Gerçek liderin gücü; kadın ve çocuklara verdiği öncelikten anlaşılır (Ekrem İmamoğlu)

“Kadın Varsa İmkansız Yoktur” diyerek, kadın kardeşlerime cesaret vermek için çektiğim YAPABİLİRSİN belgeselimizin üzerinden tam 7 yıl geçti.

YAPABİLİRSİN, cesaretin korkuya rağmen atılan bir adım olduğunu göstererek filmi izleyenlerde değişimi tetiklemeye devam ediyor.

Ancak ne yazık ki, bu belgeseli çektiğim günden bu yana, şiddet sarmalı korkutucu boyuta ulaştı. Türkiye tarihinde eşi görülmemiş bir şiddet ve gaddarlık dönemini yaşıyoruz.

Mücadeleci kadınlardan kelebek etkisiyle bulaşan cesaretin karşısında,  gaddarlık bir duvar gibi set çekiyor.  Şiddetin panzehiri “İstanbul Sözleşmesi’nin” feshedildiği günden bu yana, kadınlar ve çocuklar büyük tehdit altında. Şiddet nitelik değiştirdiği gibi, erkekler kadınları daha vahşi şekilde öldürme biçimlerine yöneldi. Edirnekapı’da vahşice katledilen İkbal ve Ayşenur Halil’in katledilme biçimi, bu haberin medya verilme biçimi, birçok kız çocuğunda fobi gelişmesine sebep oldu.

Bir banka müdürü arkadaşımın 13 yaşındaki kızı, olayın gerçekleştiği günden bu yana “anne beni de keserler mi?” korkusuyla ne tek başına, ne ailesiyle, sokağa çıkamıyor. İstanbul’da yaşayan, özellikle ergenlik çağındaki birçok kız çocuğunun “yalnız başına sokağa çıkma korkusu” yüzünden ailelerin psikiyatrlara  başvurduğu bilgisi geliyor. Anne ve  babalar çok endişeli. Dijital şiddet boyutu da fiziksel şiddet kadar artmış durumda.

Vahşice öldürülen, yaşam hakkı elinden alınan kadın kardeşlerimizle ilgili istatistikler ise çok acı verici.

Son 20 yılda 6 bin kadın katledildi.

2024 yıllı, kadın cinayetlerinin en çok işlendiği yıl olarak Türkiye Cumhuriyeti tarihine geçti. Öldürülen kadınların üçte ikisi kendilerini en güvende hissetmeleri gereken yerde, evlerinde öldürüldü.

Son 9 yılda 227 bin 287 çocuk cinsel suçların kurbanı olduğu kayıtlara geçti.

Çocuk istismarı vakaları son 10 yılda iki kat arttı.

Ne yazık ki kadını şiddetten koruyan 6284 sayılı Ailenin Korunması Ve Kadına Karşı şiddetin önlenmesine dair yasa da tam ve etkin uygulanmıyor. Faillerin cezaları  “iyi hal” ve “haksız tahrik” indirimleri ile hafifletiliyor.

Gerçekler acıtıyor;

Türkiye Devleti,  kadınlarını ve çocuklarını koruyamıyor.

Siyasi erk, “Kadına şiddet ülkemizin en büyük toplumsal sorunudur!” diyemiyor.

Çünkü kadını erkek gibi Türkiye Cumhuriyeti’nin eşit hakka sahip bir yurttaşı olarak görmüyor. Kadın erkek eşitliğine inanmıyor.

Hâl böyleyken, kadınlar için İstanbul’dan bir umut ışığı doğdu.

25 Kasım’da  (Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü), İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, çok önemli bir eylem planını başlattıklarını duyurdu;

 KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELE EYLEM PLANI!

 65 somut aksiyon içeren Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Eylem Planı’nın özünde toplumsal cinsiyet eşitliğine dayanıyor.  Değişimi öncelikle İBB içinde başlatan İmamoğlu, “Şiddete sıfır tolerans” ilkesini benimsediklerini, kadın-erkek tüm çalışanlar için güvenli bir çalışma ortamı taahhüdünün verildiğini, karar alıcı makamlarda üst düzey kadın yöneticilerin sayısının yüzde 142 arttırıldığını açıkladı. Daha önce kadının olmadığı iş kollarında kadınların istihdam edildiğini duyurdu. Ve konuşmasının satır aralarında verdiği bilgiler çok çarpıcıydı.

Belediyede iş alımlarında 6284 sayılı kanunla ilgili adli savuşturma veya hüküm giymiş erkeklerin işe alınmayacağını duyurdu.

Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele  Eylem Planı 5 temel başlık içeriyor. Kadına yönelik şiddetin temel sebeplerini yok etmekten, şiddet gören kadınların yanında olmaya, kadınların ekonomik olarak güçlendirilmesinden, güvenli mahalle, güvenli sokaklar, güvenli ulaşıma ve şiddetle mücadele için yapısal reformlara kadar, devrim niteliğinde bir eylem planı!  

İmamoğlu’nun en çok hoşuma giden sözü;

“Polisiye önlemlerle olmaz, zihniyet değişikliği yaratmamız lazım. Kadına yönelik şiddetle başarılı olmak istiyorsak, kadınları erkeklerle eşit kılmalıyız” oldu. “Kadınların yaşam hakkını koruyan ne varsa, biz de onu koruyacağız!” Dedi

 İmamoğlu’nun hedefi toplumsal cinsiyet eşitliği açısından, 146 ülke arasında 129. Sırada yer alan Türkiye’yi insani gelişmişlik ve sürdürülebilir kalkınma kriterlerinde, dünyadaki ilk 20 ülkeden biri yapmak!  

İBB çok yakında, 6284 sayılı Ailenin Korunması Ve Kadına Karşı şiddetin önlenmesine dair yasanın  tam ve etkin uygulanması yönünde kadınları haklarıyla ilgili bilgilendirme kampanyaları hayata geçirmeye başlıyor.

İBB Kadın merkezlerinde mor rehberlerle, fiziki ve online platformda yılda 100 bin kadına hukuki bilgilendirme, mahalle evlerinde 50 bin kadına güven ve dostluk ortamı sunmayı amaçlıyor…

Mahalle evlerinde çocuklara eşitlik, hoşgörü, diyalogla sorun çözmek öğretilecek.

Genç kızlar, hayallerinin peşinden gidebilsin diye güçlü kadın rol modellerle buluşturulacak.

Kız öğrenci yurtlarında flört şiddeti ve riskleri konusunda eğitimler verilecek.

İmamoğlu “Erkek öğrenci yurtlarında ise, genç kızların sınırlarına ve kararlarına saygılı olmayı öğreteceğiz.” Diyor. Dijital şiddetle mücadele eğitimlerinin yanısıra, kadınlara kendilerini savunmaya yönelik öz savunma atölyeleri de kurulacak.

Ekrem İmamoğlu, öncelikle değişimi İBB çatısı altında başlatarak, 94 bin çalışanına kadına yönelik şiddetle mücadele eğitimi verileceğini duyurdu. Her çalışan çevrimiçi bir sınava tabi tutulacak. Bu eğitimler ulaşımdaki tüm personele, zabıta ve güvenlik personeline daha nitelikli, acil durum müdahale odaklı şekilde eğitim verilecek.

“Şiddetsiz erkeklik modeli" kampanyaları olacak, baba çocuk eğitimleri yaygınlaştırılacak, evde demokrasi kültürü için eğitimler verilecek. 961 güvenli mahalle oluşturuluyor. Ulaşımda çocuk ve kadın güvenliği önceliği açısından, gece  22.00 sonrası ara durak uygulamasına devam ediliyor. Ulaşımda istihdam edilen 163 kadın şoför sayısı daha da arttırılacak.

İmamoğlu “kameralarımızla, İETT, Metro, metrobüs durak ve garajlarda 710 noktada kamera ile şiddeti denetliyoruz” güvenini verdi ve ekledi;

“İBB olarak Birleşmiş Milletler’in Kadınlar için Güvenli Şehirler Kamusal Alanlar  Küresel Girişimi’ne üye olacağız.”

İmamoğlu’nun “Kadın erkek eşitliği, Cumhuriyet’in vizyonudur.

Asla Yalnız yürümeyeceksiniz!” Diyerek start verdiği, önceliği kadınlar ve çocuklar olan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Eylem Planı”, umarım tüm Türkiye’ye, tüm yerel yönetimlere ilham olur.

Çünkü aslolan yaşamak ve yaşatmaktır!