Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
38,1883
Dolar
Arrow
34,1181
İngiliz Sterlini
Arrow
45,8147
Altın
Arrow
2914,0000
BIST
Arrow
9.945

Suç cenneti…

Hep beraber çıldırıyoruz. Toplumsal cinnet hali… 

Ülkede neredeyse kavgaya dövüşe karışmayan kalmadı. Trafikte, vapurda, trende, sosyal medyada bile kavga etmeyene rastlamak mümkün değil. Market müşterisi kasiyere, taksici dolmuşçuya türkücü kızı hostese, öğrenci öğretmene saldırıyor. Film izler gibi izliyoruz.

Gençlerin büyük kısmı artık suç işlemeyi suç olarak görmüyor. O kadar normalleşti ki, neredeyse sabıkası olmayana kız vermeyecekler. 

Kavga, adam yaralama artık sayılmıyor bile. Ayrıca bununla övünüyorlar. ‘Siciline işler’ dediğinde “İşlesin ne olacak? Havam olur” diye bakıyorlar. 

Zaten suç işlemenin cezası da yok. Düşünce suçu işlemiyorsanız içerde de yatmıyorsunuz. Bakın 26 suç kaydı olan suç makinesi, elini kolunu sallayarak dolaşıyordu. Onu içerde tutmayan rehabilite etmeyen sistem, gencecik bir polis memurunun ölümüne neden oldu. Bir yıl önce göreve başlayan acemi memur bu suç makinesinin kurbanı oldu. 

Sokaklar irili ufaklı mafya ile dolu. Kurtlar Vadisi setinde gibi yaşıyoruz. Gencecik kızımızın hayattan koparılmasının üzerinden 24 saat geçmeden gazete manşetlerinde bu kez de Ankara’dan yine polisle çatışan gençlerin haberi yer aldı. İstanbul’daki polis katili 19 yaşındaydı. Ankara’da polisle çatışan gençler de 19 ve 22 yaşında…

Polisin ‘Dur ihtarına uymayarak ateş eden gençlerden 19 yaşında olan çatışmada hayatını kaybetti. 12 suç kaydı vardı. Aynı çatışmada yaralanan 22 yaşındaki gencin ise 19 suç kaydı olduğu ortaya çıktı. 

Akıl sır ermiyor değil mi? Bu kadar suç kaydı olan insanlar nasıl oluyor da ellerini kollarını sallayarak sokaklarda cirit atıyor?

Polis memuru Şeyda Yılmaz’ı öldüren suç makinesinin dedesinin söyledikleri aslında tüm çıplaklığı ile asıl suçlunun kim olduğunu ortaya koyuyor. Dede, katil olan torunu için, “Bu çocuk karakoldan kaçtığı zaman niye sahip çıkmadılar. Çocuğu gece gündüz eve alamadık. Kaç defa savcıya gönderdik, evden uzaklaştırma kararı çıkarttık, tutuklama kararı çıkarttık" diyor. 

Adalet terazisinde bir sorun var. Bu kadar suç kaydı olan tehlikeli insanlar hapiste olacağına sokakta… Kara para aklayan, bahis oynatan, sahtecilik yapan dışarda… Dünyanın her yerinden suç makineleri Türkiye’ye akıyor. Alışveriş merkezlerinde yabancı mafyaların hesaplaşmalarına şahit oluyoruz. 

Çoluğu çocuğu ile sokakta korkmadan yürüyemedikten sonra insan, ne ekonomik sıkıntı, ne siyasilerin kavgası ne de başka bir şeyin önemi kalmıyor. Devletin vatandaşına vermesi gereken en önemli güvence bu değil mi? 

Türkiye’de acil değişmesi gereken Anayasa değil, hukuk ve adalet sistemi… Önce buna el atmazsanız, adaletin terazisinin doğru tartmasını sağlamazsanız ne yaparsanız yapın faydası yok. 

Ne vatandaşın huzurunda ne de tarih önünde vicdanlar rahatlamaz.