Merhabalar,
Fikri hür, vicdanı hür, güzel insanlar.
Sanatın aynasından bakmaya devam…
Sanatın aynasından bugün bize görünen,
Hakikat,
Ama hangi hakikat mı? Dediniz.
Tabi ki dediniz…
Bundan adım gibi eminim.
Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun Hocam diye de sordunuz.
Biz Türkler tarafından atasözü mertebesinde değer verilen “renkler ve zevkler tartışılmaz “çıkarsamasından…
Aslında “renkler ve zevkler tartışılmaz” ifadesiyle kendi hakikatimizi dışavurmuş oluruz.
Hangi hakikati mızı diye sorduğunuzu, kabul edelim.
Önce şuna bir cevap arayalım…
Renkler ve zevkler üzerine ifadeler bireyde neyi temsil eder?
Şu anda olmakta olduğumuz kişinin varoluşunu biçimlendirip ona değer katıp, kimlik veren: kültürel, inançsal, geleneksel, eğitimsel, sanatsal, ekonomik, politik ve felsefi yönelimlerimizin toplam çıktısı olarak bizi bütünleştiren ve bu bütünlükte gösteren bireysel hakikatimizi temsil eder.
Yani biz aslında “renkler ve zevkler tartışılmaz dediğimizde yukarıda tek, tek yazdığım, kültür, sanat, ekonomi, politika gibi insan ve toplum yaşamını her yönüyle direkt etkileyen ve belirleyen şeylerin ezelden beri bugünkü halleriyle hep var olduklarını, bunların üzerinde hiç tartışılmadığını ve tartışmanın da beyhude olduğu gibi akıl ve bilim dışı bir beyhudeliğe savrulduğumuzu göremiyoruz, ya da görmek istemiyoruz.
İnsan medeniyeti şu anki aşamasına gelene kadar, tüm bu başlıkları ölesiye hatta öldüresiye tartışmış ve tartışılamaz kabulüyle değerlendirilen her şeyi tartışarak ve üzerinde uzlaşarak insanlığın ortak kazanımı haline getirecek evrensel normlar oluşturabilmiştir.
Şimdi de diyeceksiniz ki Hocam, biz basit öznel beğeniler için bu ifadeyi kullanıyoruz, siz bize bir dünya külliyattan bahsediyorsunuz.
Ama bende size diyorum ki, her şey en basitten en karmaşığa doğru bir hat izler. Sizler bu ifadeyi kullandıkça kendinizin hangi aşamada olduğunu göstermiş oluyorsunuz. Yani medeniyetin hangi aşamasında olduğunuzun altını çizmiş olursunuz diyorum.
Tamam bunu anladık ama siz yazının başlangıcında sanatın aynasında görünen hakikat diye yazmıştınız.
Evet doğru öyle yazdım.
Sanatın hakikatinin, diğer hakikatlerin toplamında bir hakikat olduğunu hatta yeni bir hakikat yaratma olduğunu kavrayabilelim ve üzerine düşünelim diye yazdım.
Yani önce kendi içimizde bir tartışmaya başlayabilelim, sanatında hakikati olur muymuş diye daha derinlere dalabilelim diye yazdım.
Yani önce biraz kafanızı karıştırmak, sonrasını size bırakmak için…
Peki 20. Yüzyıla damgasını vuran en önemli filozoflardan biri olarak kabul edilen Friedrich Nietzsche bu duruma ne diyor:
"Ya siz değerli dostlar, zevkler ve renkler tartışılmaz mı diyorsunuz.. Bence bütün hayat zevkler ve renkler üzerine bir tartışmadır.." diyor.
Demek ki “zevkler ve renkler tartışılmalıymış” tartışılmalıymış ki hakikat her daim kendini yeniden doğurabilsin ve yeni bir sanat, yeni bir bilim ve yeni bir insanlık meydana gelebilsin.
Yani son olarak ne diyoruz sevgili dostlar, tartışılmalıymış diyoruz.
Bir dahaki buluşmamıza kadar, şimdilik hoşça kalın, şu an ve her zaman, sanatla nefes alın, sanatla kalın.
Çok Okunanlar

İsmail Saymaz'ın hesabına geçen 8 milyon TL'nin kaynağı ne?

BETİMAR'ın son anketinden çarpıcı sonuç

Reyting sonuçları açıklandı! 13 Nisan Pazar günü en çok izlenen yapım ne oldu?

AKP içinde gençlerin serbest bırakılması kavgası

Türkiye’nin geleceği, Doğan Avcıoğlu ve kuramsal çabanın gayreti…

Gelinim Mutfakta puan durumu: 14 Nisan Pazartesi çeyrek altını kim aldı?

Merkez Bankasından önce bankalar harekete geçti

'Adalet Bakanı Japon olsa intihar ederdi'

Diplomatik yenilginin ötesinde stratejik hezimet!

Hacı Sabancı ve Nazlı Sabancı boşanıyor mu?