Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,2401
Dolar
Arrow
34,4862
İngiliz Sterlini
Arrow
43,5545
Altın
Arrow
2962,0000
BIST
Arrow
9.549

Uluslararası Adalet Divanı'ndan karar: Soykırım davası görülecek

Uluslararası Adalet Divanı (UAD), Lahey’de Güney Afrika Cumhuriyeti'nin İsrail aleyhine açtığı "soykırım" davasında ihtiyati tedbir talebine ilişkin kararını açıkladı. UAD, İsrail'in Soykırım Sözleşmesi çerçevesindeki yükümlülüklerinden bazılarını ihlal ettiğine dair ihtiyati tedbir kararı almaya yetkisi olduğuna hükmetti.

Canlı olarak yayınlanan duruşmada, Güney Afrika’yı temsil eden avukatlardan Adila Hassam, Divan’a İsrail’in Soykırım Sözleşmesi’nin 2. Maddesini ihlal ettiğini şu sözleriyle ifade etmişti:

“Gazze’deki Filistinliler nereye giderse gitsinler pervasız bombalara maruz kalıyorlar. Çok kuşaklı yüzlerce aileden geriye kimse kalmadı. İsrail, Filistinlileri kitleler halinde öldürerek, Filistinlilerde zihni ve bedeni ağır hasarlar yaratarak, bilinçli ve planlı bir şekilde Gazze’yi tamamen veya kısman yaşanılmaz hale getirerek soykırım fiillerini işlemiştir. İsrail ordusu Gazze’nin sağlık sistemine saldırmıştır. Sizin kararınızdan başka hiçbir şey bu zulmü durduramaz.”

Karar ise şu şekilde:

“İhtiyati tedbir talepleri görüşülmektedir, mahkemenin görüşüne göre Güney Afrika'nın iddialarının bir kısmının sözleşmenin maddelerinin kapsamına girebileceği görülmüştür. Mahkeme, İsrail'in 'dosyanın reddi' talebini reddetmektedir. İsrail'e soykırım davası görülmeye devam edecek. Soykırım davası esastan görüşülecek. Burada Güney Afrika'nın ortaya koymuş olduğu iddialar değerlendirilecektir. Sözleşmenin birinci maddesine baktığımızda tüm ilgili tarafların soykırım suçunu engellemesi gerekmektedir. İkinci maddede soykırım bir etnik ve ırksal grubun üyelerine zarar vermek, bu grubun içinde bulunan çocukları başka bir gruba taşımak gibi maddeler yer almaktadır. Soykırım davasında İsrail aleyhine ileri sürülen iddialar makul seviyede ispatlanmıştır. Ancak soykırım olup olmadığına dair nihai karar daha sonra açıklanacaktır. Güney Afrika'nın ihtiyati tedbir talepleri dikkate alınmış ve uygulanmasına karar verilmiştir. Mahkeme İsrail askeri güçlerinin eylemlerde bulunmamasına karar vermiştir. İsrail'in etkin adımlar atarak, insani yardımların ulaştırılması için tedbiren adım atmasına karar vermiştir. Kararların uygulanması zorunludur. Soykırım sözleşmesiyle korunan insanların korunması için tüm ülkeler adım atabilir. Filistinlilere baktığımız zaman soykırım sözleşmesinin 2. maddesi uyarınca koruma altında olması gereken bir gruptur. İsrail saldırıları, çok sayıda insanın ölmesine, sivil alt yapının zarar görmesine, insanların yerinden edilmesine neden olmuştur. Gazze nüfusunun yüzde 93'ü kriz seviyesinde bir açlıkla karşı karşıyadır. Gazze'deki çocuklar ciddi travmalarla karşı karşıya, 1,4 milyon insan sığınaklarda yaşamaktadır, hastalıklar yayılmaktadır. Bir neslin buna maruz kaldığı görülmektedir, pek çoğu annesiz ve babasız kalmıştır. Çocukların yaşadığı dram gerçekten yürek parçalayıcıdır.”

İhtiyati tedbir kararı ne anlama geliyor?

Divan’ın vermiş olduğu ihtiyati tedbir kararı yalnızca İsrail’in Soykırım Sözleşmesi'ne aykırı hareket edip etmediğine ilişkin olmayıp sadece muhtemel soykırım tehlikesine karşısında oluşacak zararların önüne geçmek için davada nihai karar verilinceye kadar tarafların uyması gereken geçici önlemler alınması anlamına gelmektedir. Divan, tedbir taleplerine ilişkin yaptığı incelemede Güney Afrika’nın “makul” gerekçeler sunmasını yeterli buldu. Diğer yandan, Gazze’de soykırım suçuna ilişkin incelemesini davanın esasına geçildiğinde gerçekleştirecek. 

Güney Afrika hangi tedbirleri talep etti?

Güney Afrika, Divan'dan, İsrail'i "soykırım yapmamaya, soykırımı önlemeye ve soykırımın faillerini cezalandırmaya" zorlamak için geçici tedbir uygulanmasını istiyor. Geçici tedbirlerin amacı ise dava süreci devam ederken durumun daha da kötüleşmesini önlemektir.

Bu kapsamda Güney Afrika, Divan'dan;

1- Gazze'deki askeri operasyonları derhal durdurmasına,

2- Kontrolü altındaki herhangi bir grup tarafından, Gazze'deki herhangi bir askeri operasyonu ilerletecek adımlar atmamasına,

3- Filistinlilere yönelik soykırımın önlemesi için gerekli tüm makul tedbirleri almasına,

4- Soykırım Sözleşmesi'nin 2. maddesi kapsamına giren her türlü eylemden kaçınmasına,

5- Yerlerinden edilenlerin evlerine dönerek yeterli gıda, su, yakıt, tıbbi ve hijyen malzemeleri, barınak ve giysi dahil olmak üzere insani yardıma erişiminin sağlamasına,

6- Soykırıma karışanların cezalandırılmaları için gerekli adımları atmasına,

7- Soykırımın delillerini muhafaza etmesine ve bu amaçla gelen uluslararası görevliler ve diğer yetkililerin Gazze'ye erişimini engellememesine,

8- Verilen tedbirleri uyguladığına ilişkin Divan'a düzenli rapor sunmasına,

9- Davayı zorlaştıracak veya uzatacak eylemlerden kaçınmasına hükmetmesini istiyor.

İsrail'den Uluslararası Adalet Divanı’na 'antisemitist' tepkisi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, UAD’nin Tel Aviv aleyhinde açılan soykırım davasında aldığı ihtiyati tedbir kararına ilişkin, görüntülü bit açıklama ile cevap verdi. Başbakan Netanyahu, İsrail’e yönelik “soykırım” suçunu reddetti ve şunları söyledi:

“Her ülke gibi İsrail’in de kendini savunma hakkı doğaldır. Bu temel hakkı reddetme girişimi, Yahudi devletine karşı açık bir ayrımcılıktır ve bu haklı şekilde reddedilmektedir. İsrail’e karşı soykırım suçu atfetmek sadece yanlış değil, şoke edicidir ve tüm iyi insanlar bunu reddetmelidir.”

İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, ülkesi aleyhinde açılan soykırım davasında ihtiyati tedbir kararı alan UAD’yi “antisemizm” ile suçladı. Bu noktada antisemizme değinmek gerekir. Antisemitizm, Yahudi milletine karşı duyulan düşmanlık, nefret, ön yargı veya ayrımcılıktır. Bu tür pozisyonlara sahip bir kişiye antisemit denir. Antisemitizm bir ırkçılık olarak kabul edilir.

Ben Gvir, Lahey’deki UAD’ın, İsrail'in Gazze’deki fillerinin Soykırım Sözleşmesi'ni ihlal ettiği gerekçesi ile Güney Afrika Cumhuriyeti tarafından açılan soykırım davasında aldığı ihtiyati tedbir kararına ilişkin yazılı açıklama ile cevap verdi. UAD’yi “Yahudi karşıtlığı” ile suçlayan Ben Gvir, "Lahey'deki antisemit mahkemenin kararı, önceden bilineni kanıtlıyor: Bu mahkeme adalet değil, Yahudi halkına yönelik zulüm arıyor. Holokost sırasında sessiz kaldılar, bugün de ikiyüzlü bir şekilde devam ederek bir adım daha atıyorlar.” ifadelerini kullandı.

Erdoğan ve Kurtulmuş'tan karara yönelik açıklamalar

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise mahkemenin kararını memnuniyetle karşıladıklarını söyledi. Erdoğan'ın mesajı şöyle:

“Uluslararası Adalet Divanında Gazze'deki insanlık dışı saldırılarla ilgili alınan ihtiyati tedbir kararını değerli buluyor, memnuniyetle karşılıyorum. Filistinli masum sivillere yönelik işlenen savaş suçlarının cezasız kalmaması için sürecin takipçisi olmayı sürdüreceğiz. Soykırım Sözleşmesi'ne taraf ülkeler için bağlayıcı olan bu kararın; İsrail'in kadın, çocuk, yaşlı ayırt etmeden gerçekleştirdiği saldırılarının artık bir son bulmasına vesile olmasını diliyoruz. Türkiye olarak ateşkesin tesisi ve kalıcı barışa giden yolun temini adına tüm gücümüzle çalışmaya ve Filistinli kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz.”

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş da kararın önemini vurguladı; 

“Gazze'de işlediği savaş ve insanlık suçları için Uluslararası Adalet Divanı’nda yargılanan İsrail hakkında verilen ara karar, İsrail'e karşı insanlık cephesinin haklılığını ispatlar nitelikte atılan ilk adım olması açısından önemlidir. Şimdi, acilen tüm dünya Gazze'de yaşanan katliamları durdurmalı, insani yardımları bir an önce Gazze'ye ulaştırmalı ve uluslararası hukuk, bu eli kanlı katilleri yargılayarak hak ettikleri cezaları vermelidir. Bu davaya öncülük eden Güney Afrika Cumhuriyeti’ne, davayı yerinde takip eden Milletvekillerimize ve bu mücadeleyi omuzlayan hukukçulara insanlık adına teşekkür ediyorum.”

Uluslararası toplumla birlikte bu kararı takip edecek ve İsrail'in Filistin'de işlemekte olduğu katliamları durdurmak üzere mücadele etmeye devam edeceğiz. Netanyahu yönetimi, Filistin'de yürüttüğü işgal ve soykırım politikaları nedeniyle insanlık ve tarih önünde hesap verecektir. Uluslararası Adalet Divanının kararı noktasında yasal başvurucu olan Güney Afrika yetkililerine ve halkına, insan hakları hukukçularına ve davayı yerinde takip eden milletvekillerimize müteşekkiriz

Dışişleri Bakanlığı’ndan açıklama

Dışişleri Bakanlığı da konuya ilişkin açıklamasında "Uluslararası Adalet Divanı'nın açıkladığı tedbirlerin, Filistin'de akan kanın durdurulması için çok önemli bir fırsat teşkil ettiğini düşünüyoruz" şeklinde ifadelerde bulundu.

Bilindiği üzere uluslararası toplum açısından en önemli üst organ olan Birleşmiş Milletlerin yargı organı Uluslararası Adalet Divanı’dır. Divan’ın son kararı uluslararası toplumdaki yargı kararlarının etkinliği açısından önemlidir. En yetkili devlet görevlilerimizin açıkladığı şekilde Divan kararı uygulanması Türkiye tarafından da takip edilmeli ve uluslararası toplumun etkinliğine katkı sağlanmalıdır.