Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
37,0698
Dolar
Arrow
34,2356
İngiliz Sterlini
Arrow
44,4960
Altın
Arrow
2993,0000
BIST
Arrow
8.654

Güven Kaybı: Avukatların Yürüyüşü, Barış Pehlivan ve Kaygı Üstüne

Kaygı bir güven sorunudur. Geleceğe, muhatabına, ailene, kendine güven duymadığında kaygı duyarsın. Belirsizlikler güven duygusunu yok eder. Kaygı kabarır. 

Gelecek şu veya bu şekilde belirli, öngörülebilir olduğunda güven duygusu ayakta kalabilir. Kötü bir senaryo bile belirginleşse içimizde ufak bir rahatlama belirir, artık biliyoruzdur. Kötüye hazırlanabiliriz. 

Tipik bir despotizmde mahkeme kararlarını öngörmek mümkündür. Kararlar feci olacaktır, ama hazırlanabiliriz. Öngörebiliriz. Yahut elimizden geleni yapıp tevekküle bırakabiliriz. Daha seküler bir dille söylersek, Stoacı gibi düşünüp davranabiliriz. Değiştirebileceklerimize, sorumluluklarımıza odaklanıp kendimizi yanlış beklentilerden koruyabiliriz. 

BARIŞ PEHLİVAN VAKASI

Oysa bizdeki örnekte, kötü senaryo bile belirsiz. Başa gelen kötülük bile rastlantısal. Sözgelimi, Barış Pehlivan geçenlerde isyan etmişti: Mahkeme heyeti/Hakim sıradan vatandaşın e-devletten görebildiği metinleri okumamış, duruşma anında olayı ilk defa öğreniyormuş gibi davranıp ileri tarihte görüşme kararı almıştı. Böylece Barış Pehlivan onca zamanı boşa geçirmişcesine hapishaneye götürülmüştü. 

Dün kendisi hakkındaki şikayetin çekilmesiyle dava düştü ve Barış Pehlivan tahliye edildi. Niye alındı? Niye tutuklandı? Niye tahliye edildi? 

DEĞİŞEN SUÇ VE SUÇLU TANIMLARI 

İslamcı gelenekten bir iktidar var. İktidar serüveni içinde liberallerle, etnik ayrımcılarla, milliyetçilerle, solcularla ve nihayet Atatürkçülerle ittifak kurdu. Her dönemde suçlular, suç tanımları değişti. Bunlar niye değişti? Şu an hangi dönemdeyiz? Suçlu olma sırası kimde? Belli değil. Geleceğe güvenle bakıp ''terörist'' olmak bile güç. ''Terörist'' olayım derken kahraman olabilirsiniz. Yahut tam tersi... Askeri vesayetle mücadele ettiğinizi veya Kürt meselesini çözdüğünüzü sanırken birden terörist olabilirsiniz. 

DEĞİŞEN YÜZLER VE DEĞİŞEN EKRANLAR

İdeologlar, demagoglar ve en nihayetinde ekranlardaki tüm yüzler hızla değişiyor. Dünün fenomenleri bugün suçlu, dünün siyasileri bugün kaçak, dünün muktedirleri üstelik ''aynı iktidar'' yönetiminde muhalif olabiliyor. Krizi yaratandan çözmesi, durağanlığın parçasından değişim yaratması bekleniyor. Pusula, göz, izan, akıl şaştı. Geleceği öngörmek imkansız. Bu da elbette güvensizliği ve kaygıyı pekiştiriyor. 

''MÜLK'' TEMELSİZ KALDI

Geleceğe dair güven duygusunun en temel dayanağı hiç kuşkusuz adalettir, adalete olan inançtır. Adalete inandığı için insan çalışır, çabalar; adalete inandığı için mücadele eder insan. Ne var ki, bugün ''mülk''ün yani devletin temeli çürük. Adaleti koruması gereken kuvvetler tarumar olmuş. 

Adaleti dinamitleyen süreç herkesin malumu. Fakat adalet ve hukuk kalmadığında nelerin olabileceği meçhul. Adalet ve hukuk ortadan kalktığında, hatta hukuk devletini bırakın kanun devleti bile kalmadığında devletle mayfayı ayırmak mümkün olmaz. Şu an mafyalar, klikler, suç örgütleri savaşında devleti, adaleti, hukuku arıyoruz. 

Geçen hafta Ankara Barosu önderliğinde avukatlar olarak Ankara Sıhhiye Adliyesinden Yargıtay'a yürüdük. Yürüyüşü hemen hepimiz başarı saydık. Fakat kaç kişiydik? Hak araması gereken yurttaşlar, güvenmeleri gereken yargı bunca tehdit altındayken neredeydi? Adliye koridorlarında, görüşme odalarında, mahkeme salonlarında adaleti savunması gereken avukat meslektaşlar, yürüyüşte neredeydi? 

Kaygı bunaltıcı, yorucu hatta çoğu zaman zararlı. Ne var ki, güven gerçekten kaybolduğunda kaygı gerekli. Aksi takdirde harekete geçmek için çok geç kalabilir insan. Sanırım çok geç kaldık. Belki de 100. Yıl kutlamaları, şanına yaraşır bir cenaze töreniydi, kim bilir? Göreceğiz.