“Dolabınızdaki çürük bir avokadoyu çöpe attığınızda 70 litre suyu da çöpe attığınızı biliyor musunuz?"
******
Bugün doğan çocuklar 25 yaşına geldiğinde, Türkiye’nin nüfusu 105 milyona ulaşmış olacak.
2050 yılında gıda talebine dayalı üretim artışı bugünkünden % 65 daha fazla olacak ve 2050 yılındaki gıda üretimi için bugünkünden %15 daha fazla suya ihtiyaç duyulacak.
Ancak iklim değişikliğinin etkisiyle tarımsal üretimde 2050 yılına kadar %10 ila %25 oranında verim kaybı öngörülüyor. Bilim insanları dünyadaki 0.5 derecelik ısı değişimi ile yaşanacak sorunlarla daha yakın zamanda karşılaşabileceğimizi öngörüyor.
GIDA VE SU KRİZİ KAPIMIZDA!
Ama bu hiç konuşulmuyor. Son 20 yıldır uygulanan yanlış tarım politikaları ile su havzalarımız kirlendi, topraklarımız alarm veriyor. Türkiye’deki tarım alanlarının yüze 88’inin organik madde yükü yüzde 2’nin altında! Bugün klim krizi nedeniyle topraklarımızın yüzde 23’ü yüksek çölleşme hassasiyeti, yüzde 51’i orta düzey çölleşme riski taşıyor.
Ülkemizde sadece 4.2 milyon hektar alan tuzlanma nedeniyle verimliliğini yitirmiş durumda.
Konvansiyonel tarım yönteminde kullanılan bilinçsiz gübre ve ilaç, toprağımızı yorup, çok daha da verimsiz hale getirdi. Üzerine ayrıca iklim değişikliğinin verimi düşürme etkisi eklenince artacak nüfusun beslenme sorunu ciddi bir problem olarak karşımıza çıkacak.
Ama bu yaşamsal sorunlar gündeme getirilmiyor.
Birçok üretici ve tüketici ne yazık ki modern tarımla, agro ekolojik tarım arasındaki farkı bilmiyor.
Yakın gelecekte yaşayacağımız felaketi şimdi harekete geçerek durdurabiliriz.
En azından bir farkındalık yaratmak için yola çıktım. Taşın altına elini koyanlarla konuştum. Onlardan biri de ömrünü bu ülkenin tarım ekonomisine adamış bir bilim insanı olan babam Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu’ydu.
7’den 70’e her yaştan insanı uyarmak ve farkına varmamızı sağlamak için bu belgeseli çektim.
“Dolabınızdaki çürük bir avokadoyu çöpe attığınızda 70 litre suyu da çöpe attığınızı biliyor musunuz? “
İhtiyacımız kadar almak, doğru saklamak, planlı, sözleşmeli üretim, kamusal bir politikayla hızla agroekeolojik tarıma geçmek ve agro ekolojiyi üreticiye, tüketiciye doğru anlatmak. Çok işimiz, az zamanımız var! Dilerim ki bu belgesel hızla o adımı atmamızı sağlasın, küçük de olsa bir yaratsın.
Hipokrat “Yiyeceğiniz ilacınız, ilacınız yiyecekleriniz olsun!” Demiş.
Yiyeceklerimiz zehirimiz olmadan harekete geçme zamanı. Taşın altına elimizi koyma zamanı.
Çünkü Geleceğimiz için “ÜRETMEYE DEĞER!”
Çok Okunanlar
Narin Güran cinayetinde flaş gelişme
Erdoğan, İmamoğlu ve Yavaş’ın yarıştığı senaryoda kazanan kim?
Gücünüz ancak teğmenlere mi yetiyor?
27 Eylül 2024 Cuma reyting sonuçları: Zirvede hangi yapım var?
Geleceğe Dönüş 4
Şehit kokusu satan ahlaksız şehit nasıl kokar biliyor musun? Kan kokar ter kokar
Şarkıcı Şimal ışın tedavisinden sonra yüzünü paylaştı
Kalp ve damar sağlığınız için 10 önemli öneri
Yurt Problemi Çözüldü Diyorum İnanmıyorlar! Bir de Sövüyorlar!
Moldova Cumhuriyeti’nin tarihi sınavı