Bu sabah küçük bir kulak operasyonu geçirdiğim sırada bir sürü cümle üşüştü kulağıma. Kulağının üstüne yatanlardan olmayı ister miydim? Bu yazıyı yazarken acı içindeki sağ kulağım “kesinlike evet” derken, kalbim “kesinlikle hayır” cevabını veriyor.
“Kulağının üstüne yatanlar” diye bir kesim var. Sorunları kulak arkası edenler. Ancak kendisine dokunan bir haksızlık sonrası kulak kabartıp, ses çıkaranlar. Vurdumduymazlar diyorum ben onlara. Onları tarif eden bir deyim bu; “Kulağının üstüne yatmak.”
Mecazi anlamda olmasa bile, kulağıma atılan üç dikişle “kulağı kesiklerden biri oldum. Türkiye’nin efsane plastik cerrahı Prof. Dr. Ömer Özkan’ın hünerli ellerine bıraktım kendimi. Kendisine ve ekibine çok teşekkür ediyorum.
Hayat ne tuhaf ki, 2020 yılında EFSANELER belgeselimizin kahramanı Ömer Hoca’yı aynı ameliyat odasında organ nakli ameliyatı sırasında çekmiştim. Dünyada bir ilki gerçekleştirmişti. Doğuştan rahmi olmayan hastasına, kadavradan rahim nakli gerçekleştirerek anne olmasını sağladı. Bebeğin adını Ömer koydular. O günden bu yana Akdeniz Üniversitesi’nde rahim nakli ile iki hasta daha mucize bebeklerine kavuştu.
Kız bebeğe, Ömer Özkan’ın yoldaşı, eşi, organ nakli dünyasının önemli cerrahlarından biri olan ve yanı zamanda Akdeniz Üniversitesi rektörü Özlenen Özkan’ın adı verildi. O günden bu yana Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi ilklere adını yazdırmaya devam ediyor.
Fedakarlık ve çalışmak fark yaratıyor. Bu sabah erken saatlerde Konya’dan yola çıkan “kalbin” yoğun bakımda yatan bir hastaya takılacağı müjdesi hastanedeki herkesi mutlu etti. Ömer Hoca ve ekibini yürekten tebrik ediyorum.
**********
Hastanede hastalar arasında çok fazla genç insana rastladım. Kafeteryada konuşmalarına kulak kabarttım. Sohbetin ana konusu; işsizlikti. Biri atanamayan öğretmenlerden biriydi. (Resim öğretmeniymiş. Eşi de atanmayı bekliyormuş) Yanında bir dosya vardı. İçinden hünerle işlediği hat eserlerini çıkarıp arkadaşına gösterdi. “Bunları satarak ekmeğimi kazanıyorum” dedi. Arkadaşı ona dönüp hüzünle baktı. “En azından bir yöntem bulmuşsun”, dedi. “Ben annemle babamın rızkından yiyorum. Bana çok koyuyor…”
İki arkadaşın sohbetini kulak arkası etmek mümkün değildi? İçime işledi sohbetleri. Gelecek hayali kuramayan, ne işte, ne bir amaçta, en üretken çağında ev genci olmayı kabullenmiş gençlerin sayısı bin değil, 10 bin değil, 15-24 yaş arası tam 3 milyon genç evde oturuyor. En kötüsü işsizlik nedeniyle gençler sosyal hayattan da kopuyor. Dış dünyadan uzakta evde geçirilen uzun saatler gençlerin öz güvenlerini zedeliyor. Aileye ekonomik bağımlılık, özgüven kaybı ve gelecek planlamada isteksizlik, uzun vadede depresyon ve diğer psikolojik rahatsızlıklara yol açıyor.
Kader deyip, var olana boyun eğmek mi? Yoksa adım atmak mı? Birilerinden kendimizi kurtarmasını beklemek yerine, biraz geçmişe imkansızlıklardan mucizeler yaratan Cumhuriyet’in ilk kuşağının hikayelerine kulak verme zamanı. Onlar savaştan yeni çıkmış, yoksul bir ülkenin kayıp kuşağı olması gerekirken, kurucu kuşak olmayı başardılar. Belki de o kurucu kuşağın, dedelerimizin hikayelerini kulaktan kulağa yayma zamanı. O hiç sevmediğim özellikle gençlerin dilinden düşürmediği, “Yapacak bi şey yok” cümlesi ile kulaklarımız paslanmışken, birbirimizi dürtüp kulağını çekme zamanı. “Ayağa kalk ve en azından bir adım at!”
Çok Okunanlar
BEDAŞ 16 Ocak'ta İstanbul'da elektrik kesintisi yaşanacak mahalleleri açıkladı
Reyting sonuçları açıklandı! Dün hangi yapım zirvede yer aldı?
Arda Güler ilk 11'de olacak mı? Real Madrid-Celta Vigo maçı ne zaman, saat kaçta
Gelinim Mutfakta 16 Ocak Perşembe puan durumu: Bugün çeyrek altını kim aldı?
Polis memurunun ailesinden 5 kişiyi öldürdüğü olayın ayrıntıları ortaya çıktı
NBA All Star oylamasında son durum ne?
16 Ocak burç yorumları: Bugün hangi burçları neler bekliyor?
Ticaret Bakanlığı uyardı: Bu markalardan uzak durun!
16 Ocak 2025 Perşembe yayın akışı: Kanal D, Show TV, TRT1, ATV, Star TV, Now TV
Manchester United-Southampton maçı ne zaman, hangi kanalda, saat kaçta?