Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
38,2634
Dolar
Arrow
34,1520
İngiliz Sterlini
Arrow
45,9557
Altın
Arrow
2934,0000
BIST
Arrow
9.777

Cambaza bak cambaza!

GÜLÜMSEMEK VE DÜŞÜNMEK

Cambaza bak cambaza!

Çok büyük bir devlet ve siyaset adamımız malikanesinin bahçesine 5-10 genç gazeteci davet etmişti. Öğle yemeğini yemişler, kahvelerini yudumluyorlardı. Bir yandan da devlet adamı, genç gazetecilere nutuk çekiyordu.

Öncelikle 'kavram kargaşası'na meydan vermemek için çok büyük bir devlet adamı ve siyaset adamı ne demektir bunu bir açıklayalım.

Efendim büyük devlet adamı ve siyaset adamının bir kere sesi çok kalın ve gür olacak. Boyu da uzunca olacak. Hani insanlara tepeden bakmak için…

Her konuya dair söyleyeceği bir sözü ve fikri olacak. Ama hiçbir konuyu tam anlamıyla gerçekten bilmeyecek. Her konuya değinecek, her konudan birer aşırma cümle söyleyecek. Hani desinler ki "Ulan ne bilge adam"  

Efendim oyuncular alınmasın biraz da oyunculuk yeteneği olacak bu sahte büyük adamların. 

Bu türden büyük devlet ve siyaset adamları, eşeği boyayıp satanlar gibi kendilerini boyayıp satarlar.  

Ağır ağır, sık sık duraksayarak konuşur bunlar. 

Müslüman'ın hası gibi görünürler ama aslında İsrail'den yanadırlar. Çaktırmadan ve inceden İsrail'in katliamını savunacak. Mazlum Filistin halkını küçümseyecek yine çaktırmadan Hamas'ı azarlayacak, eleştirecek.

Kahvaltı sonrası gazetecilerle kahvesini yudumlayan büyük devlet ve siyaset adamımız, kalın sesiyle tane tane anlatarak, dura dura, düşüne düşüne şeytan gibi bakan gözleriyle de etrafı süze süze konuşuyordu:

“- Efendim bu Hamas'a çok kızıyorum. Ben büyük devlet adamı ve aynı zamanda daha da büyük bir siyaset adamıyım. 'Zamanın geçti, artık değilsin' diyeceksiniz. Evet değilim. Ama akıldaneyim, danışmanım. Nice güç ve para sahipleri, iktidar sahipleri, muhalefet büyükleri hepsi benden akıl alırlar. Onun için beni dikkatle dinleyin. Bütün ülke kamuoyu benim ne diyeceğimi merakla bekliyor. Onu sizlerin aracılığıyla duyuracağım.

Bu sıfatlarımla söylüyorum: Yani büyük adam olarak söylüyorum. Bir zamanlar yüce ve büyük makamlardan geçmiş biri olarak söylüyorum.

Be hey anladın mı Hamas! Sen kırık dökük iki füzen ile ne yapabilirsin? Zaten bir avuç kalmışsın. İsrail'in güçlü dev füzeleri, gök gürültüsü gibi bulutların arasında süzülüyor.. Sen neden gidip böyle bir canavara bulaşıyorsun ha..."

Sonra ellerini havaya açıp "Sabır ya Settar... Bu Hamas'ı akıllandır, bunlara akıl fikir ihsan eyle" dedi. 

Adeta böğürerek şöyle buyuryordu bu Müslüman!

“- Efendim bu Filistinlere çok kızıyorum. Ben ki bir büyük devlet ve siyaset adamıyım. Şimdi bu sıfatla söylüyorum." 

Keleş Efendi, kendi kendine konuştu. Etrafındakiler ona garip garip bakıyordu. Söylediklerini anlamaya çalışıyorlardı.

İçinden şöyle diyordu Keleş Efendi:

- “Be sayın Müslüman geçinen kardeş, yıllardır sürekli öldürülen Filistin halkı için diyeceğin yok mu? Kuran’ı mızrağın ucuna takan imanın sahibi, hortlak suratlı adam"... 

Hortlak suratlı büyük adam devam etti sözlerine: “İsrail güçlüdür ve haklıdır. Filistinli mazlumdur. Yoksuldur ama haksızdır.

Keleş Efendi yine kendi kendine içinin derinliklerinde konuştu:

Çeşitli şekillerde ve sinsice İsrail, Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği, Avrupa devletleri, zalimler topluluğu Filistin halkını yok ediyorlar. Hey insanlık! Hiç mi vicdan kalmadı sende? Dinciler, mandacılar, etnikçiler bir arada. Emperyalizmin emrinde. Bunlar emperyalizmin 3 başlı yılanıdır. Osmanlı devletini bu 3 başlı yılan yıktı.

Keleş Efendi çok şaşkındı. "Din iman" deyince göz yaşlarını tutamayan bu adam neler diyordu öyle. Düşündü taşındı, işin içinden çıkamadı. Ben en iyisi Teyo Pehlivan’ı arayayım ondan akıl sorayım.

Keleş efendi insanlık hızla canavarlaşıyor. İnsanlar ne yazık ki çoğunlukla hakkın değil gücün yanında oluyor.

Emperyalizmi anlamadan hiçbir şeyi anlayamazsınız.