Melekleri istismar edip öldürüyoruz, kıyamet gününü beklemeyin koptu bile…

İki günlük, iki aylık, iki yaşında, sekiz yaşında, on üç yaşında… Bebeklerimizi çocuklarımızı koruyamıyoruz. 

Vahşice, canice, ahlaksızca, ihmalkarlıklarla öldürüyoruz çocuklarımızı… 

Bir toplum, bir ülke, bir devlet masum yavruları koruyamıyorsa o toplum helak olmayı hak etmiş demektir. 

Her şey kötü gidiyor diye hayıflanmayın bebeklerin ahını alıyoruz hep birlikte…

Son bir iki ayın gündemine bakın… 

8 yaşında canice katledilen Narin ile başladı içimiz yanmaya. Hala katili yok ortada. Kim, neden, nasıl kıydı Narin’e belli değil.

Sonra yenidoğan skandalı patlak verdi. İçinde doktorların, hemşirelerin, sağlık çalışanlarının olduğu çetenin 112 Acil Çağrı Merkezi çalışanı bazı kişilerle ortak hareket ederek, bebekleri, anlaşmalı özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk ettiği, bebek hastaların yatışlarını uzatarak SGK'den haksız kazanç sağladığı ortaya çıktı. 

197 eylem tespit edildi. Bu arada medyaya yansıyan doktorların, hemşirelerin telefon kayıtları kan dondurdu. Bebekleri nasıl öldürdüklerini, nasıl ölüme terk ettiklerini okudukça insanlığımızdan utandık. 

Ve bu insan müsveddeleri bu minik bedenlere para için kıydılar.

Bu şokla sarsılırken Şişli’de kayıp olan 6 yaşındaki Şirin Elmas’ın cansız bedeni Feriköy mezarlığında bulundu. 49 yaşındaki bir mahlukat, Şirin’e cinsel istismarda bulunup öldürdü. 

Biz duyduklarımızı hazmedemeyerek artarda yediği yumruklarla sarsılan bir boksör gibi ayakta durmaya zorlanırken bir de AIDS skandalı patlak verdi. 

İzmir'de kemik erimesi şüphesiyle tedavi altına alınan 13 yaşındaki bir çocuk, AIDS olduğu anlaşıldıktan sonra son evrede hastaneye yatırıldı ancak kurtarılamadı. 

İzmir’deki olayın ardından büyük bir çocuk skandalı daha ortaya çıktı.

Türkiye'de çocuk HIV vakalarındaki artışa dikkat çeken İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyonu Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ayper Somer, yalnızca İstanbul Tıp Fakültesi'nde HIV pozitif nedeniyle takip edilen 100 çocuk olduğunu açıkladı. Somer, bu çocuklardan 20'sinin cinsel yolla bulaşan vakalar olduğunu ifade etti. Yani yine çocuk istismarı var…

Artık kabul edemiyoruz bu çocukların para hırsınız için, cinsel açlığınız için ölmesine…

Hiçbir şey olmasa ihmalden ölüyorlar. Dün mesela Denizli’de üzerine demir kapı düşen 8 yaşındaki kız çocuğu Asya kaldırıldığı hastanede hayata veda etti. “Bir çocuğun üzerine demir kapı nasıl düşer, hiç kimse mi önlem almaz” derken İzmir'de bir apartmanda haşere ilaçlaması sonrası bir yaşındaki bir bebeğin zehirlenerek öldüğü haberi geldi. Akıl alır gibi değil bu nasıl bir ihmal? Böyle bir ölüm nasıl olur? Ama oluyor işte…

Sorumlusu kim? İlaçlamayı yapanlar çalışanlar mı, firma mı, denetimi yapmayanlar mı? Kim?

Avrupa’da ağaç devrilse etrafı şerit çekilerek güvenlik önlemi alınıyor. Siz hiç başına tabela düşüp ölen Avrupalı duydunuz mu? Çünkü bir iş yapılırken tüm tedbirler alınıyor. Çünkü insan hayatı değerli…

Bunları yazarken nakavt olmamı sağlayan son haber de geldi. İstanbul’da cani bir kadın (anne demeye dilim varmıyor) iki yaşındaki bebeğine biberonla tiner içirip iç organlarının parçalanmasına neden olmuş. Sebebi de evlilik dışı ilişkisinden olan bebeğe bakamamasıymış. 

Yere batsın sizin cinsel azgınlığınız, yere batsın sizin ebeveynliğiniz. 

Koruyamıyoruz, ne yazık ki koruyamıyoruz bu yavrularımızı… Para hırsınızdan, cinsel arzunuzdan, ahlaksızlığınızdan koruyamıyoruz.

Kıyamet ne zaman kopacak diye boşuna kafa yormayın, kıyamet kopmuş bile… Bakın melekleri öldürüyoruz!