getirdi. 

Bloomberg’e göre tasarruf planları arasında; bazı erken aşama altyapı projelerinin yavaşlatılması ve önümüzdeki üç yıl boyunca gerekli görülmedikçe yenilerinin hayata geçirilmemesi, hükümet tarafından kullanılan araç ve mülklerin satın alınması ve kiralanmasının durdurulması, kamu sektöründe işe alımlarda kesintiler gibi maddeler var. 

Tasarruf planının detayları hafta başında belli olacak. Ancak Şimşek’in açıklamalarında öyle bir ifadesi var ki, buna ayrıca bir parantez açmak gerekiyor. 

Maliye Bakanı; dezenflasyon, makroekonomi, kur sübvansiyonu falan derken satır arasında ‘Altın’dan bahsetti. 

Şimşek, “Altın ithalatına kota getirdik. Çıkar çevreleri memnun değil. Hiç kusura bakmasınlar. Dışarıdan dövizle aldığınız bir metanın kenarda altın olarak durması memleketin menfaatine değil” dedi.

Altın ithalatına kota getirdik de, ülkemizde altın madeni alanında faaliyet gösteren yabancı şirketlerin toprağımızdan çıkardığı altını dışarıya götürüp tekrar bize satmasına mı bozuldu acaba bakan?

Çünkü Türkiye’de faaliyet gösteren işletmelerin çoğu yabancı firmalar. Türkiye'de altın arayan şirketler ABD, Kanada, İngiltere, Cayman Adaları merkezli şirketler. 

Ha yastık altındaki altınların orada durmasına kızıp ondan bahsediyorsak o başka. Gerçi milletin zaten yastık altında pek altını da kalmadı. Olan da değil tasarruf tedbir paketi, elinde sopa ile kovalasan altından vazgeçmez. 

Daha önce o yastıkların altındaki dövizi bozdurunca neler olduğunu gördüler. O yüzden bu kez bozdurma işi biraz zor. 

Altın fiyatları dün ABD'de açıklanan işsizlik verisinin ardından yüzde 1'in üzerinde primlenerek 3 haftanın en yüksek seviyesine ulaştı.

Altının ons fiyatı yüzde 1,12 primle 2 bin 371 dolardan hareket ediyor. Son dönemde sadece altına yatırım yapanlar kazanırken kimseyi altına yatırım yapmaktan alıkoyamazsınız.

Diyelim ki dövizde olduğu gibi garibanın birikimini bozdurduk ekonomiye kazandırdık! Peki ya diğerleri? Siz kime “altın alma, altına yatırım yapma, menfaatimize değil, altınınız kenarda durmasın” diyebileceksiniz? Hadi dediniz 2 - 3 tane çeyrek altını olan garibandan başka kim dinleyecek?