Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
37,3825
Dolar
Arrow
36,0438
İngiliz Sterlini
Arrow
44,8984
Altın
Arrow
3357,0000
BIST
Arrow
9.779

İlham hırsızlığı

Merhabalar, 

Fikri hür, vicdanı hür, güzel insanlar.

Sanatın aynasından bakmaya devam…

Sanatın aynasından bugün bize görünen,

İlham hırsızlığı,

İlhamın da hırsızlığı olur muymuş, demeyin…

Ya da deyiverin, sorun yok.

Nasıl olsa anlatacağız….

Resim sanatı en başından beri taklit etmeye dayalıdır.

Sanatçılar doğaya ait ne varsa, hayvanlar, bitkiler, ağaçlar, dağlar, ırmaklar, bulutlar vb. her şeyi görsel olarak taklit edip resmetmişlerdir.

Başlangıç aşamasında sanatçılar için her şey, taklidin konusu ve bütün bu şeyleri kendisine sunan doğa ise ilk öğretmen olmuştur.

Sanatçıların zaman içerisinde yaratıcı imgelerinin gelişmesi ile artık taklit edilecek şey tek başına doğa olmaktan çıkmış, sanatçı yorumlayışları ve eserleri de taklit edilerek ve ilham alınarak öğrenmenin aracı haline dönüşmüşlerdir.

Siz, peki bu yaratıcı öğrenme ne zaman başladı diye sormadan önce, 

Hemen el, cevap:

Rönesans, ”Yeniden Doğuş” diyelim ve devam edelim.

Bakın yeniden doğuş önemli, bunu bir kenara yazalım…

Rönesans özel yaratıcı yetenekleri olanların neredeyse kutsandığı, Tanrı’nın insana bahşettiği en güzel şeye sahip oldukları konusunda herkesin hemfikir olduğu bir sanatçılar çağıydı.

Tamamda bu özel insanlar, doğar doğmaz mı dehalarını ve yeteneklerini sergiliyorlardı.

Tabi ki hayır,

Aileleri tarafından yetenekleri keşfedilen, çocuklar, bu alanda henüz eğitim kurumları kurulmamış olduğundan, loncalara bağlı olarak çalışan atölyelere gönderiliyorlardı. Usta, çırak ilişkisine dayalı bir eğitim sistemi olan bu atölyelerde eğitim 3 ile 8 yıl arasında sürüyordu.

Bu arada size şaşıracağınız bir sır vereyim. O dönem ressamlar, resimlerinde kullandıkları boya ihtiyacını gidermek için eczacılarla işbirliği yaptıklarından eczacılar loncasına kayıtlıydılar.

Peki, biz, Leonardo da Vinci, Michelangelo ve Raffaello gibi resim sanatının devlerinin nasıl eğitim aldıklarını nereden biliyoruz diye sorduğunuzu varsayalım.

1511-1574 yılları arasında yaşamış olan, İtalyan ressam, yazar, tarihçi ve mimar Giorgio Vasari tarafından yazılmış olan sanatçı biyografilerinden biliyoruz diye cevaplayalım.

Vasari’ye göre; Leonardo da Vinci, dönemin ünlü ressam ve heykeltıraşı olan Andrea del Verrocchio’nun, Michelangelo, dönemin tanınmış bir ressamı olan Domenico Ghirlandaio’nun, Raffaello ise ünlü bir rssam olan Pietro Perugino’nun atölyesine eğitim almaları için çırak olarak verilmişlerdir. Çıraklık önemliymiş, tabi rehberlikte…

Ama bir türlü gelemedik “ilham hırsızlığına” diye, sızlanır gibi mi oldunuz?

Neyse önce ilham almadan bahsedelim, sonra hırsızlığına da geliriz.

En ünlü ilham alma örneklerinden biri Michelangelo’nun, Rönesans’ın kapısını aralayan en önemli isim olan Giotto’nun Vaftizci Yahya’nın Göğe Yükselişi (1313-1314) (detay), freskinden yapmış olduğu çalışmadır. Sanat tarihine konu olmuş böyle çok örnek vardır.

Özellikle bir tanesinin daha çok ilginizi çekeceğini düşünmekteyim, umarım yanılmam…

Hadi o zaman, Raffaello’nun, Leonardo da Vinci’nin Mona Lisa’sından ilham alıp esinlenerek yapmış olduğu desene bir bakalım.


İşte şimdi geldik ilham hırsızlığına, Raffaello, yaşça kendinden büyük olan çağdaşı Michelangelo’nun Sistine Şapeli’nin tavanına yapmış olduğu freskleri görmek için sabırsızlanıyordu. Ama Michelangelo kimsenin görmesine izin vermiyordu. Michelangelo bir iş için Roma dışına çıkınca, yapının baş mimarı ve kendisine rakip olan Donato Bramente uzaktan akrabası olan Raffaello’yu gizlice içeri almış ve freskleri ona göstermişti. Michelangelo Roma’ya geri döndüğünde bu ilham hırsızlığından haberdar oldu ve şapelin anahtarlarının kendisine teslim edilmesi şartıyla çalışmaya devam edeceğini Papa II. Julius’a bildirdi ve bu şartını kabul ettirmişti. 

Ama Raffaello alacağını almıştı ve aldıklarıyla sanatını zirveye taşımıştı.

Hırsızlık olarak, belki biraz abartarak nitelediğim bu davranış Raffaelo için belki de içsel bir zorunluluktu. İyi ki de ilham hırsızı olmuştu. Bu sayede insanlığa ölümsüz eserler bırakabildi.

Keşke bizde de böyle ilham hırsızları olsa da ebedi önderimiz Atatürk’ün fikir ve duygu dünyasından esinlenip, onun en büyük eserim dediği Cumhuriyetimizi yüceltebilse….

Keşke…

Yeniden doğuş önemli, öyleyse yeniden ilham almak şart.

Bir dahaki buluşmamıza kadar, şimdilik hoşça kalın, şu an ve her zaman, sanatla nefes alın, sanatla kalın.