Ali Rıza Paşa.
Harp Akademisinden öğretmeniydi. Atatürk Akademiden mezun olunca Padişah Abdülhamit’e karşı darbe yapmaktan tutuklandı, kimbilir, belki idam edilecek veya ordudan atılacaktı. Ali Rıza Paşa devreye girerek cezanın hafifletilmesini sağladı.
Şam’a sürüldü.
Ali Rıza Akademiden öğretmeni, Okul Komutanıydı. Atatürk’ün mücadelesinin devamını sağladı. Genç Mustafa Kemal öğretmeni sayesinde Şam’da devrim çalışmaları yapabilecekti.
Ve Şam’a gider gitmez gizli bir dernek kurdu. Adı; “Vatan ve Hürriyet” idi.
Amaç, yıkılmakta olan Osmanlı Devletinin enkazından Türk Milletini kurtarmak ve yeni bir devlet kurmaktı.
Albay Hasan Bey.
Selanik Askeri Rüştiye(Ortaokul)’den öğretmeniydi.
Vatan ve Hürriyet Derneği Şam’da Beyrut’ta, Yafa’da tutmadı, Atatürk de devrim için uygun iklim olan Makedonya’ya yöneldi.
Selanik’e geldi.
Dernek gizli olunca, kendisi de Selanik’e izinsiz ve gizlice gelmişti yani. Vatan ve Hürriyet Derneği’nin bir şubesini kurmak için gizlice geldiği Selanik’te izinsiz çalışamazdı. Rapor alması gerekiyordu. Ancak çok güvendiği Şükrü Paşa, Mustafa Kemal’in rapor alması konusunda kıvırdı.
Bir şey yapamadı.
Bu kez Mustafa Kemal’in imdadına öğretmeni yetişti. Askeri Rüştiye’den öğretmeni Albay Hasan Bey devreye girdi ve 4 ay rapor almasını sağladı.
Atatürk bu sayede kurduğu gizli örgütle devrim çalışmasına başlayabilecekti. Eğer öğretmeni Albay Hasan Bey olmasaydı, Atatürk Devrim çalışmaları yapamayacaktı. Yakalanacaktı. Kim bilir belki asılacak, belki de ordudan atılacaktı.
Hemen, devrim çalışmalarına başladı Atatürk...
Yüzbaşı Bursalı Tahir Efendi’yi buldu. Selanik Askeri Ortaokulundan öğretmeniydi. Öğretmeni ve 4-5 arkadaşıyla birlikte Hakkı Baha’nın evinde toplantı yaptı. Hakkı Baha, Mustafa Kemal’in öğretmeni değildi, Harp Okulundan arkadaşıydı. Ama o da o gün Selanik Askeri Ortaokulda yüzbaşı rütbesinde öğretmendi.
Toplantı başlar başlamaz Mustafa Kemal söze girdi;
“Arkadaşlar” dedi. Ve devam etti;
-“Bu gece burada sizleri toplamaktaki amacım şudur; Ülkemizin yaşadığı felaketleri size söylemeye gerek görmüyorum. Bunu hepiniz biliyorsunuz. Bu talihsiz ülkeye karşı önemli görevlerimiz vardır. Onu kurtarmak en büyük hedefimizdir. Millet zulüm ve diktatörlük altında mahvoluyor. Özgürlük olmayan bir memlekette ölüm ve yıkım vardır. Her ilerlemenin ve kurtuluşun anası özgürlüktür.
Tarih bugün biz evlatlarına bazı görevler yüklüyor” diyerek yapılacakları sıraladı.
Daha sonra bir öğretmeniyle daha görüştü. Gizliydi. Örgüt ile ilgiliydi. Öğretmeninin adı Nakiyüddin Yücekök. Yüzbaşıydı. Fransızca Öğretmeniydi.
Ona da durumu açıkladı. Ondan da destek aldı. Atatürk Naki Öğretmenini çok severdi. Ondan çok şey öğrendi. Örneğin “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir” sözünü Naki Yücekök’ten öğrenmişti. Atatürk’e gelecekle ilgili ilk fikirleri o öğretmişti.
Tekrar Şam’a dönmek zorundaydı.
Döndü. Ama 2 yıl sonra bu kez atamayla Selanik’e geri geldi. 3’ncü Ordu Kurmay Dairesinde göreve başladı. Derken İttihat ve Terakki’ye istemeye istemeye üye olmak zorunda kaldı. Toplantılara katıldı, ama bir süre sonra bu örgütten dışlandı. Sonuçta İttihat ve Terakki bir devrim yaptı ve adına 1908 Temmuz Devrimi denildi.
Anayasa kabul edildi, Meşrutiyet ilan edildi.
Ancak yaklaşık bir yıl sonra karşı devrim oldu ve Meşrutiyeti yıkmak için İstanbul’da gericiler isyan etti. İttihat ve Terakki üyeleri kaçtı. Talat Bey soluğu Selanik’te aldı. Talat Bey Edirne Milletvekili ve Meclis İkinci Başkanı idi
Meclis Birinci Başkanı Ahmet Rıza Bey gizlendi. Başbakan sokağa çıkamadı. Ancak Selanik’te bulunan Yüzbaşı Mustafa Kemal bir Ordu kurup İstanbul’a yürünmesini ve gericilerin ve isyancıların tepelenmesini istedi. Ancak 3’ncü Ordu Komutanı Mahmut Şevket Paşa’yı, Bölge Askeri Valisi Hüsnü Paşa’yı ve İttihat ve Terakki Devrimini yapan Talat Paşa’yı ikna etmesi gerekirdi. Ama onlar da bu fikre pek sıcak bakmıyorlardı.
Çekiniyorlardı.
Mustafa Kemal’in imdadına yine öğretmeni yetişti. Nakiyüttin Bey ile birlikte sabaha kadar Selanik’te bütün askeri siyasi amirleri dolaştılar. Hareket Ordusunun kurulması ve isyanın bastırılması için ikna ettiler.
Hareket Ordusu kuruldu, Osmanlı’da Meşrutiyet kuruldu.
Gelelim 1915’e Çanakkale Savaşına.
Mustafa Kemal’i kahraman yapan, kurtarıcı yapan bir savaştır o aslında. İşte o savaşın dönüm noktalarından biri de, Conkbayırı düşmek üzere iken Albay Mustafa Kemal’e görev verilmesiydi. Öyle sıradan bir görev değildi. 5’nci Ordu Komutanı Alman Mareşal Liman VonSanders ile 3’ncü Kolordu Komutanı Korgeneral Esat Paşa’nın görev ve yetkileri Albay Mustafa Kemal’e verilmişti.
İşte bu görev devri Mustafa Kemal’in ve dolayısıyla Türk Milletinin kaderini değiştirdi. Çanakkale Savaşı bu görev değişikliği ile kazanılmıştı. Bu görevin Mustafa Kemal’e verilmesinde önayak olan ve teklif eden kişi 3’ncü Kolordu Komutanı Korgeneral Esat Paşa idi.
Ve Mustafa Kemal’in Harbiye’den öğretmeniydi.
Orgeneral Yakup Şevki Sübaşı.
Korgeneral Naci Eldeniz ve daha niceleri Hepsi, Askeri Rüştiye’den, Harbiye’den, Akademi’den Mustafa Kemal’in öğretmeniydi.
Öğretmen sadece öğrenci yetiştiren, bir öğrencinin kaderini değiştiren kişi değildir. Bir toplumun, bir milletin de kaderini değiştirendir. Bu yüzden Atatürk devrimi yalnız yapmadı.
Yanında bizzat öğretmenleri de vardı.
Çok Okunanlar
BEDAŞ 25 Kasım'da İstanbul'da elektrik kesintisi yaşanacak mahalleleri açıkladı
24 Kasım reyting sonuçları: Deha mı Teşkilat mı birinci oldu?
MasterChef kim elendi? 24 Kasım MasterChef Türkiye elenen isim kim oldu?
Arka Sokaklar'daki tarikat sahneleri İslamcı kesimi rahatsız etmişti
Wanda Nara'nın sevgilisi L-Gante'den Galatasaray'a saygısızlık!
Harp Okulu’nda geçen yıl ne oldu?
Narin cinayetinde sır perdesi aralanıyor
Yandaş yazardan yeni seçim anketi
Cübbeli Ahmet'ten Mauro Icardi'ye
Teğmenlerin komutanı görevden alındı