İletişim Başkanlığı'nda devir teslim töreni: Altun ve Duran'dan ilk açıklama

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kararı ile Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nda görev değişikliğine gidildi.

Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre, bu göreve Dışişleri Bakan Yardımcısı Burhanettin Duran getirildi. 2018 yılından bu yana İletişim Başkanlığı görevini yürüten Fahrettin Altun ise yeni bir göreve atandı. Altun, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Başkanlığı görevini üstlenecek.

Görev değişikliği kapsamında Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nda bir devir teslim töreni düzenlendi. Fahrettin Altun, düzenlenen törenle görevini Burhanettin Duran’a devretti.

"ERDOĞAN'IN VİZYONU DOĞRULTUSUNDA ÇALIŞMALAR YAPTIK"

Devir teslim töreninde konuşan Altun, görevi Burhanettin Duran'a devretmekten mutluluk duyduğunu ifade ederek, şunları söyledi:

"Sayın Cumhurbaşkanımız bizi göreve atadığı günden bu yana bizler zatı devletlerinin vizyonu doğrultusunda stratejik iletişim, kamu diplomasisi, halkla ilişkiler, dezenformasyonla mücadele, ülke markalama gibi alanlarda bütün mesai arkadaşlarımızla birlikte ulusal ve uluslararası alanda çalışmalar yaptık. Devletimizin söylem birliğinin tesisi, devlet millet ilişkilerinin, iletişiminin daha da nitelikli hale getirilmesi için uğraş verdik. İletişim Başkanlığımız kurulduğu günden bu tarafa ulusal ve uluslararası alanda teşkilatlanmasını, kurumsallaşmasını tamamlamaya gayret sarf ettik. Yine insan kaynakları altyapımızı, finansal imkanlarımızı hukuki zeminimizi güçlendirmek için çaba sarf ettik. Ve bütün bu süreçte ne yaptıysak Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın bize sağladığı imkanlar, önümüze koyduğu vizyon ve destek sayesinde yaptık, yapabildik. Bize hep destek oldular. Hep vizyon koydular, istikamet tayin ettiler. Kendisine müteşekkiriz."

"BAYRAĞI DAHA İLERİYE TAŞIMAYA ÇALIŞACAĞI"

Burhanettin Duran ise şöyle konuştu:

"Türkiye'nin müessir bir güç olarak uluslararası itibarının daha da yükseltilmesi hem de yumuşak gücünden dijital alandaki yatırımlarına kadar birçok konuda ortaya güzel şeyler koyuldu. Bunların devam etmesi ve Fahrettin Bey'in oluşturduğu bu yeni nesil ulusal iletişim modelinin etkin bir şekilde sürdürülmesi, yapacağımız çalışmalar arasında yer alacak. Elbette İletişim Başkanlığı, ülkemizin stratejik kurumlarından birisi; Devletimizin ve milletimizin direncini pekiştiren, geleceğinin oluşmasına katkı veren bir kurum. Bu çerçevede dezenformasyonla mücadele, kamu diplomasisi konuları; bunlar bu kurumumuzun önemli stratejik katkılar verdiği bir konulardır. Tabii devlette devamlılık esas; biz de bu bayrağı daha ileriye taşımaya çalışacağız. Hakikati merkeze alan bir anlayışla içeride güveni, refahı, huzuru, dışarıda ülkemizin itibarı ve etkisini tahkim etmek için çaba sarf edeceğiz. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, onun vizyonu çerçevesinde yapacağımız bütün bu çalışmaların milletimizin ve devletimizin menfaatlerini önceleyeceğinden hiç kimsenin sıkıntısı olmasın, herkes buna inansın."

Duran, 'Yeni Türkiye Yüzyılı' kapsamında; ekonomik kalkınma ve siyasi istikrarın yanı sıra Türkiye'nin değerlerinin, tarihinin ve misyonunun küresel ölçekte yeniden inşa edildiği bir dönemden bahsedildiğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde farklı bir noktada, artık yön belirleyen bir ülke konumuna geldi. Bu büyük yürüyüşte kamu diplomasi ve stratejik iletişim, ülkemizin uluslararası alanındaki görünürlülüğünü ve etkisini artırmada çok kilit roller üstlendi. Amacımız bunu daha da pekiştirmek, daha da güçlü üstlendirmeye gayret etmek, buna katkı vermek. Bu sadece Türkiye ölçeğinde değil, küresel ölçekte de bir mesajdır. 'Dünya 5'ten büyüktür' ilkesi, bugün dünyada karşılığı olan ve sadece devlet adamlarının değil, milletlerin de halkların da dikkat kesildiği önemli bir vizyondur, önemli bir çerçevedir. Yumuşak gücümüzü, kültürümüzü, sanatımızı, insani duruşumuzu dijital çağın gerçekleriyle buluşturmak durumundayız. Burada kamu diplomasisini önemli bir alan olarak görüyoruz. Yerli ve milli duruşumuzun küresel dille buluşacağı bir formülle yürüyoruz, ona devam edeceğiz. Ve Türkiye markası bilindiği üzere mazlumun sesi, taşıyıcısı ve adaletin savunucusu olarak devamlı kamuoyunda yer alacak. Böyle baktığımızda elimizden gelen bütün çabayla Türkiye'nin sesi, yüzü ve vicdanı olmayı sürdüreceğiz. Daha adil bir dünyayı savunan Türkiye'nin bütün çabalarına destek veren bir kurum olarak elimizden geleni yapacağız."

Haber Kaynağı : İHA