Siyasetin iki yüzü

Türkiye Cumhuriyeti’nin yüzüncü yıl dönümü… Her milli bayramda duyduğumuz klişe bir habercilik deyimi vardır. “Tüm yurtta KKTC’de ve dış temsilciliklerde coşkuyla kutlandı” diye…

Peki bir asrı deviren Türkiye Cumhuriyeti’nin bu çok özel doğum günü gerçekten coşku ile mi kutlanıyor? Türkiye’de kutlama tartışmaları yaşanırken yurt dışındaki temsilciliklerde hummalı bir çalışma vardı.

Bu tartışmaların gölgesinde Londra’da neler olduğuna bakalım.

Kutlamalar, Kral Charles’ın mesajı, Cumhurbaşkanı’nın ‘Atatürk’ vurgulu mesajı ve sürpriz konuk Bilal Erdoğan…

BİLET SATMA ETKİNLİĞİ

Yurt dışında yaşayan Türkler iyi bilir; Büyükelçilikler, dernekler hatta işletmeler bile bu tür milli bayramlarda özel etkinlikler düzenler. Londra’da da durum farklı değil. Onlarca etkinlik düzenlendi. Ama işin üzücü yanı bu etkinlikler daha çok bilet satmaya yönelik etkinlikler olarak göze çarptı.

O kadar çok Türk yatırımcı, şirket, iş insanı varken Atatürkçü Düşünce Derneği bile kendisine geceyi finanse edecek bir sponsor bulamayıp Cumhuriyet kutlamaları için bilet sattı!

“ATATÜRK” VURGUSU! DAKİKALARCA ALKIŞLANDI

Gelelim asıl konumuza; yazının başında söz ettiğimiz dış temsilciliklerde coşku dolu kutlama bu yıl Londra’da gerçekleşti.

Türkiye Cumhuriyeti’nin Londra Büyükelçisi Osman Koray Ertaş’ın ev sahipliğindeki resepsiyon yüzüncü yıla yakışır bir etkinlikle kutlandı.

Londra’nın merkezinde bulunan ve resmi kaynaklara göre 1440 yılında inşa edilen ‘Guildhall’ bugün dahi Londra’nın en prestijli mekânlarından biri...

Cumhuriyet resepsiyonu binanın tarihsel açıdan da en görkemli salonu kabul edilen  ‘Büyük Salon’da gerçekleştirildi. Sekiz yüzü aşkın davetlinin katıldığı resepsiyonda Büyükelçi Ertaş’ın “Yüzüncü yaşımızı kutlarken kararlılığı ve vizyonuyla sadece dünyaya değil hepimizin kalbine damgasını vuran büyük lider Atatürk’ü rahmet ve minnetle anıyoruz” sözleri üzerine davetliler Ertaş’ı dakikalarca alkışladı.

ERDOĞAN, MUSTAFA KEMAL PAŞA’YI ANDI

Resepsiyonda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhuriyet Bayramı için yayınladığı video mesajı da, gösterildi.

Burada dikkat çeken ayrıntı ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, sosyal medya hesabından yayınladığı 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı mesajında Atatürk’e yer vermezken yurt dışında yaşayan vatandaşlara hitaben verdiği mesajda “Gazi Mustafa Kemal Paşa” ifadesini kullanmasıydı.

Erdoğan mesajında, “Bugün Cumhuriyetimizin yüzüncü yıldönümüne ulaşmanın heyecanını ve gururunu yaşıyoruz. Şanlı tarihimizin bu dönüm noktasında cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Paşa başta olmak üzere yeni devletimizin kuruluşuna öncülük eden bütün kahramanlarımızı rahmetle yad ediyoruz. Bin yıldır vatan topraklarını kanlarıyla sulayan aziz şehitlerimize ve gazilerimize Allah’tan rahmet diliyorum” sözleri ile salondaki davetlilere kendisini alkışlattı.

Erdoğan’ın Türkiye’de sosyal medya hesabından paylaştığı ilk mesajında Atatürk’ün adını anmaması Türkiye’de büyük ses getirdi.

Ancak hemen akabinde Vahdettin Köşkü’nde yaptığı konuşmada defalarca Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten bahsetti. Erdoğan gündemi nasıl değiştireceğini çok iyi bilen bir siyasetçi…

Londra Büyükelçiliği’nin resepsiyonunda bir başka sürpriz de bir süredir Londra’da olduğu konuşulan Bilal Erdoğan’ın geceye katılmasıydı.

KRALIN MESAJI

Kral III’üncü Charles’ın, büyük babası Yunanistan ve Danimarka Prensi Andrew’in Sakarya Meydan Muharebesi’nde Atatürk karşısındaki bozgunu sonrasında Yunanistan’ı terk etmek zorunda kalmıştı.

Kral, bu tarihsel gerçeğe rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hitaben yazdığı mektupta, "Ülkenizin kuruluşunun yüzüncü yılı olan bu özel günde, ekselanslarınıza ve Türkiye Cumhuriyeti halkına en içten tebriklerimi sunuyorum" ifadesini kullandı.

O’NA BORÇLUYUZ…

Bugün İngiltere Kralı Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı’na tebrik mektubu yazıyorsa, o oturduğu tahtı dolaylı da olsa Atatürk’e borçlu!  Dedesi yenilmeseydi ve Yunanistan’dan kaçmak zorunda kalmasaydı tarih başka türlü işleyecek ve bugünkü Kraliyet ailesi başkalarının soyundan devam edecekti. Ne annesi Elizabeth ne de kendisi tahta geçemeyecekti…

Erdoğan, Atatürk olmasaydı bugün Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı sıfatını taşıyamayacaktı. Bugün özgür bir dünya vatandaşı olarak Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan Londra’daki Cumhuriyet balosuna katılamayacaktı. Bugün ben bu satırları kendi ana dilimde yazamayacaktım.

Sadece minnet ve rahmetle anmak yeterli değil… Onun gösterdiği yolda yürümek boynumuzun borcu… Çocuklarımız da bizlerin yaşadığı aynı özgürlüğü yaşayabilsin diye…

Bunu asla unutmamalıyız…

Nice yüz yıllara Cumhuriyet…