Yeni ‘Dünya lideri’ mi yoksa deccal mı?

Tüm dünya günlerdir onu konuşuyor…

Karışmadığı devlet, eleştirmediği lider kalmadı. Avrupa’nın güçlü ülkeleri hakkında sürekli ilginç yorumları ile dikkatleri üzerine çekti. 

Biz onu teknoloji yatırımcısı olarak tanıyor olabiliriz ama dünyanın en zengin adamı artık pek çok ülke lideri için potansiyel düşman. 

Evet, dünyada serveti 400 milyar doları aşan ilk insan unvanını kazanan Elon Musk’tan bahsediyorum. 

2018 yılında Sözcü Gazetesi’nde çalışırken bir makalede Elon Musk’ın yatırımlarını ve gelecekte oluşturabileceği tehlikeyi yazarken ‘Melek mi Şeytan mı’ başlığını atmıştım. 

Kaleme aldığım yazıda aynen şu ifadeleri kullanmıştım, “Birçokları onu Demir Adam’ın yaratıcısı Stark Endüstirileri’nin patronu milyoner mucit Tony Stark’a benzetiyor. Ama onun Lex Luthor olma ihtimali de var… Elon Musk’ın Süperman’in düşmanı milyoner kötü adam Lex Luthor’a dönüşüp dönüşmeyeceğini zaman gösterecek. Ancak yaptıklarıyla şimdiden 4.5 milyar yaşındaki dünyamızı başka bir forma dönüştürdüğü kesin”

Geçen 7 yıllık zaman zarfında Musk belki henüz Lex Luthor’a dönüşmedi ama elde ettiği güç daha da korkutucu oldu. Starlink uyduları, uzay çalışmaları, yapay zeka yatırımları, dünyanın en etkili sosyal medya ağı, Tesla otomobilleri, yakında piyasaya süreceği Tesla telefonlar, beyin çipi çalışmaları, insansı robotlar…

İletişim, ulaşım derken evlerimizin içine kadar giren her teknolojiyi tek bir adamın yönetecek olması kulağa korkutucu gelmiyor mu? 

Bu hızda büyümeye devam ederse yakında dünyanın sahibi olacak ve tek tuşla her şeyi açıp kapatabilecek güce erişecek! 

Gücünü şimdiden öyle etkili kullanıyor ki, ABD Başkanlık seçiminde Donald Trump’ın seçilmesini sağladı. Ve siyasete verdiği bu yön ile bir anda dünya devletlerine de ayar vermeye başladı. Önce İngiltere'de bir hapisteki aşırı sağcı bir ekstremistin serbest bırakılmasını talep etti. Kral Charles'ı Parlamento'yu feshedip yeni bir genel seçim çağrısı yapmaya yönlendiren bir paylaşımda bulundu. İngiltere Başbakanı Keir Starmer'a yönelik iddialar paylaştı. 

Ardından Kanada'ya gözünü çevirdi. Muhafazakar Parti lideri Pierre Poilievre’yi övdü. Kanada Başbakanı Justin Trudeau istifa etti. Onun yüzünden diyemeyiz ama Kanada siyaseti de karıştı.

Almanya'nın aşırı sağcı partisi Alternatif fürDeutschland'ın (Almanya için Alternatif) partisini destekleyeceğini söyledi. Trump’ı desteklediğinde neler olduğunu tüm dünya gördü. Çünkü elinde X platformu var ve halen en güçlü haberleşme ağı…

Almanya hükümeti, Musk'ı Şubat’taki seçimleri etkilemeye çalışmakla suçladı.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Fransız büyükelçilere yaptığı bir görüşme sırasında Tesla ve SpaceX CEO’su ve X’in sahibi Elon Musk’ı “10 yıl önce dünyanın en büyük sosyal medya ağlarından birinin sahibinin bir uluslararası aşırı sağcı hareketi destekleyeceğini ve Almanya’nın ki de dahil olmak üzere ülkelerin seçimlerine doğrudan müdahale edeceğini asla tahmin edemezdim” diyerek eleştirdi. 

Norveç Başbakanı Jonas Gahr Stoere, milyarder Elon Musk'ın ABD dışındaki ülkelerin siyasi meselelerine karışmasının endişe verici olduğunu belirtti.

Musk, NASA’ya da kafa tuttu. Amerikan Uzay Dairesi’nin ‘Artemis Ay’ planını eleştirip “Ay'ı bırakıp doğrudan Mars'a gitmeliyiz” dedi. 

Her sektörde yatırımları ile tekele dönüşmeye başlayan siyaset ve uzay yolculuklarında söz hakkı olduğunu savunan Elon Musk, bu ivme ile bana göre dünyayı yönetmeye talip bir liderlik yoluna girdi. Yeni Dünya düzeninde büyük ve güçlü lider, sınırların olmadığı bir dünya, tek yerden yönetim gibi hayaller uzun zamandır kuruluyor. Şu anda bu rolü oynayabilecek dünyada Elon Musk’tan başka kimse yok. 

Ama o, bu yeni Dünya’nın lideri olmaktansa Lex Luthor’a dönüşür mü bilinmez. Tarihin bildiği tek gerçeklik güç zehirlenmesinin insanları deccala dönüştürebildiği hatta tanrıcılık bile oynattığı gerçeği…