Türk polisi olun, Teksas şerifi değil!

Türkiye’de trafikte seyir halindeyken sürüşünüzden memnun kalmayan biri aracınıza kurşun yağdırarak ölümünüze neden olabiliyor. 

Sürüşünüzü beğenmiyor, basıyor tetiğe…

Trafik magandası da değil kurşun sıkan belinde ruhsatlı silah taşıyan bir polis memuru! 

Polis olduğu için de ateş etmeye her şartta hakkı olduğunu düşünüyor. 

Üstelik görevde değil, dur ihtarı yapmamış, özel aracıyla o da sizin gibi trafikte seyir halinde… Ama polis ya, canı sıkılırsa size özel aracından bile kurşun sıkabiliyor!

Ne yazık ki polis olan kendisini ayrıcalıklı hissediyor. Farkında mısınız son zamanlarda bu tip vakalara ne kadar sık rastlıyoruz. 

Belli bir yaşın üzerindekiler iyi hatırlayacaktır, eskiden babacan polis amcalarımız, güvendiğimiz komiserlerimiz vardı. Şimdi yeni yetme genç polislerden herkes korkuyor çünkü kendilerini halkın üzerinde görüyorlar. 

Önceki gün Türkiye’nin yetiştirdiği ünlü mimarlardan Turgut Soydemir, yukarıda anlattığım nedenlerden ötürü trafikte katledildi. Hem de görevde olmayan bir polis memurunun aracına ateş açmasıyla hayata veda etti. 

Polis memuru silahıyla teslim oldu. İlk ifadesi gazetelerde yayınlandı. En korkunç olan da burası. Polis memuru savcılıktaki ifadesinde aynen şöyle diyor, “Maktul köprü ve sonrasında ilerleyen trafikte ambulansa yol vermedi, aracıyla makas atarak ilerliyordu durmadığı için üzerine ateş ettim."

Velev ki doğru söylüyor. Trafik ihlali yüzünden birine kurşun yağdırmak nasıl bir ruh halidir? Bu yetkiyi sana kim verdi? Üstelik deden yaşında bir adam. Kurşun sıktığın adam 86 yaşında belki trafikte heyecanlandı başka bir şey oldu. İddialara göre yol verme tartışması yaşanmış. Tabii burasını şimdilik bilmiyoruz, soruşturma sonrası ortaya çıkacak diye umut ediyoruz. 

Ama bu haddi hala kendinde nasıl bulduğunu anlayabilmiş değilim. 

Merak ettim günümüzde polis olmak için gerekli yeterlilik şartları ne, her önüne gelen polis olabilir mi diye? POMEM Giriş Yönetmeliğince kuruma giriş için başvuru yapacak adaylarda aranan şartlardan bazıları şöyle;

Türk vatandaşı olmak, lisans, önlisans mezunu olmak. KPSS’de Bakanlıkça belirlenecek taban puan veya üzerinde puan almış olmak. Sağlık durumu yönünden, Sağlık Şartları Yönetmeliğinde belirlenen koşulları taşımak, affa uğramış veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik gibi suçlara karışmamış olmak. Genelevde çalışmamış olmak, uyuşturucu veya uyarıcı madde nedeniyle, hakkında herhangi bir adlî veya idarî soruşturma veya kovuşturma devam ediyor olmamak. Herhangi bir siyasi partiye veya siyasi partilerin yan kuruluşlarına üye bulunmadığına dair yazılı beyan sunmak, Alkol, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanımı nedeniyle tedavi görmüş veya görüyor olmamak…

Yani çok da zor değil gibi… 

İyi bir üniversiteye girip mimar olmak daha zor. Hatta mezun olup ünlü bir mimar olmak da zor ama trafikte görevde bile olmayan bir polis memuru tarafından kurşunlanmak ve ölmek kolay…

Polis olma şartlarının biraz daha zorlaştırılması ve kanun adamı olmanın daha iyi anlatılması gerekiyor. Ayrıca psikolojik olarak bu gençleri kanun adamı olmaya alıştırmak kadar önemli olan başka bir konu daha var. Ortalama 50 bin TL maaşla hayat mücadelesi veren bu polisler de diğer vatandaşlar gibi geçim sıkıntısı yaşıyor. Ama bellerinde silah olduğu için kendisini ayrıcalıklı hissediyor. Kafası atınca da tetiğe basıyor. 

Bekçiler bile sokakta “Küçük dünyaları ben yarattım” edasıyla dolaşıyor. İnsanların güvenmek yerine korkmak zorunda kaldıkları kolluk gücü değil, sığınacak liman olmaları gerektiğini iyi anlatmak lazım. 

Türk polisi bizim Yeşilçam filmlerinde gördüğümüz Hulusi Kentmen gibi babacan olmasıyla bilinir, Teksas şerifi gibi değil.