İki gündür Türkiye, Marmaris’te yarı çıplak dans ederek turistleri eğlendirmeye çalışan, aynı saç tıraşına sahip birkaç genci konuşuyor. Öyle bir hal aldı ki İsrail-İran arasındaki füze yağmuru bile ikinci plana itildi.
Sosyal medyada yayınlanan ve özellikle yaşı ilerlemiş kadın turistleri eğlendirmeye çalıştıkları iddia edilen bu gençlerin görüntüleri, memleketin en önemli meselesi oluverdi.
Kimileri, bu garip dansları tacize benzetip gençleri topa tuttu; kimileri de sosyolojik tahlillere girişti. Avrupa’nın sosyal yardımlarla geçinen kalitesiz turistlerinin bu tür eğlencelerden hoşlandığını söyleyen de vardı, bu gençleri buna zorlayanların cezalandırılmasını isteyen de…
Ne olduğu belirsiz bu hareketlerden keyif alacak kadar kalitesiz birinin bırak turist olmasını, insan olarak varlığına bile inanmak zor. Çünkü yapılanlar ne bir dans, ne de bazılarınca iddia edildiği gibi erotik bir şov. Ama ortada ciddi bir gerçek var: Bacasız sanayi dediğimiz turizm, göz göre göre tükeniyor!
Bu şovlar bizi Tayland gibi "ucuz eğlence" ülkesi haline getirir mi, bilinmez. Ama şu biliniyor: Avrupa’da pek çok ülke, vatandaşlarını Türkiye’ye gitmemeleri konusunda uyarıyor. Gezginler, fenomenler, seyahat blogger’ları; hepsi sosyal medya hesaplarında Türkiye yerine İspanya’yı, Yunanistan’ı öneriyor.
Elbette bu çöküşün sorumlusu, üç kuruş uğruna garip hareketler sergileyen gençler değil.
Mesela İngiltere Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’ye seyahat edecek vatandaşlarına yönelik güncellenmiş bir seyahat uyarısı yayınladı. Diyor ki:
“Taksilere binerken dikkatli olun. Plakayı not edin, rota dışına çıkılmadığından emin olun.”
“Sahte içkiye karşı tetikte olun. Büyük marketler dışında alkol almayın, otel dışı içkiler ölüm riski taşıyor.”
“Kimliksiz dolaşmayın, toplumsal olaylardan uzak durun.”
Yani açıkça diyor ki: "Türkiye’ye giderseniz can ve mal güvenliğiniz tehlikede."
Ne acı değil mi?
Şöyle bir baktım… Biz İngiltere’ye, İtalya’ya, İspanya’ya seyahat edecek vatandaşlarımızı hiç uyarmamışız. “Ama zaten vize alamıyoruz ki, uyarılsak ne olur” mu diyorsunuz? O da ayrı bir dram! Hatta başka bir yazı konusu.
Fenomenler demiştik ya… Onlar da Türkiye’de yaşadıklarını ballandıra ballandıra(!) anlatıyor:
Kapıdan zorla çekildikleri restoranlar…
Fahiş fiyatlar…
Kalitesiz hizmet…
Dolandırılma girişimleri…
Turizm Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy, belki bunları bilmiyor olabilir. Sonuçta kendisine ait lüks otellerde bunlar yaşanmıyor olabilir. Sahip olduğu seyahat şirketlerinin ne sattığından da haberi olmayabilir. Sonuçta aracı kurum onu bağlamaz. Ama sahil şeritlerinde, sokak aralarında, o “turizm cennetinde” neler döndüğünü birilerinin ona anlatması gerek!
Eğer acil önlem alınmazsa bu kaynak da elimizden kayıp gidecek. Avrupa basını Türkiye’de havaalanlarındaki fahiş fiyatları yazıyor. Turistlerin başına gelenleri manşetlerine taşıyor. Hükümetler resmi uyarılar yayınlıyor. Sosyal medya fenomenleri, “Türkiye’de kazıklanmayın, tacize uğramayın; başka ülkelere gidin” diye çağrı yapıyor.
Turizm ülkesiyiz diye övünürken, turistin adını duymak istemediği bir lokasyon haline geliyoruz.
Acil önlem alınmazsa bu bereketli kaynak da kuruyacak. Ve elimizde sadece turiste yapılan garip danslar kalacak.
Çok Okunanlar

Son genel seçim anketinde üçüncü parti değişti

Erdoğan yetkilerini devrediyor, kabinenin tamamı değişiyor: OHAL gündemde!

Transferde büyük derbi, Osimhen imzayı atıyor!

AKP'de şehir hastaneleri pişmanlığı

Gazeteler, Ümit Özdağ'ın tahliyesini nasıl gördü?

Alaaddin’in sihirli lambası

BEDAŞ 18 Haziran Çarşamba elektrik kesintisi yaşanacak ilçeleri sıraladı

Nihal Candan'ın durumu kötüleşiyor

İBB operasyonlarında tutuklanan bir kişi daha 'itirafçı' oldu

PKK elebaşı Öcalan'dan DEM Parti’ye mesaj